GEÇMİŞİN İZLERİ

Gİ 37

Atlas'ın ağzından

Asi'yle kahvelerimizi içmiş salona gelmiştik ikimizde aç değildik kahvaltı etmek içinde bizimkileri bekliyorduk o sırada Asi derin bir nefes aldı ve ağzını araladı

"Kanka sence bu normal mi?" dedi
"Ne normal mi kanka"
"Dün ben toprakla yatarken Barlas geldi o da bir kabus görmüş benim vurulduğum günü görmüş e sende ondan sonra Barlas'ın asıldığını gördün"
"Bilmiyorum Asi ama bu normal olamaz bu işte bı haller var"
"Bende öyle düşünüyorum" biz konuşurken merdivenden bizimkilerin sesi duyulmaya başladı
"Ya kanka bıraksana kolyemi"
"Lan salak bu kolye senin mi"
"Artık benim"
"Lan dövecem ha" Asi'yle birbirimize bakıp sırıtmaya başladık sonra Asi koltuktan kalkıp yanlarına gitti ve aralarına girip kollarını omuzlarına attı
"Neyi paylaşmadınız yine"
"Toprak en sevdiğim kolyeyi çarpmış.Aradım aradım bulamadım sonra bı baktım bu mal da"
"Emann nolmuş sanki taktıysam hem sende benim saatimi takmışsın"
"Bu farklı"
"Neresi farklı lan" ayağa kalktım ve yanlarına gittim yoksa bu iş çok uzayacaktı
"Onu boşverinde hadi kahvaltı edelim"
dedim Asi bu anı bekliyormuş gibi hemen cevap verdi "Aynen ne yiyelim" Toprak elini çenesinin altına yerleştirdi ve düşünmeye başladı sonrada elini şıklatıp yanıma geldi yanaklarımı sıkıp "Acaba sen şöyle kaşarlı bir menemen mı yapsan" dedi diğerleri de ona katılıp beni mutfağa gönderdiler bende bu hallerine gülerek malzemeleri çıkarmaya başladım.

"BARLAAS ASİİ TOPRAAK HADİ GELİİİN"
"GELDİİİK" mutfağa ilk Asi girdi ve havayı koklayıp "Şu kokuya ölürüm lan ellerine sağlık fındık" dedi sonra sırayla Barlas ve Toprak girdi onlarda yanağımı öpüp yerlerine geçtiler bende çayları koyup yanlarına oturdum.Toprak ellerini birbirine sürterek "Eee ekmek yok mu" dedi masaya ekmek koymayı unutmuşum "Dur unutmuşum getiriyim hemen" dedim ve yerimden kalktım kalkmamla beraber başıma giren acıyla sendeledim ve masaya tutundum elimin diğerini ise başıma götürdüm sonra sesler uğultulu gelmeye başladı "ATLAS!!" "KANKA NOLUYO!!" "İYİ MİSİN ATLAAAS!!" sonrası ise karanlık.

Bilincim yerine geldiğinde burnuma gelen hastane kokusuyla yüzümü buruşturdum ve yavaşça gözlerimi açtım. Asi baş ucumda oturmuş bekliyordu Toprak yandaki koltukta Barlas ise camdan dışarı bakıyordu iyice kendime gelip "Noldu" dedim hepsi bana dönmüştü Asi elini saçlarıma götürüp "Kanka iyisin dimi" elini güven vermek istercesine tuttum "iyiyim merak etmeyin" dedim "ama noldu" diye ekledim Toprak da yanıma gelip elimi tuttu "bayıldın kanka" "bayıldım mı"  hepsi şaşırmış bana bakıyordu Barlas endişeyle yanıma gelip "hatırlamıyor musun Atlas" kaşlarımı çatıp konuşmaya başladım "en son ekmek getirmek için masadan kalktım o kadar sonrası yok" hepsi kafasını benden kaldırmış birbirlerine bakıyordu "Birşey yok dimi?" dedim Toprak kafasını bana çevirdi "yok güzelim merak etme" kafamı salladım ve neşeli bir tonda "Ee ne zaman gidiyoruz" Asi saçlarımı karıştırıp "Serumun bitsin gideriz sabırsız" dedi kahkaha atarak ona karşılık verdiğimde Barlas bize döndü "Baksanıza ya iyileşmiş bu seruma gerek yok gidelim" dedi bende hızlıca kafamı salladım Toprak da serum için hemşireyi çağırmaya gitti.

Arabaya binmiş eve gidiyorduk bende Asi'nin dizinde yatıyordum o sırada cebim titremeye başladı telefonu çıkardığımda Hakan amcanın aradığını gördüm "Hakan amca arıyo" dedim Toprak arkasına dönüp "Aç kanka" dedi bende telefonu açtım

"Efendim Hakan amca"
"Atlas kızım nerdesiniz"
"Eve gidiyoruz"
"Tamam eve gitmeyin direk yeraltına gelin"
"Neden ki"
"Mehmet Kutlu hakkında çok önemli şeyler öğrendim"
"Tamam geliyoruz"

Barlas'a bakarak "Kanka yeraltına sür" dedim Barlas da kafasıyla onaylayıp yolu değiştirdi.Asi kafasını eğip göz göze gelmemizi sağladı "Nolmuş" "Mehmet hakkında çok önemli şeyler bulmuş" dedim o da kafasını salladı ve yolu izlemeye başladı.

Yeraltına girdiğimizde herkes saygıdan dolayı önümüzde hafifçe eğilmeye başladı gerçi biz biraz komik görünüyorduk çünkü pijamalıydık. Hiçbir yerde oyalanmadan direk Hakan amcanın odasına gittik.

"Baba ne öğrendin"
"Anlatıcam Barlas"
"Hakan amca noluyo"
"Asi biraz sabırlı ol anlatıcam" Hakan amca çekmecisini açıp birşeyler aramaya başladı sonra da aradığını bulmuş bir ifadeyle gülümsedi elini attığı çekmeceden bir dosyayala çıkardı ve dudaklarını araladı

"Mehmet hakkında üstün körü herşeyi biliyorsunuz ama daha derini var bu adam insanların bilinç altıyla oynuyor" hepimiz kaşlarımızı çatmış birbirimize bakıyorduk "Karşınızda kolay biri yok çocuklar bu Hasan gibi bir rakip değil evet orta güçte ama kolay biri değil kendinize çok dikkat etmeniz gerek ve ekip olarak çalışmanız gerek yani size mesaj atarsa tek gitmek yok anladın mı Atlas" kafamı eğip kısıkça "Anladım" dedim. Barlas ortamı benim üzerimden çekmek için Hakan amcaya sorular sormaya başladı "Baba peki bu adam nasıl bilinç altına giriyor" "Çeşitli videolar ve fotoğraflar aracılığıyla" Toprak ortaya atılıp "Nasıl video ve fotoğraflar" dedi Hakan amca elinde tuttuğu dosyayı bize uzattı "bunun gibi şeylerle burdakiler en zararsızları o yüzden inceleyebilirsiniz ve orda birkaç bilgi daha var iyice bakın ve rakibinizi tanıyın Cehennem Çetesi" dedi Asi dosyayı aldı ve geriye çekildi dosyayı açıp incelemeye başladı "Ben bunları ya da benzerlerini daha önce hiç görmedim" dedi Toprak da yanına gidip incelemeye başladı "Bende,bende hiç görmedim" dedi, Barlasla birbirimize bakıp yanlarına gittik. Resimler bir yerden tanıdık geliyordu sanki daha önce bir benzerlerini görmüştüm ama nerede? En sonunda "bende bilmiyorum" dedim Barlas da bana katılıp "Bende hatırlamıyorum" dedi Hakan amca derin bir nefes alıp "Güzel demek ki sizin bilinç altınıza girememiş eğer böyle şeyler görürseniz sakın çok uzun ve dikkatli bakmayın" dedi hepimiz kafa salladıktan sonra da eliyle kapıyı gösterip "gidebilirsiniz" dedi.

Yeraltından çıkmış tekrar arabaya binmiş eve gitmeye başlamıştık ama şu resimler hâlâ kafamı kurcalıyordu bir yerden hatırlıyorum ama nerden işte ben düşünürken telefonum titredi telefonu açtım ve gelen mesaja baktım

Bilinmeyen numara
Ah Atlas beni yakalayamazsınız anlamadınız değil mi.

Kurşun
Seni yakalıcaz hiç merak etme.

Bilinmeyen numara
Oysaki ben sadece uzaklarda uçan bir kırlangıçım.

Kurşun
Ne alaka

Bilinmeyen numara
Yakında anlarsın

'Oysaki ben sadece uzaklarda uçan bir kırlangıçım' ne demek di bu ne anlama geliyordu.

Eve gelmiştik hemen odama çıktım ve kendimi yatağa attım biraz dinlensem iyi olacaktı.Uyumaya çalıştım ama olmuyordu sonra aniden sabah ki gibi başım acımaya başladı sesler duyuyordum"Öldür onu seni haketmiyor seni sevmiyor öldür onu Asi'yi öldür saldır ona kan çıkart kan istiyorum" başımı tutarak yerimden kalktım ve aşağıya inmeye başladım hepsi oturmuş televizyon izliyordu sonra kafamdaki sesi tekrar duymaya başladım "saldır ona öldür onu kan çıkart kan istiyorum kırlangıç Atlas kırlangıç"  sonra ne yaptım hatırlamıyorum tek hatırladığım merdivenden inip Asi'ye yumruk atışım...