14- GÖRÜŞ GÜNÜ

98.3K 5.4K 2.8K
                                    

YAZARDAN;

"Sedat abi..." uyuyan adam hafifçe dürtüldüğünde kollarının arasında ki küçük bedenden uykulu bir şekilde ayrıldı. Gözlerini kısıp kendisine bakan çocuğa baktı.

"Görüş günü abi, seni bekliyorlar." dediğinde gözlerini kısıp kafasını salladı. Ardından yanında ki çocuğa döndü. Yatağı olduğu halde yine de onunla beraber uyuyordu. Ve sanırım o da onunla uyumaya alışmıştı.

Onu uyandırmadan ilk başta tuvalete  gidip, yüzünü yıkayıp kendine gelirken geri koğuşa döndü ve bir pantolon bir de gömlek çıkarıp üzerine giyindi. Koğuştan birkaç kişi daha hazırlanıyordu.

Gömleğinin düğmelerini ilikleyip, tesbihini eline aldı. Tesbihi elinde tutarken koğuştan çıkıp görüş için ayrılan bölüme doğru yürürken heyecanlıydı. Kızı Elif'i çok özlemişti.

Bir kapıdan geçip gardiyan topluluğunun olduğu kısıma yürüdü ve kalabalığın içinde gözleri bir kadın ve çocuğu aradı. En sonunda çocuğunun masayı dişlemesini önlemek için kucağına almaya çalışan kadını görünce hafifçe gülümseyip tesbihinin boncuklarını çevirirken o tarafa doğru yürüdü.

"Elif'im..." dedi masaya yaklaşırken. Küçük kız babasının sesini duyunca huysuzluk yapmayı bırakıp hevesle ona döndü ve büyük bir mutlulukla kollarını ona doğru uzattı.

Sedat şimdi gamzesini ortaya çıkararak gülüyordu. Uzanıp kızını kucağına aldığında hayran hayran yüzüne baktı ve boynuna bir öpücük kondurdu. Cennet gibi kokuyordu boynu.

"Baba geldi..." dedi kızını kucağında hafifçe zıplatıp yüzüne bakmasını sağlarken. Kız gülümseyip boynuna sarıldı.

"Baba.." dediğinde Sedat yeniden gülümseyip onu öptü. Gözleri onları izleyen karısına dönünce yüzü ciddi bir hal aldı.

"Hoşgeldin." dedi sert sesiyle.

"Hoşbuldum." dedi kadın ellerini masanın önünde birleştirirken. Sedat çocuğu ile beraber sandalyeye otururken onu yeniden koklayıp öptü.

"Nasılsınız, durumlar nasıl?" dediğinde kızı tesbihini almaya çalışınca onunla oynamaya başladı. Kadın alayla güldü.

"İyiyiz, acaba Sedat bey ne zaman para gönderecek diye bekliyoruz." dediğinde Sedat sert bakışlarını kadına çevirdi.

"Sümeyra, yine başlama." dediğinde kadın kafasını sallayıp gülümsedi.

"Beni kendine mahkum ettin, evlendin. Bir de şimdi haftada bir bana kocalık mı yapmaya çalışıyorsun?" dediğinde Sedat duyduğu sözlerle dişlerini sıktı.

"Eğer aynı lafları her geldiğinde söyleyeceksen, Elif'i halası ile beraber gönder görüşe." dediğinde karşısında ki siyah saçlı, beyaz tenli kadın alayla baktı.

"Kimse o kadar yol yapıp buraya kadar gelmez. Yine bana muhtaçsın Sedat." kadının alayla konuşması üzerine Sedat birden elini masaya vurdu. Kadında, çocuğu da korkmuştu. Bütün gözler kendilerine döndüğünde Sedat sinirle ona bakıyordu.

"Sümeyra, yapmak istemediğim şeyler yaptırma bana. Kendine bağırttırma." dediğinde karşısında ki kadın sonunda anladığı dilden konuşulunca kafasını salladı.

Ama yine de büyük bir sinirle bakıyordu çocuğu ile ilgilenen adamın yüzüne. Sedat az önce korkan kızının saçlarından öptü. Ona asla ama asla kıyamıyordu. Aslında ne bir kadına ne de bir çocuğa kıyabilirdi. Ama karşısında onu hassas noktasından vuran biri olunca dayanamıyordu.

Sedat bir süre kızı ile oynadı, onu öpüp kokladı. Kız ise babasının tesbihi ve gömleği ile oynuyordu. Sedat gamzelerini çıkararak ona gülümseyip çocukla çocuk olmuştu.

Görüş saatinin bitmesine yakın istemeye istemeye de olsa kızını son kez öpüp kokladı. Kızı annesi olacak kadına uzatırken yeniden kaşları çatılmıştı.

"Bu hafta yine para göndereceğim, hiçbir şeyini eksik bırakma..." dedi ve arkasını dönerken "Hadi Allah'a emanet olun." dedi en sonunda kıyamayıp.

Kadının hiçbir şey demesine izin vermeden kapıdan çıkıp elinde ki tesbihi çevirirken koğuşa doğru ilerledi.

Dışarıdan çok kızının hasreti ona fazla geliyordu. Keşke kızını koğuşa aldırabilseydi, sanırım o zaman gamzesi hiç kaybolmazdı.

Koğuşa yaklaşırken  bağırış sesleri geliyordu. Elinde ki tesbihi çevirirken içeri girdi. Tam o anda kendisini gören Semih ona doğru yürüdü huysuzca. Kendisi de birkaç adım atmıştı ki Semih kolundan tutup arkasına doğru geçti.

"Onlara bir şey söyle benimle uğraşıyorlar." dedi sinirli ve huysuz bir tonda. Sedat İso ve Ahmet'e döndüğünde ikisi de sırıtıyordu.

"Hemen de babasına şikayet ediyor velet." dediğinde Sedat kafasını olumsuz anlamda sabır dilenir gibi sallarken yürümeye başladı. Semih'de onu takip ediyordu.

"İso abi valla bana bulaşma artık, gerçekten bıktım senden ya." dedi yanında ki çocuk. Sedat'ın dudakları kıvrılmıştı. İso kahkaha attı.

"Velet lan sen olmasan galiba canım çok sıkılırdı." dedi İso yerine geçerken. Semih ona halen sert şekilde bakarken Sedat'ın yanına oturdu.

Sedat üzerinde ki gömleği ve pantolonu çıkarmadan yatağına uzandığında yanında ki beden halen İso'ya laf atarken kolunun üstüne uzanmıştı.

Sedat bıcır bıcır konuşan çocuğa baktı, büyük bir yanlışın içindeydi.

KOĞUŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin