KOMUTAN

ÖZEL BÖLÜM IV

Maraba arkadaşlar, 500b özel bölüm biraz geç geldi ama kusura bakmayın ❤️ Komutan'ı bu zamana kadar sevip baştan baştan okuyan, yorumlar atan, beğenen ve sadece okuyan herkese teşekkür ederim...

Komutan çok linç yiyor hep +18 ve sert diye. Bu yüzden özel bölümde de smut yazmak istedim, linçler boşa gitmesin❤️...

Smut hiç hoş olmadı oldu bittiye geldi ama olsun... Sizi seviyorum ❤️

"Kuzey sen mi içtin dün getirdiğim içkiyi?"

"Evet ben içtim, sıkıntı mı var? Ne yapacaksın beni mi vuracaksın?" dedim gözlerinin içine bakıp.

Müco bana şok olmuş bir şekilde baktı ve ardından beni umursamadan elinde ki fıstıkları gözünü ayırmadan seri hamlelerle ağzına tıkan Fırat'a döndü. Ama onun da bizi umursadığı pek yoktu.

"Fırat hadi o mal, sen neden engel olmuyorsun dangalak?" Müco'nun lafı ile çatık kaşlarıyla ona baktı. Müco ona ufak bir küfür bile etse kızıyordu.

"Ben sana ağzını bozma demedim mi?" diye sordu eli fıstık tabağının içinde öylece dururken. Şuan çocuğuna terbiye veren babalara benziyordu. Müco'ya bakışlarımı çevirdiğimde panikledi.

"Özür dilerim, birden ağzımdan çıktı." dedi aniden kısıklaşan sesiyle. Fırat hâlâ aynı şekilde ona bakıyordu.

"Küpeli..." evet küpeli diye hitap ettiyse gerçekten sinirlenmişti. Müco'da eski halimi görünce biraz dikleştim.

"Sanane lan evveliyatını siktiğimin domuz siki?" dedim Fırat'a. Fırat anında bakışlarını bana çevirdi.

"Sen edebilirsin..." dedi elini tabaktan çıkarıp bana doğru savururken. "Sen adam değilsin çünkü..." diye devam etti.

Müco ikimizin konuşmasına aldırmadan geçip karşımıza oturdu. Ama morali bozulmuştu tabi ki. Müco aşırı çocuk ruhlu biriydi ve sevdiği biri ona kızarsa çok üzülüyordu. Pantolonunun yırtık kısmıyla uğraşmasından da çok iyi anlaşılıyordu.

Fırat ona bir bakış attı ve dudakları kıvrıldı. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken eline bir avuç fıstık aldı ve yerinden kalkıp onun yanına gitti. Müco yanına gelince biraz kaymak istedi ama Fırat onu tuttu ve elinde ki fıstığı Müco'nun ağzına doğru götürdü.

"Aç ağzını..." dediğinde Müco cilve yapıp mızmızlanınca Fırat sırıtarak kafasını kendine çevirdi ve dudaklarına sıkı bir öpücük kondurdu.

Derin bir şekilde nefes alırken, bakışlarımı karşı komşunun donlarına çevirdim. Bir ay olmuştu buraya geleli ve bir aydır kadın sanki benim gelmem şerefime rengarenk donlarını asıyordu.

Onların gülüşme sesleri gelirken, Tarık'ı özlediğimi hissettim. Annesi ve kardeşi ile ilgili bir durum olduğu için acilen Türkiye'ye geri gelmiştik ve o beni Hatay'a götürmemişti. Ben olunca tam anlamı ile işine odaklanamıyor ve sürekli birilerini dövdüğü için işi uzuyor diye.

Ama ben bir ay uzak kalacağımızı düşünmemiştim. Eğer öyle olsa asla burda durmazdım, bir ay nedir? Görüntülü bile konuşamıyorduk çünkü beyefendi ergenler gibi görüntülü konuşmak istemiyordu. İki gün buna trip atmıştım ama daha sonra özlediğim için yeniden aramıştım.

Zil çaldığında gülerek birbirlerine bir şeyler anlatan çifte baktım. Kalkmaya niyetleri yoktu. Ofladım ve ayağa kalktım. Fırat bana bir bakış attı ve yeniden heyecanlı heycanlanlı konuşan sevgilisine döndü.