ÖZLENEN AŞK(Tamamlandı)

BASKETBOL MAÇI

Ben şoktan ağzımı balık gibi açıp kapatırken, annesi hırsla;

— Tamam bebek doğana kadar evli kalırsınız sonra da boşanırsınız, dedi hırsla.

— Olur mu hiç valide sultan? Ben çocuğumun mutlu bir ailede anne ve babası ile beraber büyümesini istiyorum, dedi kendinden çok emin.

— Yekta sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun!, diye bağırdı annesi.

— Onu da nereden çıkarttınız anneciğim, estağfurullah. Sizi, mutluluğumuza ortak etmeye çalışıyorum, dedi tek kaşını kaldırıp, alayla sırıtarak. Halinden anladığım kadarıyla, şu anda inanılmaz derecede eğleniyordu. Eğlencesinin içine beni çekmeseydi, çok iyi olacaktı ama olan olmuştu ve ben bilgim dışında aile kavgasının merkezine oturtturulmuştum. Nefes alıp araya girecekken;

— Ben, yanında çalışan biriyle evlenmene razı gelemem, dedi annesi sinirle. Ben tam araya girip zaten işten çıkacağımı söyleyecekken Yekta Bey elimi sıktı ve;

— Zaten, eşim olarak, yönetim kurulu başkan yardımcısı olacak, sağ kolum o benim, dedi ve tekrar elimi hafifçe öpüyormuş gibi yaptı. Annesi daha fazla dayanamadı ve bir hışım odayı terk etti. Ağzım açık arkasından bakakaldım.

— Özlenen Hanım, benn çok özür dilerim...

— Dilemelisiniz Yekta Bey! Yani özür sizin bu yaptığınız şeyi temizlemeye yetmez. Derhal ailenizi biraya toplayıp gerçekleri açıklayın, rica ediyorum, dedim hırsla.

— Özlenen Hanım, lütfen açıklamama izin verin, rica ediyorum, dedi yalvarırcasına.

— Bunun, açıklanacak bir tarafı yok Yekta Bey. Şu anda namusum, ismim ayaklar altında. Ailemin kulağına gitse bu söyledikleriniz babam sekte-i kalpten gider, dedim gözlerim dolu dolu.

— Bir hafta Özlenen Hanım, sadece bir hafta beni idare edin. Annemler İzmir'e dönerken ben her şeyi açıklayacağım, söz veriyorum, dedi ellerini, ellerimin üzerine kapatırken.

— Hayır Yekta Bey ben buna izin veremem, dedim, oturduğum yerden kalkmak için hamlederken.

— Peki bunun karşılığında üç ay sonunda bu otelin müdürü olarak kalacağınızın garantisini versem, dedi gözlerini gözlerime dikerek.

— Resmen namusumu, haysiyetimi, onurumu satmak için bana rüşvet teklif ediyorsunuz, dedim sinirden köpürerek.

— Abartmasan mı acaba? Alt tarafı 3-4 gün hamile taklidi yapacaksın sonrasında ben zaten her şeyi açıklayacağım, dedi ellerini açıp, bu kadar basit dercesine.

— Sizin için alt tarafı bir kaç gün de Yekta Bey benim için arkamdan konuşulacak uzun yıllar, dedim sesimi hafif yükselterek.

— Özür dilerim haklısın evet ama inan ben bunu düzeltebilirim. Annemler beni yine evlendirmeye kalktılar. Bu seferki bildiğin 20 yaşında çocuk...

— Siz de kazık kadar adamsınız hayır diyemiyor musunuz?, dedim gözlerimden alevler çıkarak.

— Annem hayırdan anlamaz, dedi acı bir ifadeyle.

— Yekta Bey beni bulaştırdığınız bu çamurdan en kısa sürede kurtaracaksınız yoksa yoksa sizi dava ederim, dedim burnumu havaya dikip.

— Bir hafta sonra söz her şey bitecek, dedi ve daha fazla konuşmama müsaade etmeden, getirdiğim dosyayı koltuğumun altına sıkıştırıp, beni asansöre bindirdi ve aşağı yolladı.

Hayır bu yaftayı sessizce kabullenmeyecektim. Beni rezil eden bu adamı ben de rezil edecektim. Sinirle hızlı hızlı odama giderken, sanki tüm personel ayıplarcasına bana bakıyormuş gibi geliyordu.