Life As It Is • Dramione (Türkçe çeviri)

BÖLÜM 6 PART II

Hola my girls. 

Bölüm geldi. Keyifle okuyun canlarım.

***

"Benim için bir şey yapman gerek."

Şaşkınca baktım ama hiçbir şey sormadım.

"Potter'a bir mektup yazmanı istiyorum ... ona kaçırıldığını söyle" diye devam etti.

Bazı Ölüm Yiyen'in nefesini duyuyordum. Sanırım ben de aynısını yaptım.

Neden bunu istediğini sormaya cesaret edemiyordum ama tahmin edebiliyordum. Harry'i istiyor ve eğer ona nerede olduğumu söylersem benim için gelecekti.

"Şimdi ... bunu henüz yapmayacaksın. Ne olacağını görmek için iki hafta bekleyeceğiz. Ama o iki hafta içinde bizde olmazsa, ona yazacaksın. Ona söyleyeceklerin umurumda değil sadece burada olduğunu bildir. "dedi.

"Beni dinliyor musun bulanık?"

Başımı salladım ve bir dakika sonra elinin yüzümü tokatladığını hissettim. Ne yaptım şimdi ben?

"Sana bir şey sorduğumda benimle konuş seni aptal kız."

"Evet seni duydum" dedim acıyla.

"Benimle böyle konuşmaya cüret etme" dedi bana yaklaşarak. Ne olacağını bilmiyorum. Onu bana çok yakın hissediyordum ve sonra biri elimi tuttu. Draco kızgın bakıyordu.

"Lordum zaten ne istediğinizi biliyor... Onu odasına götüreceğim" dedi ona bakmadan.

"Sen kim olduğunu sanıyorsun Draco... Onunla konuşuyorum" dedi ona yaklaşarak.

"Hermione'nin kocasıyım" dedi gözlerindeki ciddiyetle Voldemort'a bakıyordu.

"Ona ihtiyacın olanı zaten söylediniz. O benim karım ve ben ne istersem onu ​​yaparım."

"Pekala götür onu ... ama Draco, Potter'ı iki hafta içinde alamazsak, bu mektubu yazmasını sağlayacaksın. Sana bu konuda güveniyorum." Dedi ve odadan çıktı.

Kelimenin tam anlamıyla titriyorum. Mide bulantısı hissediyordum.

"Gidelim " dedi Draco elimi usulca tutarak.

Odasına vardık ve küfretmeye ve duvara bir şeyler fırlatmaya başladı. Koltukta oturuyor ve konuşmaktan korkarak sessiz kalıyordum. Birkaç dakika sonra nihayet sakinleşti.

"İyi misin?" Diye sordu.

"Evet" diye fısıldadım.

Önümde yatağında otururken

"Bunun için üzgünüm" dedi.

Yüzümü usulca tuttu ve Voldemort'un bana vurduğu yeri görmek için yana çevirdi.

"Şu orospu çocuğu ..." cümlesini bitirmedi. Sanırım saygı duyduğu içindi. Yüzüme usulca dokundu.

"Bunu sana yapmasına izin vermemeliydim" dedi.

"Ben iyiyim ... iyi misin?" diye sordum. Ne de olsa lanetlenen oydu.

"Ben iyiyim ... buna alıştım" dedi yarı gülümseyerek.

"Alıştın mı?" Şokla sordum.

"Evet ... Susmayı öğrenmedim" diye kıkırdadı.

"Ahh evet"

Bir sonraki şey farkında olmadan olacaktı. Yüzüme yaklaştı ve onu durdurmak için hiçbir şey yapmadım. Birbirimizin gözlerine bakarken dudakları bana yaklaşıyordu. Sıcak nefesini yüzüme yakın hissediyordum. Onu fena öpmek istiyordum ama bunu bilmesini de istemiyordum. Gözlerini kapattı ve bir an sonra beni usulca öpmeye başladı. İlk başta biraz şok oldum ve kafam karıştı ama sonra gözlerimi kapatıp onu öpmeye başladım. Dilime erişmek için diliyle ağzımı açmaya çalışıyordu. Kabul ettim. Bir an sonra yüzümü ona yakınlaştırdı ve tutkuyla öpmeye başladı. Saçını okşamaya başladım ve zevkle inlediğini duydum. Bunu yapmasını seviyordum. Bunu çok yaptığını duyduğumdan değil ama sonuçta seks yaptığımızda yapmıştı ve harikaydı. Birkaç saniye sonra birbirimize bakıyorduk ve Draco arkasına yaslandı. Sanırım kızardığım için aşağı bakıyordum.