GEÇMİŞİN İZLERİ

Gİ 36

(Asi'nin ağzından)

Atlas gideli uzun zman olmuştu bizde gene birini dövmüştür yada kazan dairesinde annesiyle konuşmaya daldı diye bişey demedik. Onsuz derse girince içim bir huzursuz oldu. Dersin bitmesine 10 dk varken hocanın telefonu çaldı. Biraz konuşup kapattı.

"çocuklar ders bitmiştir. Çıkmam gerek üzgünüm" diyip çıktı. Ben bizimkilere bakarken toprak

"atlas sizce de geç kalmadı mı?"

"evet ya bakarsak mı?" dedim tam çantamı toplarkan üçümüzünnde telefonu aynı anda titredi sırıtıp

"al işte duydu bizi attı mesaj" dedim
Sonra telefonu açınca öyle olmadığınu anladım. Mesaj gizli numaradan bir fotoğraftı

GİZLİ NUMARA
📸
Sanırım arkadaşınız sizi sattı. Nasıl bir his?

Fotograf ta atlas ormanlık bir alanda elinle silahı ile etrafa bakıyordu. Belki başka insanlar olsa bu duruma bize yalan söyledi, bize ihanet etti derdi. Ama ben emindim atlas bize ihanet etmezdi. Fotograf ta bir ipucu aradık. Toprak arabanın olduğu yeri büyütüp bişeye bakmaya başladı. Arabalarımızda hem CPS hemde mors alfabesine göre isimlerimiz vardı. Arabanın içinden o mors alfabesi ayarlanıyırdu. Toprak da oraya bakıyordu. Sonra bişey bulmuş gibi bize bakıp konuştu

"mors alfabesinde pembe yazıyor." dedi. Pembe bizim şifremizdi. Bi yerde pembe kelimesini görürsek orda bi bokluk var demekti. Hemen gizli numaraya yazmaya başladım

"bize yaptığı ihanetin bedelini sen ödet. Zaten saf salak bilşey di etrafı toz pembe bakıyordu". Yazıp gönderdim ve atlasın arabasında bulunan CPS den nerde olduğunu bulup yola çıktık.

...

Geldiğimizde bizim onları duyabileceğimiz ama onların bizi göremiceği bir yere saklandık. Bi yerden Mehmet çıkıp atlasın yanına gitti. Atlas hemen silahını ona doğrultunca sırıttı ve ilerlemeye devam etti atlas

"asıl senin için yolun sonu mehmet at silahını ve bize teslim ol" mehmet büyükce bir kahkaha atıp

"siz? Arkadaşların seni sattı atlas bak" diyip telefonu ona uzattı. Salak zokayı yutmuştu. Atlas mesajı okuyordu. Sonra yüzüne bir sırıtış yayıldı ve

"sende inandın öyle mi?" diyip kahkaha attı ve "ŞİMDİ!!" diye bağırdı. Biz o anda çıkıp etraftaki adamlara sıkmaya başlamıştık. Mehmet ne olduğunu anlamdan kaçmaya başladı. Barlas arkasından koşmaya başladı. Biz adamlarla çatışmaya başladık. Korumalarımız da geldipi için daha hızlı bir şekilde bitmişti. Barlas geri gelip nefes nefese

"kaçtı" dedi. Kanguru 1 sıçrar 2 sıçrar 3.de yakalanır (burda söylenen hayvana tikim olduğu için yazamadım soryy) arabalara binip eve sürmeye başladık.

...

Eve geldiğimizde atlas yüzümüze bakmıyordu. Atlası yanımaza çağırıp konuşmaya başladık

"niye yüzümüze bakmıyorsun?" dedi Barlas

Atlas "çünkü size yalan söyledim" dedi kısık sesle

Toprak "kanka saçmalama"

Atlas "ya anlamasaydınız? Ya güvenmeseydiniz? "

Bende sinirlenip "atlas salak mısın? güvenmemek ne? Sana güvenmesek sence burda bizim yanımızda 4. Kardeşimiz olur muydun? Kapatın bu konuyu hadi" dedim ve kumandaya uzandım. Televizyonda gezerken Burak Sevinçe rastladım. Burak benim en sevdiğim sanatçıydı. Biraz takıktım. Hatta biraz değil baya takıktım. Durup izlemeye başladım. Barlas ve toprak sinir olurdu bu adama. Neden? Çünkü bem hastaydım bu adama atlas da izlemeye başlıyınca yanına geçip dizi hakkında konuşmaya başladım