Aradan aylar geçti. Annemle babama küs kalamadığım gibi o bir gece için bile onlardan her gün özür diledim.
Neslihan Anne, ancak bu kadar oldu, direk anne diyemedim. Her ay İstanbul'a geliyor ve beraber uzun uzun vakit geçiriyoruz. Alıştım ama kabullenemedim gibi.
Karahan ve arkadaşlarının projesine büyük ortak olarak ben de dahil oldum. Babam bankada kalan ve benim için biriktirdiği parayı olduğu gibi bana verdi. Bu sayede Karahan artık aynı zamanda iş ortağım da oldu.
Babamın ailesini ziyarete gidip, beni değil ama babamı kabul etmelerini rica ettim. Önce biraz mırın kırın etseler de annem ve babamla ara sıra görüşüyorlar.
Yekta ile bir daha hiç karşılaşmadım. Neslihan Anneden duyduğum kadarıyla Melda ile nişanlanmış. Melda'nın okulunun bitmesini bekliyorlarmış. Son senesi bari diplomasını alsın, demiş babası. Melda, Yekta ne derse onu yapan, sözünden çıkmayan bir kızmış ve Yekta bu yüzden çok mutluymuş. Okulda neredeyse tuvalete giderken bile haber veriyormuş. İstanbul'da boğaza nazır kocaman bir villa almış Yekta ve düğün hediyesi olarak küçük karısına armağan edecekmiş.
Şahin peşimden çok koştu ama ben ona evet diyemedim. En son Şeker'in kınasında...
— Şahin ama ben kırmızı demiştim, her şey siyah, dedim isyan ederek.
— Canım sen geldin ya şimdi kızarırlar, dedi ve ışıkların rengi değişince her yer kırmızı oldu. Benim de yanaklarım kızardı.
— Bana ne zaman evet diyeceksin, dedi pistin ortasında çenemden tutup gözlerimin içine bakarak.
— Şahin ben herkesi kırdım geçirdim ki buna sen de dahilsin. Şımarık bir çocuk gibi davrandım. İki aşk arasında kaldım belki suçluyum belki değilim ama Yekta'yı çok kırdım. Ya seni de üzersem. Ya ben aşkı, aşık olmayı, sevdayı bilmiyorsam, dedim üzüntüyle.
— Ya ona değilde gerçekten bana aşıksan. O yüzden o adamı istemediysen, dedi yanağıma minik bir öpücük bırakırken. O geceden sonra kendi kendine yemin etmişti herhalde çünkü beni bir daha öpmedi, benim öpmeme de izin vermedi. Cilveli cilveli "Evlenemeden olmaz" dedi her seferinde.
O geceyi yaşadığımız evi sattı, sitenin büyük evlerinden birini aldı. Evi gidip göremedim, bana evet demeden olmaz dedi. Şeker ve Güven'in evleriyle karşılıklı bloklardaydı. İç dekorasyonunu Güven'e yaptırmıştı. Meraktan çatlıyordum ama ben ona hayır dedikçe o da bana hayır diyordu.
— Şahin zaman, biraz daha zaman, dedim gözlerinin içine bakarak.
— Tohuma kaçıyorum artık, kadın yeter, evet de bitsin bu hasret. Arkadaşlarımın çocukları askerlik çağa geldi, ben hala hatunu ikna etmeye uğraşıyorum, dedi saçlarımı koklayarak. O sırada içeri Şeker ve annesi Süheyla Teyze girdi. Bizi öyle görünce Süheyla Teyze ellerini açıp şükür duası etmeye başladı ama daha ben teklifi kabul etmemiştim.
— Hoş geldiniz, dedim Şahin'in kollarından çıkarken.
— Kaç kaç bakalım nereye kadar kaçabileceksin, diyen Şahin'in sesi geldi kulağıma. Omzumu silkerek yürümeye devam ettim.
— Hoş gördüm, dedi Süheyla Teyze ağzı kulaklarında. Kıpkırmızı oldum ama sesimi çıkartmadım.
— Siz niye buraya kadar yoruldunuz ki ben her şeyi hallediyorum, dedim gülümseyerek. Arkamdan Şahin;
— Kölesi var onun burada siz niye zahmet ediyorsunuz ki. Yanlış bir şey oldumu gözümüzün yaşına bakmıyor yeniden yaptırıyor, dedi neşeli bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZLENEN AŞK(Tamamlandı)
General FictionÖzlenen Şenyüz 22 yaşında iri gözleri ve gülen yüzüyle sevimli ve sempatik bir kızdır, Yekta Ateşoğlu ise 27 yaşında yeşil gözlü, yumuşak kalpli bir işadamı. İki genç tamamen tesadüf eseri tanışırlar. Birbirlerini tanımaya ne zamanları olur ne de fı...