22.BÖLÜM

286 7 0
                                    

Bölüm Şarkısı Ülvi- meleyim

Hayat kısaydı kimin ne olacağı belli değildi. Nasıl yaşarsan öyle ölürsün peki ya sevdiklerimiz nasıl ölüyordu? Nasıl yaşadılar ki öyle ölüyorlardı? Bu dünya da onlar ne yaptı? Sevmekten başka ne yaptık? Ağladık, güldük, eğlendik ve öldük. Hayat bundan ibaretti ama sonu hüzündü. Ansızın gelip çatıyordu işte beklemediğin bir vakitte. Geride ne bıraktığını bilmeden gidiyordun. Belki bilseler kim bilir neler hissederler.

Peki hiç katil oldunuz mu? Ben şimdi oldum. Onu vurdum kanlar içinde yerde yatıyor. Annesi başında feryat ediyor. Onların canlarını aldım peki neden aldım? Gözüm kararmıştı belkide ya şimdi ne olacaktı? Bana ne yapacaklardı öldürecekler miydi? Elimdeki silah ansızın elimden düşecek gibiydi. Belki onlardan önce ben kendimi vurmalıydım. Acım az olurdu o zaman, elinde sonunda oraya gidecektim.

Gözlerim yanıyordu ağlamak istiyordum ama olmuyordu. Pişman mıydım? Kafam o kadar karışık ki pişman olup olmadığımı bile bilmiyorum. Şuan hiç bir şey hissetmiyordum, belki bir cezası vardı ama ben bunu göze alarak yaptım. Bir nebze mutlu olmak için her şeyi göze alabilirdim. Bunca zaman hep ailemi dinlemiştim ama artık küçük bir kız çocuğu değildim. Kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyordum.

Arınç ile tanıştıktan sonra hayatım bambaşka bir hal almıştı. Bu zaman kadar kimseye zarar vermemiştim ama onun için zarar verdim. "Asel" dedi biri kulağıma. Ruh gibi sadece bir noktaya kilitlenmiştim. "kendine gel" diye bağırdı ve aynı zamanda omuzlarımdan tutup salladı. Elimde duran silaha yoktu. "güzelim kendine gel lütfen" dedi ama kim olduğunu anlayamıyordum. Yanağımın yanmasıyla kendime geldim. Karşımda dedem duruyordu Yanağımın yanmasının sebebi dedemin bana ilk defa tokat atmasıydı.

     Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başlamıştı. Irmak ve yağmur yanıma gelip bana sarıldılar. İkisi de ağlıyordu artık dayanacak gücüm olmadığı için bende ağlamaya başlamıştım. Korkuyor muydum? Aslında korkmuyordum çünkü hakkettiğini bulmuştu. "Asel iyi misin?" dedi ırmak kulağıma fısıldayarak. "bilmiyorum" dedim ağlamaktan kısılan sesimle. İkisi benden ayrılıp yüzümü incelemeye başladılar. Etrafıma baktığımda herkes bana bakıyordu.

     Arınç'ın gözleri kıpkırmızıydı. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Ağzımı açıp tek kelime edemiyordum. Babam yanıma gelip sıkıca bana sarıldı "korkma kızım sana hiç bişey olmicak" dedi eliyle saçımı okşuyordu. Siren sesleri gittikçe yaklaşıyordu. "baba ben öldürdüm" dedim zorla. "güzel kızım sen bişey yapmadın" dedi babam hüzünle. "öldürdüm baba" dedim kollarımı babamdan çekerek. Babam derin bir nefes alıp yerde yatan Göktuğ'a baktı. Annesi başında feryat ediyordu. Ben onu evladından ayırmıştım.

       Ambulans konağın önünde durmuştu. Sağlıkçılar sedyeye koyup hızla ambulans' a bindirdiler. Ardından ailesi arabalarına binip gittiler. Şuan konakta atamanlar ve biz vardık. Arınç boş bakışlarla kapıya bakıyordu, ellerini yumruk yapmıştı. Ellerini saçlarından geçirip bana döndü. Tek parmağını kaldırıp beni gösterdi. "ben sana bekle dedim Asel dinleseydin böyle olmazdı" dedi dişlerini sıkarak. Haklıydı ben ona söz vermiştim ama sözümü tutamadım. "b-ben özür dilerim" dedim kekeleyerek. "dileme Asel sen özür dileme sabredemedin" dedi sinirle ve konaktan çekip gitti.

     Ayakta duracak dermanım yoktu bacaklarım artık bedenimi taşıyamıyordu. Kendimi bırakıp yere diz üstü çöktüm. Her şeyin güzel olması gerekirken sevdiğim adamı kaybetmiştim. Şuan yanımda olması gerekirken o gitmişti. Canım acıyordu, içim cayır cayır yanıyordu. Annem yanıma çöküp ellerimi ellerinin içine aldı. "aselim hadi kalk yukarı çıkalım" dedi gözleri dolmuştu. Yavaşça beni ayağa kaldırıp koluma girdi. Irmak, yaprak ve annem beraber yukarı odama çıktık.

     "duru teyze sen aşağı in biz Asel ile ilgilenirim" dedi ırmak. Annem kafasını sallayıp aşağı geri indi. Bizde kızlarla odaya girdik. Ben kendimi pencerenin önünde ki koltuğa bıraktım. Bağdaş kurup dışarı izlemeye başladım. "Asel konuşalım mı?" dedi yaprak yanıma gelip oturdu. "ben katil oldum ne konuşalım ki?" dedim kafamı yere eğip. "sen hak edeni yaptın şimdi olmasa başka zaman olacaktı" dedi ırmak önümde diz çökerek.

     İkisi de yanımdaydı iyi günümde ve kötü günümde. "peki ya Arınç?" dedim ırmağa bakarak. "abim işte bir an sinirlendi ama merak etme geri gelir" dedi tebessüm ederek. "ben sözümü tutamadım affetmez beni" dedim "Asel abim seni çok seviyor bunu biliyoruz o yüzden takma" dedi ırmak. "sen biraz dinlen" dedi yaprak. Kafamı sallayıp yatağıma geçip uzandım. Kendimi bitkin ve yorulmuş hissediyordum. Geldiğimden beri başımdan belalar gitmiyordu.

     Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başlamıştı. Kendimi uykunun kollarına bırakırken duyduğum tek bir şey vardı. "abi yapma" dedi biri ve gözlerim kapandı.


      Bir bölüm daha bitti🙊

  
     Umarım beğenirsiniz 🌼

     Sizce göktuğ gökkayaya ne olacak?

VAVEYLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin