ÖZLENEN AŞK(Tamamlandı)

SÜRPRİZ

— Restorana geçelim konuşuruz, dedi ve kaşları çatık beni kolumdan tutup asansöre bindirdi.

— Şahin ben bekleyemeyeceğim, hemen anlatmaya başlar mısın?, diye sordum hırsla kolumu elinden kurtarmaya çalışırken. Sesini çıkartmadı, kolumu da bırakmadı. Arabaya bindik. Hala susuyordu ama benim artık dayanacak gücüm kalmamıştı.

— Şahin, hemen şimdi sağa çek ve olanları anlat yoksa bak kötü olacak, dedim sabırsızlıkla.

— Neden bu kadar büyüttün, hiç anlamıyorum, Özlenen. Alt tarafı bir y.vş.k yüzünden, gerilmeye gerek yok, dedi yola bakarken.

— Şahin! Müsait bir yerde sağa çek, anlat ya da ben arabadan ineceğim, dedim sesimi yükselterek. Direksiyonu sıkmaya başladı. Öyle ki eklem yerleri bembeyaz olmuştu. İlerde otopark gibi bir yer gördü, arabayı oraya soktu ve kontağı kapattı.

— Ne öğrenmek istiyorsun?, dedi bana dönüp, gözlerimin içine bakarak.

— O adam kimdi? Nişanlısıyla aranda ne geçti?, diye sordum sinirden hızlı hızlı nefes alırken.

— Önce sakin ol...

— Olamıyorsam demek ki, anlat belki sakinleşirim, dedim gözlerimi kırpıştırırken.

— Bu lavuğun nişanlısı Begüm, benim eski bir arkadaşım. Öyle arkadaş değil, kaşını gözünü ayrı oynatma. Seninle Karahan gibi ama daha az samimiyiz biz. Bu herif kızı boynuzlamış. Üzerine "Ayrılmam", diye tutturmuş. Ben de kıza ayrılsınlar diye yardım ettim ama bu y.vş.k kendini aklamak için "Siz birliktesiniz", diye tutturdu. Oysa ki benim gözüm senden başkasını görmüyordu...

— Yani bu olay biz birlikteyken oldu öyle mi?, dedim dişlerimin arasından.

— Birlikte değildik. Ben senin peşinden koşuyordum hala daha, dedi tek kaşını kaldırıp.

— Beni elde edemeyince...

— Özlenen lütfen, saçmalama. Begüm'le seni tanıştırırım. Dünya ahiret bacım, Şeker'den bir farkı yok. Kız bu herifi başkasıyla basınca, soluğu bizim barda almış. Barmene doldur dedikçe, salak barmen doldurmuş. Tamam barımız kaliteli, elit bir yer ama gelenlerin içinde saçma sapan tipler de oluyor, engel olamıyorsun. Gece hayatı. Bunun o halini görünce bir kaç kişi asılmaya başlamış. Ben gittim, bardan aldım. Ayılttım. Konuştuk, evine bıraktım. Ertesi gün, evlendikleri zaman oturacakları eve gitmiş, her şeylerini toplamış. Ayrılırken zorluk çıkmasın diye, onun eşyalarına dokunmamış...

— Ben olsam bütün eşyalarını yakardım, dedim gözlerimi kısarak.

— Biliyorum bir tanem içinde benimle beraber yakardın...

— Bunu biliyor olmanda bir şey, dedim kaşlarımı kaldırıp, p.ç gülümsememi atarken.

— Ben senin her şeyini biliyorum sevgilim. Bilmediklerimi de öğreneceğim...

— +18 konuşmalarını kendine sakla. Şu anda öp desen bile öpmem o kadar kızgınım sana devam et, dedim hırsla.

— Kızım anlatıyorum işte araya giren sensin. Neyse işte sonra bu dingili aramış. Eve çağırmış. Eşyaları öyle toplu, kolilerde görünce, herif delirmiş. Esmiş, gürlemiş. Böyle kibar, beyefendi, düşünceli ayaklarında ortalarda gezindiğine bakma, herif tam bir çakal, it.
Kız da "Sen beni aldattın, gözümle gördüm", demiş. "Arkadaşım o benim", diye diretmiş. Sen her arkadaşını öper misin?, demiş kız. Yok öyle bir şey diye inkar etmiş. Kız da eşyaları öylece bırakıp, korkudan bana gel...

— Bana derken bizim eve mi?, diye sordum gözlerimi açarak. Ben daha görmeden o eve başka bir kadın girdiyse Şahin'in ölümün elimden olur bunu bilesin, kesin bilgi yayabilirsiniz.