Eski sevgili ve diğer sevimsizlikler

3.2K 180 41
                                    

Zeynep Çingene nin bölmesinden çıktığında, Ömer Gazi'yi adamlarından biriyle konuşurken bulunca elinde olmadan gülümsedi. Belli ki bir sorun vardı çünkü her ne konuşuluyorsa Ömer'in yüzünden düşen bin parçaydı.

Sonra dönüp kızı gördü ve ifadesi hemen değişti. Yaklaşan Zeynep'e gülümseyerek baktığını fark eden diğer adam, "Burdaymış beyim." dediğinde de adamın omuzuna dostane bir şekilde bir şekilde dokunup Zeynep'e ilerledi.

"Vay Beyim, ahırın yolunu unutmuştunuz ne vakittir. Sizi burada görmek ne hoş." diyen Zeynep kendisine sarılmak üzere eğilen adama "Ömer bir saattir buradayım. Lütfen bir duş alayım önce." dediyse de dinletemedi.

"Of çok güzel kokuyorsun. Saman toprak sen. Kafamı bulutlandıran bir karışım."

"Dikkat et, kazmayı geçirirsem asıl o zaman görürsün bulutları."

Öner Gazi alışkındı kızın bu hallerine. Zeynep baş döndürücü güzelliği ve hiç değişmeyen delişmen mizacıyla tam ihtiyacı olan karışımdı aslında. İş saatlerinde yine iyi anlaşan patron ve çalışan gibilerdi. Onun dışındaki zamanlarda ise Ömer işi gücü boşlayıp, kızın saçlarını okşayarak ya da gülüşünü izleyerek zaman geçirmeyi seviyordu. Onun o "Ömer ne dersin?" ile başlayan cümlelerinin de sabah huysuzluğunun da, kendisine sevgiyle bakan gözlerinin de müptelası olmuştu.

Zeynep gerçekten de hiç soru sormuyordu. Ne işini ne başka bir şeyi kurcalamak istemiyordu. Adamı olduğu gibi garip ailesi, tehlikeli hayatı ve tüm karmaşasıyla kabullenmiş görünüyordu.

Dayanamayıp güzel dudaklarına uzandı. Elleri istemisizce kızın beline gitmiş, onu kendisine yaslayıp hasretle öpmüştü. Neredeyse dört gündür görmemişti onu ve çok özlemişti. Dudakları ayrıldığında alnını Zeynep'in alnına dayayıp derin nefesler alarak, "Beni öldürüyorsun." dedi.

Kız da ondan farklı görünmüyordu. Gözleri birleştiğinde adam yeniden sarılıp Zeynep'i en yakındaki boş bölmeye soktu. Aynı anda Zeynep'i kucaklayıp bacaklarını beline dolamış,  kızı duvara yaslamıştı. Kendini ona bastırıyor, Zeynep'in sadece hayran ve ateşli bakışlarıyla kendisine neler yaptığını anlamasını istiyordu. Sertliği binici pantolonundan bile hissedilecek derecede belirgindi.

Zeynep daha düne kadar beyninin her hücresine işleyen tüm öğütleri nasıl böyle bir çırpıda göz ardı edebildiğine hayret ediyor, bir taraftan da Ömer Gazi'ye hissettiği tutkunun tüm mantığını erittiğini biliyordu. Bacaklarının arasında giderek daha da kabaran erkekliğin kalçalarını sıkan kocaman ellerin artık hiç bir sınır olmadan kendisinin olmasını istiyordu. Bacaklarını daha da kasıp adamı kendine iyice çekerek bunu ona da belli etmeye çalıştı. Bir eli adamın avucunu alıp sol göğsüne ilerletiyordu. Yaptığı şeye inanamıyordu.

Ömer avucunun içinde hissettiği doğal ve sıkı yuvarlağı kavrarken sertleşen ucunu hissetmek iyice delirtti onu. Eğilip bu tişörtten bile belli olan tapılası tepeciği ince kumaşın üzerinden hafifçe dişledi. Islanan kumaşa aldırmadığı ortadaydı.

Zeynep o sırada adamın boynuna yüzünü gömmüş bundan daha baştan çıkarıcı bir koku olamayacağını düşünüyordu. Ani bir istekle dilini bu güzel çukura değdirdi. Tuzlu ve adlandıramadığı tuhaf bir lezzetti. Daha da özümsemek için adeta emmeye başladı.

Ömer'den gelen kükreme gibi bir inleme adamın bundan aldığı hazzı kanıtlar gibiydi. Kızı dayadığı bu duvarda daha içine bile giremeden patlayacağını hissederken ahırın dışından gelen ses ayırdı onları. "Siktiğimin kaltağı neden her gün burada ki?" diye söylenerek daha uzak bir noktaya ilerledi ve Zeynep'e sırtını döndü. Geniş sırtı kalkıp iniyor derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordu. Sonra ani bir kızgınlıkla bölmeden çıkıp, ahırı terk etti.

Susturma Kalbini Artık ( TAMAMLANDI) Korunun Çocukları İlk Kitap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin