Gİ 22

39 3 0
                                    

(Atlas'ın ağzından)

Evden çıktık ve arabaya doğru ilerledik arabayı Barlas sürecekti tam yanına oturacakken Toprak kolumdan tuttu ve "Küçükler arkaya kanka" dedi ve göz kırptı bende göz devirmekle yetindim ve arkaya oturdum.İlk önce Barlas'a birkaç dövüş malzemesi almaya gittik daha sonra da Toprağa elektronik eşyalar almaya 3 parça şeye on beş bin verdi salak çocuk neyseee sıra bize köpek almaya gelmişti o yüzden hemen barınağa gittik ve gezmeye başladık.Bizi koruması için eğitimli ve tatlı bir köpek istiyordum bilirsiniz en kötü şeyler genelde masum tiplilerden çıkar birkaç köpeğe baktıktan sonra biri çok dikkatimi çekti diğerleri bizle ilgilenmezken o dik dik bize bakıyordu bizde yanına gittik o sırada yanımıza bir görevli geldi "Türü Akita, Japon yerli köpekcinslerinin en ünlüsü olarak bilinmekte.Avcılık ve dövüşçülük yeteneği bir hayli gelişmiş olsa da sevecen, nazik ve sadık kişiliği ile popülerliğini korumakta.Ailesi ile vakit geçirmenin tadını çıkartmaktan hoşlanan Akita, getir-götür oyunları başta olmak üzere doğa yürüyüşü, bisiklet, koşu ve kamp aktivitelerinden bir hayli zevk almakta. Ağızında oyuncak taşımaktan hoşlanması eğitilebilir farklı oyunlar oynamanıza olanak sağlamakta. Yapısı gereği oldukça olgun kişiliğe sahip bu tür havlamamayı tercih etmekte. Ancak huysuz tavırlar sergilemesi durumunda kendini garantiye almak için gürültü yapmayı tercih etmekte.Akita güçlü kişiliği ile çevresine karşı oldukça baskın karakter göstermekte olan ender köpek cinsleri arasında yer almakta. Bu sebeple Akita sahiplenmek isteyen bireylerin daha önce köpek sahibi olmuş bu deneyimi tatmış ve masraflarını her daim karşılayabilecek düzeyde olması önerilmektedir. Yıkıcı olmaması için bolca egzersiz yaptırılması, agresif kişiliğinin minimuma indirilmesi için eğitilmesi ve çevresi ile iyi geçinebilmesi için sosyalleştirilmesi gerekmekte."dedi ve bize birkaç bilgi daha verdi Akita gerçekten içimize sinmişti bakımı biraz zor ve uğraş gerektirse ds biz yapabilirdik.Toprağa ve Barlas'a baktım onlarında içine sinmişti anlaşılan. Barlas "Peki biz bu köpeği sahiplenmek istiyoruz" dedi görevli içten bir gülümsemeyle "Tabi buyrun işlemlere başlayalım" dedi ve bizi bir odaya götürdü "Akita eğitimli bir köpek sahibi bakamayacağı için getirmişti sizin sadece kendinizi ona alıştırmanız gerek"dedi hepimiz kafa salladıktan sonra birkaç evrak çıkardı ve işlemlere başladı.
İşlemler bitmişti görevli Akita'yı kafesden çıkardı ve arabamıza kadar bize eşlik etti.
Önce bir veterinere gittik ve Akita'yı sağlık kontrolünden geçirttik daha sonra ise bir pettshopa gittik ve mama,tasma,oyuncak falan aldık.Barlas ve Toprak önde bende Akitayla arkadaydım ona kendimi alıştırmaya çalışıyordum ilk başta biraz soğuk olsada yavaş yavaş alışmaya başlamıştı "Biz bu köpeğin adını ne koycaz" dedi Toprak Barlas bilmiyorum anlamında omuz silkti bende bilmiyordum ama sonra aklıma birşey geldi ve sırıttım "Cehennem" dedim ve sonra devam ettim "Neden çetemizin adını koymayalım ki?" dedim
Barlas ve Toprak da olumlu anlamda kafalarını salladılar Toprak "kanka hatırlat anlından öpecem" dedi bir kahkaha patlattıktan sonra Cehenneme döndüm ve "Aramıza hoşgeldin Cehennem"dedim ve kafasını sevdim Cehennem de adını beğenmişe benziyordu. Barlas "Acaba Asi'ye de mi sorsaydık lan" dedi Toprak "Asi bu isme asla hayır demez merak etmeyin hatta gidince hepimizin anlından öpecek kurban olurum bu beyinlere diye" dedi Asi'yi taklit ederek arka koltuktan omuzuna vurdum ve gülerek "Bencede" dedim. O sırada kalbime bir ağırlık çöktü kalbim ağrımaya başladı nefes alamıyordum birine birşey olmuştu gözlerim kararıyordu zar zor Toprağın omuzuna dokundum bana döndü ve "Nol-ATLAS" dedi ama ben gerisini duymadım.
Gözümü hastanede açtım bizimkiler başımdaydı Barlas uyandığımı görüp hemen yanıma koştu "Atlas iyi misin" dedi kurumuş boğazımla "iyiyim merak etmeyin" dedim Toprak yanıma gelmiş elimi tutuyordu "Ödümüzü kopardın ve kızım" dedi ufak bir sırıttım ve aklıma Asi geldi Barlas aklımı okumuş gibi "Asi'ye haber vermedik endişelenmesin diye" dedi ona başımı salladım. "Ne zaman gidicez" diye sordum Toprak "serumun bitsin gideriz bücürcüm" dedi bağırarak koluna vurdum ve"YAHHH AYNI YAŞTAYIZ BİZ" dedim o da saçlarımı karıştırıp "Asi de sende bizim bücürümüzsünüz" dedi anında yumuşamıştım bazen ne kadar sinir olsamda seviyorum bu malları ona bir gülüş attım ve serumun bitmesini beklemeye başladım ama aklımda hâlâ şu soru dönüyordu "kime ne olmuştu".

Hastaneden çıktık ve markete gitmeye başladık ev için alışveriş yapmamız lazımdı. Markete geldikten sonra arabanın camlarını biraz açıp Cehennem'i arabada bıraktık ve markete doğru yürümeye başladık.
Toprak market arabasına bir sürü kutu kola koyuyordu Barlas ise abur cubur bense temizlik malzemelerini ve diğer gereken şeyleri alıyordum haa bu arada hepimizde ayrı arabalar vardı üç araba alışveriş yapıyorduk çünkü eğer evde Barlas, Toprak ve Asi gibi kankalarınız varsa herşey anında bitebiliyordu tabii benimde az kalır yanım yok ama olsun.Rafların arasında dolanırken küçük bir ayıcık gördüm ve aklıma direk Asi geldi onu hemen arabaya attım ve süt reonuna gittim ordan da 3-4 kutu çikolatalı süt aldım evet mafyayız ama çikolatalı süt vazgeçilmezimiz özellikle Asi ve benim.Herşeyi almıştık o yüzden kasaya doğru ilerledik alışverişimizin sonu 579.24 kuruşla son buldu ne almışız lan öyle.Aldıklarımızı zar zor arabaya yerleştirdik ve eve doğru gitmeye başladık camdan dışarıyı izlerken radyodan en sevdiğim yabancı şarkı çalmaya başladı

Loving can hurt, loving can hurt sometimes
(Aşk incitebilir, aşk bazen incitebilir)

But it’s the only thing that I know
(Ama bildiğim tek şey bu.)

When it gets hard, you know it can get hard sometimes
(Aşk zorlaştığında, ki biliyorsun zorlaşabilir bazen)

It is the only thing that makes us feel alive
(Bizim yaşadığımızı hissetmemizi sağlayan tek şey bu.)

We keep this love in a photograph
(Biz bu aşkı bir fotoğrafın içinde saklıyoruz)

We made these memories for ourselves
(Bu anıların hepsini kendimiz için oluşturduk)

Where our eyes are never closing
(Orada gözlerimiz hiç kapanmıyor)

Hearts are never broken
(Kalbimiz asla kırılmıyor)

And time’s forever frozen still
(Ve zaman sonsuza kadar donmuş)

So you can keep me, inside the pocket of your ripped jeans
(Bu yüzden beni o yırtık kotunun cebinde saklayabilirsin)

Holdin’ me closer,’til our eyes meet
(Gözlerimiz kesişene kadar beni kendine yakın tut.)

You won’t ever be alone ,Wait for me to come home
(Asla yalnız kalmayacaksın, sadece eve gelişimi bekle)

Şarkıyı dinlerken bir anda yine kalbim ağrımaya başladı nefesim kesiliyordu kesin birine birşey olmuştu lütfen olmasın ben yanılıyor olayım hastalık olsun ama birine birşey olmasın yanımda duran suyu aldım ve birkaç yudum içtim daah sonra ise camı açıp derin nefesler almaya başladım.

Eve yaklaşmıştık ama manzara hiç güzel değildi etraf kan gölüne dönmüştü silahlarımızı çıkardık ve yerde yatan korumaların yanına gittik hepsi ölmüştü birbirimize bakıp üzgün şekilde başımızı salladık.Anında aklımız Asi'ye gitmişti umarım ona birşey olmamıştır tam o sırada telefonlarımızdan bildirim sesi duyuldu telefonlarımızı çıkardık mesaj gruptan gelmişti Asi ses atmıştı hepimiz toplandık ve telefonumdan sesi dinlemeye başladık

CEHENNEM adlı gruptan bir mesaj

Best:
🔊"sizi çok seviyorum, atlas kendine dikkat et deniz peşinde Barlas ve toprak sizi istiyor. Beni unutmayın olur mu? Eğer oldu ki yaşamayı başaramadım atlas sen çocuğuna böyle böyle bir teyzen vardı beni bozdu de tamam mı? Barlas ve toprak beni hala yapmayı unutmayın mümkünse bana benzesinler. Ve hepinizden bir ricam var benim banka hesabımda bir miktar para var. Onu ihtiyacınız olduğu anda alın ama bir kısmını lütfen gelecekteki yiğenlerime ayırın. Onların ilk montunu benim adıma siz alın lütfen. Eğer ölürsem izlicem sizi o yüzden ağlamak yok. Sizi çok seviyorum"

Mesajı dinledikten sonra hepimiz donmuştuk gözlerim dolmaya başlamıştı hayır ya kardeşimizi kaybedemezdik ben kız kardeşimi kaybedemezdim kafamızı telefonda kaldırdık ve birkaç saniye birbirimize baktık sonra aynı anda kapıya koşmaya başladık içeri girdiğimizde ise  yerde kanlar içinde yatan ve elinde kahkaha atarken çekindiğimiz fotoğraf bulunan bir Asi beklemiyorduk o an ilk defa kendimi bu kadar yanlız ve çaresiz hissetmiştim...

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin