Susturma Kalbini Artık ( TAMAMLANDI) Korunun Çocukları İlk Kitap

final; yeni bir yuva

Esma mutlulukla karnını okşadı. Yaslandığı ağaçta yine kocasının dizlerine yaslanan başını öpmek istiyor ama bu sefer koca göbeği engel oluyordu. Demir in saçlarını çekiştirdi.

"Çabuk kalk öp beni. Senin bu şımarık kızın izin vermiyor."

Demir verilen emri sevgiyle yerine getirdi. Tuhaf bir batıl inançla aylardır makas değmemiş uzun saçları, çiçekli elbisesi, mutlu yüzüyle karısı çok güzel göründü ona.

Yanlarına gelen minik kız çocuğuna ve elini tutup, yürümesine yardım ettiği birkaç yaş küçük erkek çocuğa baktı. "Dayı ben Karan amcama gideceğim. Osman Ege ye siz bakar mısınız?" diye sordu kız. Babasının çikolata renkli gözlerini aynen almıştı. Ama saçları tıpkı Zeynep ve Demir gibi sarıydı.

Demir uzanıp yeğenini yanına çekti. "Balca güzel kızım benim. Bakarız tabi. Mahir dayınlar nerede?"

Yedi sekiz yaşlarındaki kız "İpek Yengem stüdyoda. Mahir dayımın resmini yapıyor. Ege sıkıldı. Biz de buraya geldik." dedi. Esmanın karnını okşayıp öptü. "Günaydın minik kuşum." diyordu. Küçük bir hanımefendiydi Balca. Zeynep ten daha çok Esma ya benziyordu kişiliği.

Esma "Kuzummm, ablaların en güzeli. Sen keyfine bak yengem. Git eğlen dinlen. Harika bir karne müthiş bir sene... Eğlenmeyi dinlenmeyi sonuna kadar hak ettin sen." Üzüntüyle devam etti. "Keşke seni Disneyland e biz götürseydik. Çok isterdim ama doğum yakın olunca.." deyip sustu.

Balca "Olsun yenge üzülme. Masal biraz büyüyünce onunla gideriz hep beraber." dedi. Yine elini kocaman karına koyup, "Değil mi minik kuşum?" dedi tekrar. Bu sırada Osman Ege de elini Esma nın karnına koyup, "minik şuşum" deyince hepsi güldü.

Demir Ege yi kucağına oturtup, yanıbaşındaki tabaktan üzüm yedirmeye başlarken bir taraftan da uzaklaşan ve ilerideki görkemli eve doğru yürüyen yeğeninin arkasından baktı. Önce Balca gelmişti. Yeğen sevgisi müthişti. Yıllarca korunun tek çocuğuyken bir sürpriz de İpek ve Mahir yapmış, Osman Ege nin müjdesini vermişlerdi.

Esma, Demir süper kahramanlık işinden elini eteğini tamamen çekmeden çocuk istemediği için, onlar biraz geç kalmıştı ama yine de çok mutlulardı. Güzel kızları, masalları birkaç hafta sonra kucaklarında olacaktı.

Kucağında bir ıslaklık ve sıcaklık hissedince, "Ege altına mı yaptın amcacım?" diye sordu. Ege utanarak alt dudağını büzdü.

"Kızmadım aslanım olur öyle arada." dedi. Esma Demir den destek alarak ayağa kalkıp, "Hadi gidelim de üzerini değiştirelim Ege cim. Amcan da giyinsin. Ama önce ikiniz de banyoya." diyerek cam eve yönlendirdi onları."

"Ege'nin giysisi var mı bizde Esma?"

"Var bebeğim. İpek Paris e giderken bıraktığı valizi almadı." dedi kadın. "Ege seni ördekli sabunla yıkayayım mı?" diyerek çocuğun başını okşadı.

"Ben aymut şabun iştiyom. Çok uğkum vay. Peyniyli matayna istiyom." diyen bebeklikten yeni yeni çıkan yumurcak İpek ve Mahir in müthiş bir karışımıydı. Çok şükür sağlıklıydı ama ipek oğlu duyamazsa diye neredeyse tüm hamileliğini korku içinde geçirmişti.

Demir Esma nın kalçasını okşayarak, "Beni neli sabunla yıkayacaksın? Ben elma tercih ederim." dedi. Karısının dolgun memelerine bakıp, "gerçi kavun da çok iyi fikir gibi." diyerek elini çiçekli elbisenin en üst düğmesine götürdü.

"Demir Ege var." dedi fısıltıyla Esma. Ama en üst düğmeyi kurtaramamıştı. Birlikte küçük aslan parçasını yıkayıp, yemeğini yedirdiler. Bu sırada Demir Mahir e telefonda baya bir saydırmıştı.