Gİ 18

55 5 0
                                    

(Asi'nin ağzından)

Filmi bitirince odama gidip kitap okumaya başladım. Kitap okumayı severdim zaman buldukça okurdum. Saatib geç olduğunu fark edip kitabı komidinin üzerine koydum. Silahımı yastığın altına koyuyordum zaten. Komidinin çekmecesinde de bıçağım vardı. Kafamı yastığa koydum o anda üstümüzr kurşun yağmaya başladı. Silahımı alıp hemen yataktan aşşapıya attım kendimi yere yattım sütünerek kapıya gittin çaıp çıktım koridorda cam olmadığı için burası güvenliydi.

Barlas toprak ve atlas da buradaydı. Onlarda şaşkındı dışarda koruma vardı ama onlarda candı bizimkilere baktım toprak "korumaları tek bırakmayız onlarda bir can!" hepimiz onaylayınca elimzde silahla temkinli adımlarla aşşağıya inmeye başladık. Dış kapıya geldiğimizde çatışma sesi daha fazlaydı. Barlas kapının kulpuna uzanıp eliyle 3 e kadar saydı ve 3e geldipinde kapıyı açtı ilk ben sonra toprak atlad ve en son barlas çıktı baş korumanın yanına gidip "bizden kayıp var mı muhsin?" "yok efendim" kafamı sallayıp çatışmaya girdim.

Yaklaşık 5 dakika daha çatıştıktan sonra çatışma sesi azaldı ve sonunda etrafı sessizlik sardı. Barut kokusu ile harmanlanmış yağmur kokusu değişikti. Hangi ara yağmur yağmıştı da biz ıslanmıştık. Bir kişi kaçıyordu Barlas arkasından tam koşucakken "barlas dur! Takip edelim hasanın evini öğreniriz" adamı yavaşca saklanarak takip etmeye başladık. Karanlık ara yollar, fazla ışıklı gösterişli evler derken dağ başında bir eve gelmişitik. Adam içeriye girerken bizde arla taraftan duvara tırmanıp tellerin üzerinden atladık. Arka tarafda mutfak kalıaı açıktı. Kapıdan içeriye kimse var mı diye baktım. Mutfak boştu yavaşça içeri girdik. Hasan büyük salonda oturuyordu sesi buraya geliyordu. Koruma "efendim çok güçlüklerdi kaçmak zorunda kaldım" "ne işe yararsın ulan ha?! Ne işe?!" ayak sesi duyunca hemen saklanma yeri bulduk ve sallandık. Hasan mustafa gelip bi bardak içki doldurup içeri geçti.

Hasanın evinden çıkıp kendi evimize geçtik. Salona oturup plan düşünmeye başladık. Atlas "ya biz o adamı gidip niye şimdi almadık" "çünkü bizim acemi olduğumuzu düşünüyor. O yüzden evin etrafına birsürü koruma dikti evin kameralarına bağlandım yatına kadar kalsın eğer yarın da kimse gelmezse korumaları azalacağını söyledi. Yarın gece 2 de gider gırtlağına çökeriz?" dedi toprak ama planımız yoktu işte sıkıntı oradaydı.

Barlas aklıma bişey gelmiş gibi yandan yandan sırıttı. " bu adamın yemeğine yada içeceğin uyku hapı koysak?" güzel fikirdi. Bende "adam içkiyi çok içiyor saat 11 e yakın bir içki götürsek saat 2 ye kadar hatta 3e 4 e kadar deliksiz uyur. Ama sıkıntı onu kim koyacak?" toprak mutfağın kamerasında bağlandı. İçki dolabını zumlayıp bakmaya başladı "yarım şişeyi görüyor musunuz? O şişede en fazla 4 bardak çıkar adam 8 de akşam yemeği yiyor. Sonrasında da 1 saate 2 ile 3 bardak viski içiyor canı sıkkın olduğu zamanlar 5e kadar çıkıyor. Yemekten hemen sonra içmeye başlasa o şişe saat 10 da biter en öndeki şişeye ilaç bassak herşey tamam 11 de adam uyumuş olur. Nası plan? " plan acayip iyiydi. Hepimiz yandan bir sırıtış ile başımızı salladık. "Herkes odalara dağılsın yarın yorucu bir gün olacak" dedim ve odama çıktım. Yatağa uzanıp uykunun huzurlu kollarına kendimi bıraktım.

Sabah alarm ile kalktım. Tuvalete gidip yüzümü yıkadım dişlerimi de fırçalayıp tuvaletten çıktım. Kıyafet dolabının önüne geçip giyecek bişeyler bakmaya başladım. Bir bacağı siyah bir bacağı beyaz kareli yüksek bel bir eşofman üzerine de siyah küçük beyaz kalbi olan dar bir  crop giydim göbeğim ince bir çizgi halinde gözüküyordu. Yine aynı makyajımı yapıp mutfağa indim. Atlas kahvaltı hazırlıyordu. Altına siyah beyaz kareli bir eşofman üstüne bordo sağ göğüsünğn üzerinde gezegen motigi olan salaş bir crop gitmişti.

Kahvaltı masasını beraber kurup narlasa ve toprağa seslendik "BARLAAAAS TOPRAAAAAAAK HADİ KAHVALTIYAAAAA!" ilk toprak indi aşşağıya kirli gri rengimde kot üzerine siyah tişört gitmişti. Barlas daha inmemişti bizimkilere dönüp "ben Barlasa bakıp geliyorum" kafalatını sallayınca merdivenlerden çıkmaya başladım. Odasına girdiğimde Barlas'ın hala yatakta olduğunu gördüm yanıma gidip yatağa oturdum. Kısk sesle
"barlaas kanka hadi kalk"  "ıhıh" "hadi kanka geç kalıcaz" "ıhh" "ağaaaa kalk lan illa bağırlaım mı illa zorla sarsalım mı eğer 5 dakika içinde aşşağıda olmazdan kendine kaçıcak delik ara Barlas 2 dakikan gitti bile" diye sinirle bağırdım. Aşşağıya indim ve kahvaltı masasona oturdum 2.30 dakika sonra barlas aşşağıya indi. Evet zman tuttum çünkü gelmezse onu çok pis dövecektim. Kahvaltımızı yaptıkyan somra masayı toplayıp makineye dizdik.

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin