(Asi' nin ağzından)
Atlasın sırtına baktığımda büyükce bir kısmın morardığını gördüm. Canı bu yüzden yanıyor olmalıydı. Atlası çekip odaya götürdüm. Barlas ve toprağa
"siz burda kalın ben neler olduğunu öğrenincem sonra ktem sürer yatırır gelirim" dedim ve içeri girdim.
Atlas yatağa oturmuş beni bekliyordu. Yanına gidip
"atlas kim yaptı bunu? Naptın sırtına?" dedim. Atlas başını eğdi
"kanka bilerek olmadı"
"atlasım noldu söyke hadi" dedim sakin yatıştırıcı bir sesle
"kanka ama -"
"söyle hadi atlas"
"barkas"
"ne?!"
"kanka bilerek olmadı ama kendinde değildi nolur bişi deme. Çok üzülür."
"sen şu işi başından anlat bakalım"
"ya biz ormana girdik ya bi anda bağırmaya çağırmaya başladı. Sarılmanın onu sakinleştireceğini düşündüm. Ama olmadı beni itti bende geriye doğru düşüp belimi taşa vurdum."
"kızım manyak mısın ya? Dedik sana. Neyse gel bi krem sürelim" diyip tşörtünü üstünden çıkartıp yatağın kenarına koydum. Eczane dolabından morluk ve eziklere iyi gelen bir krem gazlı bez ve bant aldım. Arkasına oturup elime kremi sıktım elimi yavşca sırtına değdirdipim anda belini dikşetirdi. Biraz daha yavaş olarak sırtına kremi güzelce yaydım. Sonra gazlı bez ile kapatıp bantladım. Atlası geriye yatırıp
"biraz dinlen hadi" diyio yanağından öptüm ve odadan çıktım. Barlas ve toprak içerde oturmuş beni bekliyordu. Yanlarına gidip koltuğa oturdum. Barlas
"benim yüzümden krizde ittim onu düştü ona vurucaktım az kalsın. Allah benim belamı versin. Ben nasıl arkadaşım." diyip kafasına vurmaya başladı. Yanına gidip ellerini tutum bi yandan da ağlıyordu. Ona zarar verdiğini biliyordu. Atlas o arada kapıdan içeri girdi. Toprak ve bana bakmadan direl barlasın yanına geldi. Onu ayağa kaldırıp sıkı sıkı sarıldı. Barlas da ona sarılırken ben toprağın yanımda gitmiştim.
Toprak "kanka bu gece benle yatsana?" dedi
"yatıyım kankam" diyip sarıldım. Atlas da barlasla yatmak istediğini söyleyince herkes odalara çıktı. Toprakla yan yana yatıp tavana bakmaya başladık.
Toprak "sence iyi olacaklar mı?"
"olacaklar tabi nası soru bu?"
"ya onlar iyi olana kadar biz zarar görürsek?" ilk başta sessiz kaldım. Haklıydı çünkü sonra
"onlar bizim kardeşlerimiz zarar görüceksek bile varsın onlar versin be kanka"
Toprak sırıtıp bana döndü sonra beni kendine çekip sarıldı
"kardeş kokusuna ihtiyacım var" dedi. Bende ona sarılıp
"benimde kanka" dedim. Toprağın bi kardeşi yoktu. Yani ondan küçüğü yoktu. Bir tane abisi vardı. Oda samsunda okuyordu. Çok fazla göremiyordu. Küçüklükte bir kız kardeşi olmasını istermiş. Onu korusun kollasın. Saçlarını okşayarak uyutsun. Onları evet küçüklükten tanımıyordum ama herşeylerini biliyordum. Mesela toprak beyaz et severken barlas siyah et sever ikisinide yerler ama daha fazla sevdikleri ağır basanları farklıdır. Toprak daha renkli bir kişiğe sahipken barlas biraz daha siyahtır. Barlas daha vıcık sever. Bende... Bendim işte. Bu 3 kişi ve ailem haricinde kimse benim için önemli değil. Bunlatı düşünürken uykuya dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
AdventureBu hikaye de açıklama yok! Oku ve gör... İşkence vardır rahatsız olan okumasın (sonraki bölümlerde) Devam edecek...