Atlas'ın ağzından
Bahçeye çıktığımızda Hakan amca bir adamı yere diz çöktürmüş konuşturmaya çalışıyordu Asiyle birbirimize baktık ve yanlarına ilerledik tam Hakan amcanın yanına gelmiştik ki bir anda arkasını dönüp Asi'ye yumruk atmaya çalıştı ama ondan önce davrandıp elini tuttum "Hakan amca?" dedim bizi gördüğüne rahatlamış olacak ki derin bir nefes verdi "siz miydiniz" dedi Asi tek kaşını kaldırıp "Biziz de sen napıyosun" Hakan amca yere çökmüş olan adamın ensesine silahı geçirdi ve adamı bayılttı sonra tekrar bize dönüp "önce şu iti evedeki odaya götürelim" dedi Asi bana bakıp içeriye bağırdı "BARLAAASSS TOPRAAAAKKK ÇABUK GELİİİİNN" bir iki dakika sonra elleri bulaşık köpüğü olmuş Barlas ve Toprak içeriden koşarak çıktılar Toprak nefes nefese "Noldu lan" dedi Barlas da ona katılır bir ses çıkardı bizde birbirimize bakıp gülmeye başladık en sonunda Hakan amca biraz kendine gelip "Ne bu haliniz oğlum" dedi ikiside kafalarını eğip kendilerini süzdüler sonra da ellerini üzerlerine sürüp temizlediler Toprak tekrar sordu "Noldu" Asi başıyla arkadaki adamı gösterince Barlas "Bu kim ve bizim bahçemizde ne arıyo" dedi Hakan amca "şunu içeri taşıyalım anlatıcam" diye söze girdi Barlas ve Toprak adamı tutup eve götürmeye başladılar bizde peşlerinden gittik.
Adamı odaya getirmiş ve bağlamıştık ama adam hâlâ uyanmamıştı en sonunda yukarı kata çıkıp bir kap soğuk su ile aşağıya indim Barlas bana bakıp "Napcaz bunu" dedi bense ona cevap vermek yerine adamın başından aşağı suyu döktüm adam birden nefese nefese uyandı ben de Barlas'a bakarak "Bunu" dedim Asi araya girdi ve "Eee bu adam kim Hakan amca" dedi Hakan amca biraz gerinerek konuşmaya başladı "Bu adam Deniz'in abisi" biz kaşlarımızı çatmış birbirimize bakarken Hakan amca sözüne devam etti "Deniz'in planlarından haberi var diye tahmin ediyorum ve buraya da onu bulmak için geldiğini düşünüyorum" Asi ellerini kütletip adama doğru yürüdü ve "Denizi değil ama ecelini bulacak" dedi daha sonra omuzunun arkasından bize baktı ve "Bizi biraz yanlız bırakır mısınız?"dedi ne kadar onları yanlız bırakmak istemesek de mecburen bırakmak zorunda kalmıştık.
Salona gelmiş ve oturmaya başlamıştık ama aşağıdan adamın çığılıkları,yalvarışları ve Asi'nin bağırışları geliyordu hepimiz huzursuz bir şekilde Asi'nin işinin bitmesini bekliyorduk. Hastaneden yeni çıkmıştı ve kendini yormaması gerekiyordu ama Asi bunu hiç takmıyordu geçen gün beni sırtına almaya bile kalktı deli kız. Barlas derin bir nefes aldı "Asi ne yapıyor çok merak ediyorum" dedi Toprak da ona katılmıştı "O adamın işini bitirmiştir baksana sesler azaldı" dedim Toprak gülerek "Bence o adam acıdan bayılmıştır herkes dayanamaz o işlekencelere" dedi hepimiz gülmüştük.Biraz vakit geçtikten sonra Asi bize seslendi "HEEY GELİN VE ŞAHESERİME BAKIN" dördümüz birden ayağa kalkıp koşar adımlarla Asi'nin yanına indik adamı görmemle gözlerim sonuna kadar açılmıştı diğerleri de öyleydi Asi den herşeyi beklerdik ama bu....bu biraz fazlaydı sanki. Adamı kollarından duvara çivilemişti vücuduna da derin kesikler bırakmış tırnaklarını sökmuş bir elini koparmıştı ve daha nicesi her yer kan içindeydi adam anlaşılan ölmüştü, Asi hepimize birden bir cevap bekler gibi bakıyordu ama biz sadece manzaraya bakıyorduk Asi en sonunda dayanamayıp "Eeee nasıl" dedi ağzımı açtım ve zorla birkaç kelimeyi dışarı çıkardım "Asi bu-bu ne" dedim Barlas gözlerini adamdan çekip Asi'ye bakmaya başladı "Kanka naptın adama" dedi Toprak ve Hakan amca konuşamıyorlardı sanki dillerini yutmuş gibi Asi hepimize bakıp "Amannn sanki ilk defa işkence yapıyorum" dedi Toprak da cevabı hemen yapıştırdı "Sanırım böylesini ilk defa" dedi Asi elini boşver diye salladıktan sonra hadi yukarı çıkalım dedi ve kolumuzdan tutup çekiştirdi.
Olayların şokunu atlatmıştık Hakan amca da gitmişti bizde odalarımıza dağılmıştık yarın okula gitmemiz gerekiyordu o yüzden biraz ders çalışsam iyi olacaktı masamın başına geçtim ve biraz edebiyat konu tekrarı yaptım sonra da test çözmeye başladım. Test çözmeye odaklanmışken Barlas birden odama daldı o anın kokusuyla bir küfür savurdum sonra ne yaptığımın farkına varıp "Şey pardon" dedim Barlas kafasını sorun değil ama sonra ödeşicez der gibi salladı sonra da yatağıma kendini bıraktı elimdeki kalemi bırakıp yanına oturdum "Barlas sen iyi değilsin noldu" dedim gözlerini tavandan çekip gözlerime kitledi "kendimi çok kötü hissediyorum Atlas" dedi elimi koluna destek vermek istercesine koydum "Bana anlatabilirsin" dedim "Biliyorum sadece off ben çok öküz bir adamım ya" biraz duraksadım "Niye Barlas" "Atlas beni gerçekten affetiğine emin misin" "E-evet" "Peki neden Asi ve Toprağa kanka diyorsun da bana her seferinde Barlas diyorsun" "Kanka ne biliyim hiç dikkat etmedim" "Bak gerçekten özür dilerim bı anda sinirlendim ve sana çıkıştım oysaki sen orda bizi kendi acına rağmen teselli etmeye çalışıyordun" derin bir nefes aldım ve sakince konuşmaya başladım "Kanka bak ben seni affetim sorun değil tamam mı arkadaşlar arasında olur böyle şeyler" "tamam ama dediklerimde ciddi değildim" "Biliyorum" dedim beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı "iyiki gurubumuza girdin" dedi sarılışına sıkıca karşılık verdim "iyiki" dedim sonra aniden beni bıraktı ve "Tamam bu kadar duygusallık yeter hadi bizimkilerin yanına gidip biraz uğraşalım" dedi olur anlamında kafamı salladım ve odadan çıktık.
Asi ve Toprakla baya uğraşmıştık hatta en son Asi Barlas'ın sırtına çıkmış saçlarını çekiyordu Toprak da beni kaldırıp koltuğa atmış gıdıklamaya başlamıştı sonra hepimiz yorgun düşmüş ve odalarımıza dağılmıştık. Odama girer girmez kendimi yatağa attım ve güzel bir uykuya daldım.
Sabah gözümü Asi'nin bağırmalarıyla açtım anlaşılan Toprağa bağırıyordu zoraki yataktan çıktım ve yanlarına gittim kafamı kaşıyıp esnerken yanlarına varmıştım "Noluyo ya" dedim Asi "Toprak bir saatir telefonumu vermiyo" dedi "Eee" dedim bana yaklaşıp kafama bı tane geçirdi "AAAAAH" "SALAK KENDİNE GEL" "tamam be ne vuruyon" o sırada diğer odadan Barlas çıktı "Ne bağrıyonuz sabah sabah" dedi sinirle Asi "Toprak telefonumu vermiyo" dedi Barlas "E iyi" deyip merdivenden inmeye başladı bende çaktırmadan odama gittim. Banyoya gidip güzel bir duş aldım ve kıyafetlerini giyindim üzerime gri bol bir tişört altıma ise kot pantolon giymiştim yüzüme hemen sade bir makyaj yapmış boynuma zarif bir kolye takıp çantamı da alıp odadan çıktım.Asi de diğer odadan çıkmıştı gayet şık görünüyordu üzerine siyah crop altına da siyah kot pantolon giymişti beline de siyah oduncu gömleği bağlamış ve hafif koyu bir makyaj yapmıştı ben onu süzerken o da beni süzmüştü aynı anda "yakıyosun reiis" demiş ardından da gülerek merdivenden inmeye başlamıştık.
Aşağıya indiğimizde bizimkiler koltuğa kurulmuş bizi bekliyordu Toprak telefondan başını kaldırıp "sonunda geldiniz" dedi bide kafa sallamakla yetindik ve evden dışarı çıktık.Çıkar çıkmaz karşımızda 4 tane şahane araba duruyordu biri mat siyahtı kenarında beyaz ejder motifi vardı, biri kırmızıydı ve kenarında siyah boks eldivenleri motifi vardı diğeri lacivertti önünde iki beyaz çizgisi vardı kenarında ise beyazla hacker motifi vardı diğeri ise bronza yakın bir renkteydi ve kenarında beyazla kurşun işareti vardı hepimiz birbirimize bakarken sonradan gelen siyah arabanın içinden Hakan amca çıktı ve yanımıza gelip anahtarları uzattı anahtarların üzerinde de motifler vardı herkes kendi motifini aldı hepimiz Hakan amcaya sorarcasına bakmaya başladık Hakan amca anlamış olmalı ki "Cehennem Çetesinin yeni arabaları bunlar kişisel arabalarınız ama diğerini de kullanabilirsiniz" dedi hepimiz Hakan amcaya kısaca teşekkür etmiş ve arabalarımızın yanına gitmiştik Toprak yandan sırıtıp bize baktı ve konuştu "Bırakın okulu yarışa var mısınız?"....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
AdventureBu hikaye de açıklama yok! Oku ve gör... İşkence vardır rahatsız olan okumasın (sonraki bölümlerde) Devam edecek...