Az önce şapşal dediğim adamla oturup ciddi bir şekilde iş konuşmak tuhaf gelmişti birden.
— Altından kalkamayacaksın galiba, dedi alayla.
— Öyle değil az önce Yekta Beye kızıp sana şapşal demiştim şimdi ciddi ciddi iş konuşuyoruz, bu değişik geldi, dedim yanaklarımı şişirip.
— Bak bunda haklısın, tanışmamız hiç profesyonelce olmadı, dedi ayağa kalktı ve kapıdan çıktı, arkasından kapattı. Ben şaşkın şaşkın ardından kapıya bakarken, kapı çaldı. Gayri ihtiyari "Gel" dedim, kapı açıldı. Gülümseyerek içeri girdi;
— İyi günler Özlenen Hanım ben Tufan Tüzüm, Tüzüm Holdingin yönetim kurulu başkanı ve CEO'suyum. Biliyorum randevum yok ama önemli bir konu için gelmiştim, dedi kendini tanıtıp elini uzatırken.
— Merhaba Tufan Bey ben de Özlenen Şenyüz Mahina Oteller zincirinin Beşiktaş şubesi genel müdürüyüm, dedim kendimden çok emin.
— Bu kadar genç bir genel müdür, dedi şüphe ile tek kaşını kaldırırken.
— Biraz tesadüf, biraz şans, kader ve bol çalışma ile oldu, dedim gülümseyerek.
— Yani?, dedi gözlerime bakarak. Ben de kısaca genel müdür olma maceramı anlattım.
— Bir yerde bileğinin gücü ile kazanmışsın, umarım kalıcı olursun, dedi gülümseyerek.
— Umarım. Şimdi sizin meselenize gelirsek Tufan Bey neden dört ay öncesinde geldiniz? Neden üç gün ve toplamda kaç kişi gelecek?, diye sordum ciddi bir ifadeyle, ajandamı açıp eylül ayını bulurken.
— Özlenen Hanım takdir edersinizki Türkiye'nin dört bir tarafından bir sürü bayii gelecek. İlk gün İstanbul ve yakın çevrede olanları ağırlayacağız. Ertesi sabah onları yolcu edeceğiz ve diğer konuklarımız gelecek. Onlar gidecek, diğerleri gelecek. Aslında üç gün bile yetmeyecek ama ben üç günde toparlamaya çalışacağım. Tur şirketim sizinle yakın temas halinde olacak, dedi kendinden çok emin.
— Bana kesin tarihleri bildirirseniz ben de programı ona göre yaparım, dedim ciddi bir şekilde.
— Senin içinde önemli bir organizasyon olacak farkındayım. (Yine ciddiyeti elden bırakıp, samimiyete geçiş yapmıştı) Doluluk durumu nedir otelin?, diye sordu umursamaz bir şekilde. O tarihler arası otel neredeyse boştu. Tam okulların açıldığı ilk zamanlar olduğu için çok fazla misafir gelmezdi. Tam olarak tarih aralığı olarak da 20-23 Eylül arası benim için süper bir tarihti. Şu anda neredeyse tek bir rezervasyon gözükmüyordu.
— Tam bir tarih aralığı verirsem eğer, dedim sözümü kesti.
— Tarih ve rezervasyon işlerini çalıştığım tur firması ile görüşürsünüz. Ben sadece... diye tekrar söze başlayınca, işgillendim.
— Sen casus falan mısın? Madem çalıştığın bir firma var sen niye buraya kadar gelip, benimle konuşuyorsun, dedim birden, aniden gelen aydınlanma hissiyle.
— Önce benim mekanı görüp beğenmem gerekiyor sonra...
— Yapma Tufan yılların Mahina Oteli ki ondan önce de yine bilindik bir otelmiş. Kesinlikle bu oteli biliyorsundur, hele hele otelin havuzunu bile bilirken, dökül..., dedim tek kaşımı kaldırıp.
— Gerçekten doğuyu söylüyorum ben Tüzüm Holding Yönetim...
— Tufan sadede gel. Bunları değil neden burada olduğunu sorguluyorum şu anda. Kimin casususun ve benim işimle neden bu kadar ilgilisin?, diye sordum sert bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZLENEN AŞK(Tamamlandı)
General FictionÖzlenen Şenyüz 22 yaşında iri gözleri ve gülen yüzüyle sevimli ve sempatik bir kızdır, Yekta Ateşoğlu ise 27 yaşında yeşil gözlü, yumuşak kalpli bir işadamı. İki genç tamamen tesadüf eseri tanışırlar. Birbirlerini tanımaya ne zamanları olur ne de fı...