Gİ 39

25 1 0
                                    

Atlas'ın ağzından

Yola koyulmuştuk Asi ve Toprak çok tedirgindi hissediyordum gerçi nasıl tedirgin olmasınlar ben Asi'ye saldırdım,Barlas'da bağlanmasa saldıracaktı zaten arabaya binmeden telefonlarımızı evde bıraktırmışlardı şimdi de bilmediğim bir yere gidiyorduk ve ben asla yüzlerine bakamıyordum nasıl yapmıştım ya nasıl vurmuştum kardeşime istemsiz bir şekilde gözlerim dolarken Asi omuzuma dokundu "Atlas?" kafamı kaldırmadan cevap verdim "Efendim" konuşurken sesimin titremesine engel olamamıştım Asi çenemden tutup kafamı kendisine çevirdi "Niye gözlerin dolu bakıyım senin" gözlerine bakamadığım için sürekli gözlerimi kaçırıyordum "H-hiç" "Atlas!" "Ya yok birşey Asi" "Dökül" "Off suçlu hissediyorum oldu mu" biz konuşurken ne Toprak ne Barlas araya giriyordu sadece dinliyorlardı ama beni haksız buldukları belliydi "Atlas saçmalama neden kendini suçlu hissediyorsun" elimi dudağının kenarına götürdüm "Şu haline bak benim yüzümden oldu" Asi sabır dilercesine bir nefes aldı "İsteyerek yapsan seni çok pis döverdim ama isteyerek yapmadın Mahmet aklına girmişti" "Biliyorum ama yinede" "yinedesi yok bitti" dedi ve arabanın izin verdiği kadarıyla beni kendine çekip sarıldı bende karşılıksız bırakmadım tabii.

Yola çıkalı nerdeyse 1 saat oluyordu ve Barlas'ın dediğine göre daha 2 saat vardı bende fırsattan istifade elime kitabımı almış okumaya başlamıştım ama bir türlü konsantre olamıyordum en sonunda elimdeki kitabı kapatım yanıma koydum "Toprakcımm" "Ne istiyorsun Atlas" "Şeyy bana telefonunu versene" "Saçmalama olmaz" "Neden ya" "Biz niye gidiyoruz Atlas teknolojiden uzak durun diye sen benden telefon istiyorsun ya Allah Allah" " Of be tamam" "Oflama senin iyiliğin için vermiyorum" "Biliyorum Toprak" dedim ve arkama yaslanıp yolu izlemeye koyuldum.

Zaman hızla akıyordu ve ben çok daha sıkılıyordum kafamı Barlas'a çevirdim ve onu izlemeye başladım her şey normal gözüküyordu göze batan bir hareketi yoktu biraz daha izlemeye karar verdim zaman geçtikçe terliyordu ve elleri titriyordu aynadan gözlerine baktım kararıyordu kriz geçirecekti "Barlas çabuk arabayı durdur" aynadan bana baktı gözleri çok daha karardı Asi bana ve Baralsa bakarak "Noluyo" diye sordu Toprak da ona katılınca kısaca açıklama yapmaya başladım "Kriz geçirecek.BARLAS DURDUR DEDİM SANA" konuşmamı bitirir bitirmez anı frenle öne savrulduk hemen kendime gelip arabadan indim ve Barlas'ı da çıkardım sonra Asiyle Toprağa dönüp "Kapıları kitleyin" dedim ikiside anlamaz bakışlarla bana bakıyordu sesimi biraz daha yükseltip "Kapıları kitleyin" "Olmaz" "Dediğimi yapın" "Atlas" "SİZE DEDİĞİMİ YAPIN DEDİM GÜVENİN BANA" kapıyı sertçe kapattım sonra da kilit sesleri duyuldu bende Barlası kolundan tutup ormanlık alana götürmeye başladım arkamda iki endişeli kişi bırakarak.

"Barlas sakin ol tamam mı"

"Neden sakin olcakmışım?"

"Çünkü eğer sakin olmazsan bana saldırırsın"

"Neden yapayım ki"

"Çünkü kendinde olmayacaksın"

"Belki de kendimde olmak istemiyorumdur"

"Barlas.."

"SUS ATLAS BENİ SAKİNLEŞTİRMEYE ÇALIŞMA"

"Tamam peki"

"PEKİ Mİ ŞİMDİ DE YASAK KELİMEMİZİ Mİ SÖYLÜYORSUN"

"Hayır tabiki"

"SENDEN NEFRET EDİYORUM GİT BAŞIMDAN"

"Hayır gitmicem"

"GİT ATLAS"

"SEN SAKİN OLANA KADAR GİTMİCEM"

Barlas kafasını elleri arasına aldı ve yere çöktü fısıldar gibi konuşuyordu "kan istiyorum kan" durum kötüye gidiyordu hemen bende yanına çöktüm ve kollarımı vücuduna sardım hareketlenmeye başladı "Atlas bırak beni napıyorsun" "Şhh geçicek lütfen" onu böyle görmek yüreğimi sızlatıyordu yavaşça gözlerim dolmaya başladı ve ağzımdan bir hıçkırık çıktı "A-atlas ağlıyor musun sen" "Hayır" kollarımı vücudundan ayırdı ve yüzümü elleri arasına aldı "Şhh ağlama" "Tamam" dedim ve gözlerine baktım gözleri tekrar kararıyordu aniden beni itti belim taşa denk gelmişti istemsizce ufak bir çığlık attım ellerim üzerinde geriye giderken Barlas da bana doğru yürüyordu hızlıca yanıma gelip beni yakalarımdan tutarak kaldırdı yüzüme nefretle bakıyordu bu kişi Barlas değildi olamazdı tamamen başka biri vardı karşımda ve ben korkuyordum elini kaldırdı tam bana vuracakken yerinde dondu ve bayıldı.

Barlası orda bırakıp arabaya doğru koşmaya başladım.Arabanın önüne geldiğimde bizimkiler beni görüp hemen arabadan çıktılar "B-ben taşıyamazdım" "Nerde" "O-ormanda" dedim ve oraya koşmaya başladım Asi ve Toprak da arkamdan geliyordu onları Barlasın yanına götürdüm Barlası gördüklerinde ikiside bana şaşkınca dönüp "Noldu" diye sordular "Anlatıcam ama şimdi değil önce Barlası arabaya taşıyalım" dedim ve Barlasın yanına gidip kollarından tuttum Asi ve Toprak da ayaklarından tuttu tam kaldıracaktık ki acıyla inledim ikiside bana noldu bakışları atarken "Ben taşıyamayacağım sanırım" Toprak bana kafa sallayıp yanıma geldi ve Barlas'ın kollarını elimden aldı daha sonra da Barlas arabaya götürmeye başladılar.

Eve gelmiştik küçük bir dağ eviydi ama evi inceleyemiyecek kadar meşguldük hemen Barlası arabadan çıkardılar bende önden gidip kapıyı açtım ve içeri geçmelerini sağladım Asi ve Toprak, Barlası koltuğa bırakıp bana döndüler Asi tek kaşını kaldırmış kırmızı gözleriyle bana bakıyordu çok korkmuştu belliydi derin bir nefes aldım "Oturun da anlatıyım" dedim ikiside dediğimi yaparak oturdular ve bende anlatmaya başladım.

"İşte böyle oldu" ikiside şaşkınca yüzüme bakıyordu Toprak ağzını açmış konuşacakken yan koltukta yatan Barlas aniden yerinden zıpladı ve derin nefes alıp vermeye başladı sonra gözleri sırayla ilk Asiye sonra Toprağa en sonda bana takıldı "Ben Atlas şey" "Önemli değil Barlas" yanına gittim ve sıkıca sarıldım "Öyle bakıcak mısınız yoksa gelicek misiniz" dedim Toprak ve Asi yerlerinden kalkıp yanımıza geldiler ve biz bize herşeyi unutturan sarılmamızı yaptık.

Hep beraber koltukta oturmuş yatıyorduk ben daha fazla yatmaya dayanamamış şekilde ayağa kalktım ve tek tek hepsini süzdüm "Açım ben" Asi Toprağın boynuna daha da gömülerek "Ellerinden öper" "Sadece kendime yaparım" Asi elini yanındaki yastığa atıp hızlıca bana fırlattı oflayarak "Off tamam" dedim ve mutfağa gittim sonra ne yapsam diys sormayı unuttuğum için içeriye doğru bağırdım "NE YAPIYIM" "KEÇAPLI PİLAVV" "TAMAM" tezgahtaki kavanozlardan içinde pirinç olanı aldım ve bir kapa koyup ısladım o sırada da salata yapsam iyi olurdu ben dolabın önü gitmiş malzemeleri çıkarırken adım sesleri duydum ve arkama döndüm Barlas pişman gözlerle bana bakıyordu kaşlarımı hafifçe çattım ve yanına gidip elimi omuzuna koydum "Noldu kanka" "Atlas ben çok üzgünüm" "Sorun değil" "Hayır sorun senden nefret ettiğimi söyledim" "isteyerek söylemedin ama" "evet ama.." "aması yook hadi gel bana yardım et" "Tamam" onu dolaba gönderdim bende ısladığım pirinçle pilav yapmaya başladım.Yemek hazırdı tek sofrayı kurmak kalmıştı mutfak dolabına ulaşmak için parmak ucumda kalktım dolabın kapağını açmak için kolumu kaldırdığımda ise büyük bir acıyla inledim Barlas hemen elindekileri bırakıp yanıma geldi "Atlas noldu" "Y-yok birşey" "Emin misin" "Eminim" "E tamam sen öyle diyorsan" biz konuşurken endişeli iki yüz gözüme ilişti Toprak hemen yanıma gelip "kanka iyi misin" "İyiyiim" Asi de yanıma gelip eliyle üstün körü vücudumu kontrol etmeye başladı eli belinde gezerken acıyan yere dokundu acımı ne kadar tutmaya çalışsamda başaramadım ve ufak bir çığlık attım Asi tek kaşını kaldırıp arkamı döndürdü ve tişörtümü sıyırdı ne kadar dur desemde dinlememişti gözlerimi kapatmış tepkilerini beklerken Asi "ATLAS NOLDU SANA!!"diye bağırdı nolmuştu bana?...

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin