Evlen benimle

3K 174 22
                                    

Esma Mahir e şaşkınlıkla bakıyordu. Korunun tüm çocukları keyifli bir kahvaltı için yine bir aradaydı.

"Mahir saçmalama ne deyip göndereceğim kocamı?"

Mahir sıkıntıyla yerinde kıpırdıyor "Bana ne? Ne dersen de. İpek yok, Zeynep'in kaynanası yok. Yani biz kocasız geldik. Sen niye çift geldin? Adalet bunun neresinde?"

Demir "Abi ben bu evin öz oğluyum." derken, Zeynep Mahir e orta parmağını gösterip, "siktir" dedi.

Hepsi için çok keyifliydi aslında. Mahir İpek i özlese de, Zeynep uzun süredir ilk defa kaynanasız, korumasız, kocasız kalmanın rahatlığını yaşıyordu. Korumalara alışmıştı. Ahsen Hanım ın korktuğu için onu hiç yalnız bırakmadığını biliyordu, Ömer'i de her şeyden çok seviyordu ama bu eski zamana dönüş gibiydi. Yeniden kendine dönmenin, kim olduğunu hatırlamanın en güzel yolu.

Kimseyi kırmadan üzmeden bunu yapma fikri Mert ten gelmişti. Hepsi adına tek tek ayarlamaları da o yapmıştı. Yine kocaman bahçenin yaramaz çocukları olmuşlardı. Samet Mert le havuzda boğuşuyor, Selim her zamanki gibi Mahir e takılıyordu. Kadir Esma ve Demir e artık çocuk yapma zamanı geldiğini söylüyordu. Zeynep Samet e havlu uzatıyor, Mert in burnuna krem sürüyordu.

Dışarıda bekleyen adamlara, her an çalabilecek telefonlara, sürekli değişen yeni hayata rağmen birlikte olmanın keyfini yaşıyorlardı.

Mahir telefonuna uzaninca Selim "Yeter Mahir. Ulan anladık seviyorsun. Aşıksın. Biz de seviyoruz böcüğü. Ama Allah aşkına bir hafta sonu be adam." diye sitem etti.

Mahir telefonu bıraktı. Gece arardı artık. Bu sırada Esma nın saçını okşayan Demire pis pis baktı. "Onlar da ayrılsın o zaman. Madem eskisi gibi olacağız. Esma benim yanıma gelsin, Demir de Mert in yanına gitsin. Konuşmasınlar da. Yasak. Arada Esma bakıp bakıp iç geçirebilir. Hatta ağla kız kaçıp kaçıp. Git şöyle ileride ağla gel."

Esma gözlerini devirdi. "İlle utandır tabi gardaşım. Göm beni." dedi.

Mert de geyiğe katıldı. "Abi ben almayayım. Yani ben bu durumdan gayet memnunum. Deli Demir istemiyorum." dedi alayla.

Demir gözlerini karısının utangaç başına eğip, sevgiyle öptü. "Kalsın abicim. Biz hasretten payımızı fazla fazla aldık. Hepinizden fazla. Korkma iki günde ölmüyorsun. Hatta ben bizzat denedim, yüz on beş günde bile yaşayabiliyor insan." dedi.

Esma "Yüz seksen altı. En uzun ayrıldığımız zaman dilimi buydu." deyince, "Değildi. Ben yanına gelince seni görünce sayaç sıfırladı. Yetmiş bir gün sonra sen gelene kadar." diye düzeltti Esma yı.

"Demir ağlayacağım sırf şu herife madara olmayayım diye zor tutuyorum." diyen karısını sarılıp öptü. İkisi de gülüyordu.

Mahir "Tamam lan tamam. Öfff tamam acıdım. En çok siz acı çektiniz amına koyayım. Tamam ama ayrılın. Öyle göze sokar gibi cilveleşmenin de anlamı yok." diye ayırdı ikisini. "Ben ayrı kaldıysam siz de ayrısınız o kadar. Demir sen bu gece babanın evinde kal. Esma sen de bize gel bacım. Zeynep de gelir. Sen eskisi gibi Demir diye ağlarsın biz de sana sümüğümüz aka aka güleriz." Zeyneple havada beşlik çaktılar.

Demir "Abi bokunu çıkarma istersen. Sen hatunun olmadan gelmeye ikna oldun diye ben Esmadan ayrı yatmam." dedi.

Esma kıpkırmızıydı. "Demir yaaa." Demir karısına döndü. "Ne var? Ablamla Mahir abinin bizzat kendi saftiriklikleri. Ben kadınım olmadan uyumayacağım. Nokta. Esma ne kızarıyorsun aşkım Allah askina? Herhalde herkes evlendiğimizden beri pişpirik oynadığımızı düşünmüyor." deyince Esma daha da kızgın bakmaya başladı. "Çüş Demir." dedi.

Susturma Kalbini Artık ( TAMAMLANDI) Korunun Çocukları İlk Kitap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin