Draco ile hamilelik konusunda yaptığım konuşmanın üzerinden üç gün geçmişti. Kararımı zaten vermiştim ama Draco'yu görmediğim için henüz söyleyememiştim. Loly bugünlerde biraz değişik. Neden bilmiyorum ama iyi olduğumdan emin olmak için birkaç saatte bir geliyor. Lucius ise beni odadan çıkarmaya gelmedi. Bu iyiydi. Banyoda yüzümü temizlerken ses duydum. Loly mi diye baktım ama hayır Loly burada değildi. Ses odanın dışından geliyordu. Kulaklarımı kapıya yaklaştırdım. Bazı insanların lanetler yolladığını, bazılarının da durması için bağırdığını duyuyordum. Dürüst olmak gerekirse korkmuştum. Burada ne yapacağımı bilmeden öylece duruyordum. Biri gelip beni saniyeler içinde öldürebilirdi. Hayır, bunu düşünmemeliydim. Ses duydum, Loly buradaydı!
"Hanımefendi, dışarı çıkmayı denemeyin, dışarıda büyük bir kavga var" dedi
"Şaka mı yapıyorsun Loly? Tabiki çıkmam. Ölmek istemiyorum. Her neyse, neler oluyor Loly?" diye sordum gergince.
"Efendilerin anlaşmazlığı var. Büyük efendi küçük efendiyi lanetledi." Dedi gergince küçük ellerini kavuştururken.
"Aman Tanrım" dedim. Söyleyebileceğim tek şey buydu. Neyle ilgili kavga ediyorlar? Büyük efendi ve küçük efendi kim?
Sormam gerekiyordu.
"Neden kavga ediyorlar?"
Ev cini gergince bakıyordu, sanırım bu söyleyemeyeceği şeylerden biriydi.
"Sorun değil Loly. Eğer istemiyorsan söylemek zorunda değilsin." Dedim ona yaklaşarak. Bilmeyi gerçekten istiyordum ama onu söylemeye zorlayamazdım.
Derin bir nefes aldı. Bana anlatmak için çıldırıyordu. Daha da yaklaştı ve fısıldadı.
"Genç efendi bir şey istediğini söyledi. Büyük efendi bunun olmayacağını ve buna katılmadığını söyledi. Genç efendi sinirlendi ve Hanımefendiye gitti. Hanımefendi babasının sözünde durmasını söyledi."
Gözleri çıkacaktı, derin bir nefes alıp devam etti.
"Genç efendi mutlu olmadı. İstediği her neyse büyük efendinin onun için karar vermesine izin vermeyecekti. Büyük efendi çok sinirlendi ve ona lanet yolladı. Genç efendi hiçbir şey yapmadı. Büyük efendiye saygı duyuyordu. Hanımefendi çığlık atıyordu."
Sanırım bitirmişti çünkü duvara doğru koşup kafasını vurmaya başladı. Şimdi anlıyordum. Onlar Lucius ve Draco idi. Aman Tanrım. Lucius'un kendi oğlunu lanetlediğine inanamıyordum. Ona bunu yapan, bana neler yapardı?
"Loly dur. Büyük efendin burada olduğunu öğrenecek." Dedim ona yürürken. Tuttum ve duvardan ayırdım. Bana gergin bir şekilde bakıyordu. Lucius ona gelmemesini söylemişti. Gerginliğini boşvererek sordum.
" Loly genç efendi ne istiyordu biliyor musun?"
Gülümsedi. Sanırım söyleyeceği şey cezalandırılmasını gerektirmeyecek bir şeydi.
"Genç efendinin ne istediğini bilmiyorum"
Mutlu olduğuna şüphe yoktu. Önemli bir şey söylemek zorunda değildi. Derin bir nefes aldım. Kabul etmeliyim ki biraz endişelenmiştim.
"Yani büyük efendi çok sinirli, öldürecek kadar?"
"Lütfen Loly'e daha fazla sormayın bayan" dedi çığlıklar eşliğinde yalvararak.
Ona baktığımda üzgün görünüyordu. Ona böyle şeyler sormamam gerektiğini biliyordum. Kendimden utanmalıydım. Zavallı cin benim yüzümden cezalandırılacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life As It Is • Dramione (Türkçe çeviri)
FanficBiri iyi, biri kötü, biri doğru, biri yanlış. Onca ölüm yiyen arasında kalmış bir Muggle doğumlu. Malfoy malikanesinde tutsak olmuş ünlü Hermione Granger. Biri malikaneye tutsak, diğeri karanlığa. Acılar, sürprizler, sevinçler, karanlık ve aydınlık...