Şirketin satılmasını içime sindiremediğimi öğrenen Simin akşamına beni aradı.
— Arkadaşım nasılsın?, diye sordu sevimli bir şekilde.
— Bildiğin gibi arkadaşım ne diyeyim? Moralim biraz bozuk işte, dedim ağlamaklı.
— Haklısın ama inan tüm piyasa bu devir olayını konuşuyor. Gerçekten çok iyi bir fiyata sattınız...
— Geleceğimiz çok parlaktı o yüzden önümüzü kestiler Simin. Karahan ve o iki gerzek de hala daha iyi bir şey yaptıklarını düşünüyorlar, dedim ağlamaklı.
— Canım haklısın ama bak her işte bir hayır vardır. Belki uzun süre ortak olarak kalsanız Karahan'la aranız bozulacaktı. Boşuna "Ye iç ama akraba ile alışveriş yapama" dememişler. Mutlaka bir çapanoğlu çıkardı, dedi beni sakinleştirmek adına.
— Aman boşver, konuşup daha fazla gerilmeyelim. Olan oldu biten bitti. Kararın ne kadar doğru olduğunu, zaman gösterecek. Eee sen de ne var ne yok, nasıl gidiyor hazırlıklar, dedim gülümseyerek.
— Sıkıcı. Ben böyle formaliteleri oldum olası sevmiyorum. Bana çok boş iş geliyor. Evlilik dediğin iki kişi arasında olur ama maşallah bizde yedi kuşak aileyi, mahalleliyi daha çok ilgilendiriyor. Şirketteki çalışanlar bile evliliğimizi sorguluyor, dedi sıkkın bir şekilde.
— Canım bak acılar paylaşarak azalır, sevinçler paylaştıkça çoğalır...
— Ay Özlenen o milletin dedikoduya bulduğu kılıf, git Allah aşkına. Senin, benim ağzımdan laf alıyorlar sonra gidip sağda solda konuşuyorlar. Ben nişan yapacağım, onlar malzeme toplayacak. Birbirlerine anlatıp, kusur bulacaklar, dedi isyan ederek.
— O kadar da değil canım benim. Senin de koşturmaktan canın sıkılmış anlaşılan, dedim ilgiyle.
— Bak yıllar önce bizim akrabalardan birisi evlenmişti. Ablam gibi gördüğüm, kuzenim. Görsen, babası nişanını bile yalılarının bahçesinde özel bir partiyle duyurdu. Nişan ayrı yapıldı, düğün ayrı hele kınası dillere destan oldu. Sonuç bizimkiler ne zaman bir araya gelseler hep düğünden bahsettiler. Kimisi kıyafetlerine burun büktü ki hepsi özel tasarımdı, kimisi yemeklere kimisi de düğünün yapıldığı yerlere. Yok oranın bu salonu daha elitmiş miş. Ya size ne kız orayı beğenmiş, orada yaptı, size ne? İşte ben sonrasında düğün, nişan ve benzeri tüm etkinliklerden nefret eder oldum, dedi isyan edercesine.
— Güzelim bak sen bunları kendin için yapıyorsun, başkaları için değil. Ağzı olan konuşuyor. Yapmayınca da yapmadın diye konuşacaklar ki, dedim sakinleştirmek adına.
— Ama Özlenen parası benim cebimden çıkan düğünde, yiyip içip eğlenecekler, üzerine bir de dedikodusunu yapıp, kulp takacaklar. Bırak kusur kalsın, yapmadım diye dedikodum yapılsın, hiç olmazsa param cebime kalır, o parayla balayına en lüks yerlere gideriz, dedi isyan ederek.
— Aaa bize günah değil mi kızım en yakın arkadaşımızın, en mutlu gününde karşılıklı göbek atamayacak mıyız?, dedim biraz yumuşatmak adına.
— Biz hep beraber gider bir yerde eğleniriz, ne var ki?, dedi ısrarla.
— Simin, canım Karahan sen böyle konuşunca, çok üzülüyor, biliyorsun bir evin bir oğlu başka kardeşi de yok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZLENEN AŞK(Tamamlandı)
Ficção GeralÖzlenen Şenyüz 22 yaşında iri gözleri ve gülen yüzüyle sevimli ve sempatik bir kızdır, Yekta Ateşoğlu ise 27 yaşında yeşil gözlü, yumuşak kalpli bir işadamı. İki genç tamamen tesadüf eseri tanışırlar. Birbirlerini tanımaya ne zamanları olur ne de fı...