(Asi'nin ağzından)
Eve geçtiğimizde üzerimi değiştirdim ve elime telefonu aldım. Bir süre instada gezdikten sonra bilinmeyen numaradan bi mesaj geldi
"ayağınız denk almanızı söyledim. Arkadaşın beni oek tınlamayıp dinlemedi. Olacaklara hazır olun..."
Acayip sinirlenmiştim bende cevap olarak
"pardon kiminle görüşüyorum? Dur siz cevap veremezsiniz kiii. Çünkü siz bu saatten sonra ölüsünüz. Mezarını kaz her kimsen çünkü ölümün bizim elimizden olacak..." yazıp gönderdim. Görüldü atıp wp den çıktı kime atmışdı bı mesajı. Bizimkikere sormak için tam ayağa kalmıştım ki kapım çalımdı. Kapıyı açıp karşımda duran atlasa baktım
" kanka bi salona insene bişi dicem size. "
" mesajı sana mı attı? "
" sen... Nerden?"
"biraz önce bana mesaj attı nayse hadi barlas ve toprağı da çağıralım. Ben Barlası alırım sende toprağı al"
Diyip barlasın odasına yöneldim. Kapıyı tıklayıp içeri girdim. Barlas altında gri eşofman üstüne bordo bir tişört giymiş camın önünde oturuyordu. Barlas diye seslendim ama cevap vermedi. Yanına dopru ilerkediğimde kulaklık takılı olduğunu gördüm arkadan boynuna sarılıp kafamı omzuna koydum kulaklığın tekini çıkartıp Bana baktı."nası tepki vermedin? Düşman olabilirdi?" dedim barlas yanağımı öpüp
"kokunu tanıyorum asim. İnsan kardeşinin kokusunu bilmez mi?"
Dışardan görenler bizi sevgili sanabilirdi. Toprakla yada barlasla ama çokta umrumda değil zaten çoğu kişi kardeş olduğumuzu biliyor o yüzden sıkıntı yoktu. Bende daha sıkı sarılıp
"kanka atlasla bişi anlatıcaz hadi aşşa inelim" dedim barlas bana ne işler dönüyor dercesine bakınca
"aşşa inelim anlatıcaz" dedim. Hep birlikte aşşa inince ilk atlas anlatmaya başladı
"ben bugün bilinmeyen bi numaradan mesaj aldım" dedi ve çektiği ssi televizyona yansıttıBilinmeyen numara :
Kendine ve o çete dediğin veletlere dikkat et
Sonunuz yakın.Kimsin bilmiyorum ama seni bulucaz ve o zaman o velet dediğin ve sonunu getreceğine kendini inandırdığın çete SENİN SONUNU GETİRECEK.
Barlas ve toprak sinirli bir şekilde ekrana bakıyorlardı. Sonra toprak
"bekleyin 2 dkya bulacam iti"
Atlas onu eliyle durdurup"ben araştırdım." diyip ekrana bir adam çıkarttı yaklaşık 40lı yaşlarda. 40li yaşına rağmen fit bir adamdı. Gençliğinde çok can yaktığı belliydi. Şimdi bile bir çekiciliği vardı. Ama bize düşman olmuştu. Eceline susamış belli ki. Atlas konuşmaya başladı
"mehmet kutlu 42 yaşında yer altında 8 senedir var. Ünlü bir iş adamı olduğu için annesi ve babası bi suikasta kurban gitmiş. O günden sonra intikam için biriyle anlaşıp parayla yeraltına inmiş eşi ve 2 oğulu hiçbir akrabasıyla görüşmüyor. Kutlu holdingin de sahibi. Orta derecedeki gücü ile bize kafa tutuyor. Bizim birbirimizin zaafı olduğumuzu biliyor. Ordan vurmaya çalışıyor. " diyio sustu Barlas
" kanka sen bu kadar bilgiyi nasıl öğrendin? "dedi şaşkınlıkla atlas
" kanka toprak bi kaç bişi öğretmişti. Ordan yani bi toprak olamasak da yaptık bişiler "dedi dalga ile toprak sırıtıp atlasın omzuna kolunu atıp saçlarını karıştırdı.
" öğreniyorsun çaylak" atlas acıtmıyacak şekilde toprağın göğüsüne vurup kollarını birleştirdi. Toprak kahkaha atıp daha sıkı sarıldı tek koluyla. Bizde barlasla yüzümüzde tebessüm ile onları izliyorduk. Bu üç kişi benim hayatımın merkeziydi. Ben onların merkezi miyim? Evet. Kesinlikle bundan eminim. Hepsi benim için canını verirdi düşünmeden çünkü bende verirdim. Acaba bi gün birisini severler miydi? Yada ben severmiydim? Hayatımı verebileceğim çok kişi yoktu aslında ailem ve bu 3 kişi. Acaba onlara yenisi eklenir miydi? Yok ya kim sevsin beni... Niye sevsin? Ben bunları düşünürken barlas beni dürtükleyip
"kanka bi türk kahvesi yapsanız da içsek ya?" dedi normalde kalk kendin yap derdim ama ne toprak nede barlas kahveyi asla beceremez ve sürekli taşırlardı. O yüzden kalkıp mutfağa geçtim. Atlas da arkamdan gelip tezgaha oturdu. Bizim ev içinde oturmaktan en zevk aldığımız yer tezgadı barlasla toprak ne kadar "orası soğuk oturduğunuz zman karnının ağrıyor" dese de biz pek takmadık. Sonra çekerdik ağrısını ama barlasla toprak bakardı bize. Kahveleri yapıp koydum masaya atlas hemen tezgahtan inip
"ben bizimkileri çağırıyım" dedi ve çıktı. Sonra kafasını kapıdan uzatıp
"beni koru tamam mı?" diyip gitti. Gene ne vardı acaba aklında. 1 dk sonra barlas ve toprağın "ATLAS!!!" dediğini duydum. Atlas koşarak yanıma gelip arkama saklandı. Barlas ve toprak sinirle bakarken Atlası korurcasına ellerimi açıp
"ne yaptı ya kız size?" dedim. Barlas
"Beşiktaşın maçı var 10 dkya onu kapattı" dedi yavaşca kenara çekilip atlasa baktım. Bilirdi fanatik olduğumu sakin bir şekilde
"neyse allahtan daha başlamasına var. Hadi formaları giyelim" dedim ve hepimiz formalarımızı giyip aşşa indik. Mutfaktaki televizyondan maçı açıp izlemeye başladık bi yandan da kahve içiyorduk. Maç arasında bir fotograf çekip stori attım. Ben başta benim yanımda atlas, atlasın yanında toprak ve barlas vardı hepimiz Beşiktaş forması ile çok güzel durmuştu. Bizimkileri etiketleyip kenara kartal ve siyah beyaz kalp koyup paylaştım. Maç arasında kahveyi bitirip kapattık faladdine fal göndericektik atlasla. Barlas ve toprak sevmezdi böyle şeyleri. Maç 2-1 bitince rahatlamıştık. Atlasla kahve fallarını gönderip beklemeye başladık. Biz Kahveleri yaptığımuz için ve ben bukaşık yıkamaktan nefret ettiğim için bulaşığı barlas ve toprağa itelemiştik. Yaklaşık 15 dk sonra fal gelince ilk atlas açtı ve okumaya başladı.
"kanka sevgilimin olacağını, ama onu gerçekten sevmiceğimi söylüyor" dedi atlas zatem sevgili işlerine gözü yoktu pek. Ben baktığımda ise şaşırmadım
"birisinin beni sevdiğini ve zorluk çekeceğimi yazıyor. Zorluk zaten bu güne kadar çok yaşadım o yüzden bep bi koymaz. Beni sevene gelirsek beni seven yoktur" diyip telefonu kapattım. Atlas
"niye seni seven yoktur?!" dedi sinirli bir biçimde. Bende gülerek
"adamlar dışarda o kadar güzel kız varken iyi kızlar varken bana mı bakacak? Peh hiç güleceğim yoktu"
Atlas sinirle "sen mi güzel değilsin? Sen çok güzelsin esmer güzelisin. Kıvırcık saçların aynı adın gibi asi gözlerin sevdiğin kişiye bakarken yumuşak ama dışarda bir bıçak kadar keskin. Evet büyükler ama çok güzeller. Yüzüne hiçbir fondöten gibi şeyler sürmene gerek yok pürüzsüz. Sadece bir rimelle bile çol güzel olabiliyorsun" dedi. Şaşırmıştım hiçbir zman ben güzelim iddialarına gitmemiştim. Kendimi severdim barışıktım kendimle ama güzel olmadığımu da kabul ederdim.
"dış güzellik yokta hadi neyse e kişilik? Sertim, soğum, sinirliyim, kıskancım, duygularım çoğu kişiye göre yoktur" dedim tam atlas ağzını açmıştı ki toprak
"kim demiş senin duygun yok diye? Dizimde ağladığın günleri ben gördüm" dedi. Barlas
"candan ayrıldığında sadece bir sarılmam ile hıçkırıklata boğulan sendin ama onlar görmedi çünkü görmek istemediler" dedi son olarak atlas
"sen öyle güçlüsün ki sadece o güçlü duruşunu bile sevebilir bir insan" dedi. Gerçekten böyle mi düşünüyorlardı. Hepsini tek tek bakıp gülümsedim ve sarıldım. Ben işte bu yüzden bunları seviydum. Ne olursa olsun yanımda bana destekçilerdi. Hayatta eğer kardeş diyebildiğiniz arkadaşlar bulduysanız onları bırakmayın. Çünkü yerleri asla dolmaz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
AventuraBu hikaye de açıklama yok! Oku ve gör... İşkence vardır rahatsız olan okumasın (sonraki bölümlerde) Devam edecek...