Selamlar benim güzel okuyucularım. Keyifle okuyun..
**
"NE" diye bağırdım. "Ne diyorsun sen Malfoy?"
Cidden şaşırıyordum artık. Ne demek Malfoy olmalısın. Onunla evlenmemi mi istiyordu? Malfoy bana bakmıyordu. Bence az önce söylediklerini fark etti ve bununla ilgili düşünüyordu. Dürüst olmak gerekirse, düşünecek çok şey yoktu. Onunla evleneceğimi düşünüyorsa delirmişti. Onunla yatmak yeterince delilikti ve bir bebeğim olması ve babasının da o olduğunu bilmek de delilikti.
"Granger" derin bir nefes aldı.
Bu onları durdurabileceğimiz tek şey" dedi tekrar. Aman tanrım, ciddiydi.
"Malfoy seninle evlenmeyeceğim." Dedim yataktan kalkıp kapıya doğru yürürken.
"Bodrum katına dönüyorum. Özellikle de babanın ayrıcalıklarımla ilgili verdiği kavgadan sonra."
Döndüm ve kapıyı açtım. Koştuğunu hissettim. Bir an sonra elimi tuttu ve beni kapıdan uzaklaştırdı.
"Bu odadan çıkmıyorsun Granger. Bebeği görmek istiyor musun? Çünkü ben istiyorum. Eğer bu odadan çıkıp konuk odasına gidersen babam seni öldürecek." Yoğun bakışlarla bakıyordu. Ona ciddiyetle baktım. Nasıl bebeği görmek istemediğimi söylerdi?
"Malfoy baban her şekilde beni bulacak. Burası yada gizli bir yer farketmez. Beni alacak."
"Kesinlikle.. Granger bu sebeple evlenmemiz lazım. Eğer Malfoy olursan babam sana zarar veremez. Soyadına müthiş saygı duyuyor. Bu kişi bulanık bile olsa. Eğer evlenirsek Ölüm Yiyenler de bir şey yapamaz. Malfoylar bir güce sahip ve sana otorite sağlayacağımı biliyorlar." Dedi bana ciddiyetle ve söylediklerine güvenerek.
"Peki ya annen Malfoy? Ya da teyzen? Bana saygı duyacaklarını mı düşünüyorsun? Lütfen onlar buraya gelip beni tekmeleyerek buradan atacak ilk kişiler."
Bu durumla ilgili çok kızgındım.
"Hem beni yaralaması senin umrunda mı?"
Ciddi bir bakış attı. Bu söylediğime kızdığını söyleyebilirdim, ama neden? Beni umursuyor muydu? Hiç sanmıyorum.
"Granger... umudunu uyandırmam. Sana ne yaptıklarını umursamıyorum. Buna değmezsin. Tek endişem çocuğum. Eğer seni evlendirmem gerekirse bir yol bul "dedi.
Dürüst olmak gerekirse, şu anda hamile olmasaydım, beni öldüreceğini düşünüyorum. Onun gözlerinde görebiliyorum. Kabul etmek gerekirse biraz incinmiştim. Demek istiyorum ki, belki, onun sadece küçük bir kısmı benim için endişelenmişti ama yine yanlış düşünmüştüm. Beni hiç umursamıyordu, hepsi bebek içindi. Şeye bir şey olmasını istemediğini bilerek mutlu olmalıydım, ama mutlu değilim. Beni yanlış anlamayın bebeğe bir şey olmasını istemiyorum. Ama dürüst olmak gerekirse, küçük bir parçam benimle gerçekten istediği için evlenmek istemesini umut etmişti.
Hayatımın bu şekilde gideceğini hiç düşünmemiştim. Küçük bir kızken, sadece evliliği düşünürdüm, ama her zaman harika bir adamla evlendiğimi hayal ederdim. Beni seven, bana saygı duyan, kendimi özel hissettiren ve kadın gibi hissettiren bir adam. Kendimi her zaman çocuklarla hayal ettim, ama bu çocuklar o kız ve erkek çocuğu bana aşık olan adamın çocukları olmalıydı. Tam bir pislikle evlenmeye zorlanacağımı düşünmemiştim.
Ona bakıyorum. Ağlayacakmış gibi hissediyorum. Bunu yapmak istemiyorum. Bana ciddiyetle bakıyor. Az önce verdiği kararı geri çevirmediğini biliyorum. Uzaklara bakıyorum. Ona bakmak istemiyorum, onu yumrukluyor gibi hissediyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/72862014-288-k967753.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As It Is • Dramione (Türkçe çeviri)
FanfictionBiri iyi, biri kötü, biri doğru, biri yanlış. Onca ölüm yiyen arasında kalmış bir Muggle doğumlu. Malfoy malikanesinde tutsak olmuş ünlü Hermione Granger. Biri malikaneye tutsak, diğeri karanlığa. Acılar, sürprizler, sevinçler, karanlık ve aydınlık...