(Asi'nin ağzından)
Okukdan çıkmış bi parkta çekirdek kola yapıyorduk. O sırada 3 tane siyah jip gelmişti valla hiç hayır gibi durmuyor. O sırada 3 tane daha geldi. Biz artık tırsmaya başlamıştık. O sırada sonradan gelen arabaların birinden hakan amca indi. Hakan amca olması iyi bişedi. Yani öyle sanıyorduk. Hakan amca "çocuklar buraya koşun!!" diye bağırınca işlerin aslında iyi olmadığını anlamıştım. Hepimiz koşmaya başlayınca ilk gelen arabadam silahlı adamlar indi ve hakan amcaya sıkmaya başladı. - noluyo ya- heeeh Nazmiye bi sen eksiktin nazmiyeyle konuşmayı bırakıp arabaya bindik.
hakan amca bizimle beraber binip "çocuklar burdan çıkmayın bekleyin beni" dedi. O sırada aklına bişey gelmiş gibi hepimize bir silah ve bir yedek şarjör verdi "eğer yakasında yeşil boncuk olan biri girerse sıkın acımayın" bizimkiler birbirne bakarken ben silaha bakıyordum bi an ağzımdan "silah çok güzel lan" cümlesi çıktı 3ü birden bana bakmıştı. " ne ya çok güzelmiş" 3üde bana mal mısın? Bakışı atıyordu. Dışardan silah sesleri geliyordu. Hepimiz silaha alışmıştık ve ne yalan söyleyim hoşumuza da gitmişti. Atlasa ayaklanıp "hadi bizde çıkalım gerekirse çatışırız" lan ben bu kızı 2 günde nasıl bozdum. Toprak da ayaklanınca hepimiz kalktık kapıyı açmıştık ki yakasında yeşil boncuklu birisi karşımıza çıkmıştı.
Barlas ateş etti. Lan adam ölmüştü. Bu nasıl böyle vurdu. İlerlemeye devam ettik etraftan silah sesi geliyordu ama sanırım uzaklaşmışlardı sesin geldiği yere doğru gittik hakan amca oradaydı. Yanına gidip çöktük hakan amca bize şaşkınca bakarken atlas yükselip ateş etti. Oda adamı omzundan vurmuştu. " çocuklar burda ne işiniz var?" toprak ateş ederken eğilip "hakan amca seni tek bırakamazdık" bende kalkıp ateş ettim. Omen tanrım bende vurmuştum hakan amcaya dönüp "hakan amca ben bu işi çok sevdim polis misin sen? Acaba bende mi polis olsam?" "hayır asicim polis değilim yer altının hakimiyim. Yani mafyayım" o na hepimiz şaşırmıştık ama belli etmedik. Şahsen mafya olmayı çok isterdim.
Karşı taraf çekildiğinde bizde ayaklandık. Hakan amca bize dönüp "çocuklar bu yaptıpınız çok tehlikeliydi bir daha asla böyle bir şey olmicak!" dedi sert sesiyle. Tabi ben dinler miyim. O konuşurken boş şarjörü çıkarmış yenisini takmıştım. Tabi bana bakıyorlardı napıyor bu mal diye. Hakan amcaya dönüp "ee bitti mi? Bu kadar mıydı? E ben çok sevmiştim bu işi" hakan amca bana şaşkınca bakarken kafasını salladı bu olmamış anlamında.
Silahları bizden almaya çalıştığımda ise hiçbirimiz vermemiştik. Barlas "baba bırak bizde sana yardım edelim biz bunun tadını bir kere aldık. Bizi tanıyorsun sen olmazsn başkasının yamında giricez gel bize izin ver seninle başlayalım" hakan amca "olmaz izin veremem" "hakan amca bak çok güzel işkence yaparım. Gel al bizi yanına" hakan amca bizi yanına almak istemiyordu ama bizim durmicağımızı da biliyordu sonunda pes ederek "siz 3ünüz zaten yakın dövüş dersi aldınız ama atlas almadı o yüzden ilk olarak dövüş dersleri alacaksınız okulu aksatmak yok onun dışında silah dersleri de alacaksınız ben bi yere giderken size haber vericem benimle beraber geliceksiniz. Yer altı sizi tanımalı yoksa ezilirsiniz. Şimdi eve gidip dinlenin yatın okuldan sonra ***** spor salonuna gelin orda olucam. Rahat kıyafetler alın yanınıza ordan da atış poliganına gidip atış dersleri öğrenceksiniz. Bu arada bazı şeyleri ben öğretemem kendiniz öğrenmelisiniz silahların adını mesela. Kendinize bir lakap ve birde çete ismi bulmalısınız. Kim kendini neyde iyi götüyorsa onda iyi çalışmalı size güveniyorum. Ama bu kimliğinizi şimdiden okuldakiler bilmesin. Belki daha sonra. Hadi evinize" biz mafya oluyorduk. Gerçekten garipti Allahım hayatım ne kadar hızlı değişiyor.
Arabaya binip eve sürdüm. Barlas ve toprağa dönüp "bize gelin bi konuşalım" dedin onlarda kafasıyla onaylanmıştı. Kapının kilidini açıp içeri girdik bizimkiler içeri giderken ben mutfağa gittim. Kahve yapıyım diye düşünmüştüm ama dolapta kola da vardı içeriye "nescafe mi kola mı?" diye bağırdım onlarda "kola" diye yanıt vermişlerdi. Kolaları bardağa koyum içeri geçtim. Her birisi bir bardak alırken bende kendimi tekli koltuğun birine attım. Tekli koltuklar karşılıklı ortada da bir tane 3lü koltuk vardı. 3lü koltuğun karşısında da televizyon. Barlas ve toprak 3lü koltukta oturuyordu atlasta benim karşımda. Atlas kolasından bir yudum alıp söze girdi "emin miyiz girmekten?" toprak da "hem eminiz hem değiliz. Sadece bir heveste olabilir ama istiyoruz." Barlas toprağa bakıp "heves olsa da bir kere girdik mi çıkamayız ordan. Babam benim bilmediğimi sanıyor ama ben babamın mafya olduğunu biliyorum. Sürekli zarf içinde gelen kurşunlar, evin etrafındaki korumalar, olmadık zamanlarda tatil bahanesiyle başka ile gitmeler. Son çözüm olarak da sanırım bizden uzakta kalmayı seçti. Yani anlicağınız bu işe girersek çıkış yok. Bem kendimden eminim babamı yanlız bırakamam ama sizi de gelin diye zorlamam canınızı tehlikeye atamam. " bende "benimkisi heves değil ve ben bu işi yapacağımıza inanıyorum sonuna kadar. Ölmeyi de göze alırım. Barlas ben varım. Toprak ve atlas iyi düşünün" toprak "düşünmeye gerek yok siz varsanız her türlü ben varım" gözler atlasa döndü. Bize katılmak istememesini anlardım ama katılsa da fena olmazdı sanki atlas hepimize bakıp "neee?! Ne bakıyorsunuz? Sizi tek mi bırakıcam? Tabiki bende varım" işte istediğim cevap. "şimdi hepimize bir lakap ve bir uzmanlık alanı bulmamız gerek" dedim. " Barlas dövüşte iyi toprak da bilgisayarda bence o770qqsizin alanlarınız bunlar olmalı" diye fikir yürüttüm ikisi de biraz düşündükten sonra sinsi bir sırıtmayla kafa sallamışlardı. Atlasa dönüp "senin neyin iyi kanka?" " kanka benim nişancılığım iyidir ya bi ara okçuluk dersi aldım." " oh oh maşşallah e ben zaten işkence bayılırım. O zman sıra lakapta?" toprak söze girip "aslında ben hepimize buldum ama hoşunuza gider mi bilmem?" "söyle knk" "şimdi Barlas çelik ben hacker atlas kurşun asi de ejder." atlas biraz durduktan sonra " neden hepimizin alanıyla alakaalı da asinin değil?" "aslında asinin de alakalı ejder ateştir ateşde insanı yavaş yavaş acı vere vere öldürür yani bir nevi işkence. Hem asi ejderi çok sever dikkat ettiysen birkaç kıyafetinin üzerinde ejder motifi vardır." " aa evet hatırladım ve zekice toprak" hepimize lakap bulmuştuk. E Çete ismi? "ee çetenin ismi ne olacak?" atlas "çetemizin ismi zaten var CEHENNEM çetesi" doğru vardı. Kafamı onlaylar anlamda salladım. Rahatlamış gibi geriye yaslandım. Ve kolamı içmeye koyuldum. Atlas bi anda bana bakıp sırıttı "atlas gene aklına ne tür bir şeytanlık geldi?" "dövmelerimizi yaptıralım mı?" aslında güzel fikirdi "neyin dövmesini yaptıracaz?" "lakaplarımızın" oha bu daha güzel fikirdi barlasa baktım o da kafa sallıyordu ama toprak gözleri resmen hayır diyordu "topraaak kankaaaam kardeşim" "hayır asi ben dövme yaptırmam" "toprak hadi ya nolur yaptırsan" " hayır dedim asi" "toprak bi konuşmaya başlarım bi dedikoduya başlarım varya sus ye kafanı duvarlara vurursun" toprakta bana hadi yap dercesine bakınca bağdaş kurup rahat bir pozisyona geçtim "o zmna başlıyorum şimidi benim teyzemin kız-" "tamam Allahın cezası tamam sus yeterki" zafer sırıtışımı yatım. Ceketlerimizi alıp çıktık.
Çarşıda bir dövmeciye geldik (dövmeler medya da var). Ben ejder dövmesi.Barlas box eliveni, atlas el sıkışan iki el ama bilekleri silah namlusu olan bir dövme, Toprak ise kuru kafa ama böyle sanal bir kuru kafa gibi çok güzel bir dövme yapırdı. Yaptırırken acımamıştı kolum ile bileğim arasında bi yere yaptırmıştım hepimiz oraya yaptırmıştık. Hepimiz lakabimizin dövmesini taşıyorduk. Dövmeciden çıkıp eve geldik. Herkes evine dağıldığında annemlerin yokluğunu hissettim. Değişik geldi. Annemlerden ilk defa ayrı kalıyordum tabiki ama bu farklıydı. Artık benim evim burasıydı. Yatağa yatıp hayal kurmaya başladım. İlerde çetemiz yer altının korkulan bi çetesi olmuş birbirimziden hiç kopmamışız hala aynı evlerdeyiz. Alilerimiz bizi destekliyor. Sanırım bu mafya işine kendimi fazla kaptırmıştım. Yada ileriyi görüyordum kim bilir?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
AdventureBu hikaye de açıklama yok! Oku ve gör... İşkence vardır rahatsız olan okumasın (sonraki bölümlerde) Devam edecek...