on dördüncü bölüm

1.2K 121 163
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evde ölüm sessizliği hakimdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evde ölüm sessizliği hakimdi. Kahvaltı yaptığımız için çıkan tek ses çatal bıçaklara aitti. Evin her yerine demir korkuluklar yapılmıştı. Demir korkuluklar hapishanedeymişim gibi hissettiriyordu. Elbette daha önce hapishaneye gitmemiştim fakat film ve dizilerden gördüğüm kadarıyla biliyordum. Hapishaneler de demir parmaklıklarla çevriliydi. Mahkûmların gezip hava alması için bir de bahçeleri vardı. Bizim onlardan tek farkımız, başımızda gardiyanların olmayışıydı.

Babam bir süre okula gitmemizi istememişti. Katil yakalanınca gitmemiz daha doğru olurmuş. Evimizin her tarafı güvenliklerle çevriliydi. Katil böyle bir durumda eve kadar gelemezdi. Ben dışarı çıkmadığım sürece de yakalanmazdı. Hem nereye kadar evde bekleyecektim? Katilin ne zaman yakalanacağını bilmiyordum. Katil yakalanana kadar evde bekleyemezdim, daha doğrusu bekleyemezdik. Çünkü Jungkook her zaman benimle beraberdi.

Odama giren ve beni tehdit eden bu adama katil diyordum. Böyle demekten çekinmiyordum. Belki daha önce kimseyi öldürmemişti fakat katil potansiyelindeydi. Açık bir dille beni öldürmek istediğini dile getirmiş ve öldürmeye de teşebbüs etmişti. Bir insan nasıl başka bir insanı bu kadar kolay ölümle tehdit edebilirdi? Beni ölümle tehdit ederken sesi bir an olsun titrememişti. Kelimeleri zehirle harmanlayıp diline dikmişti. Bu çok korkunçtu. Psikolojisi bozuk olan birinin yapacağı şeylerdi bunlar.

Bir de arkadaşlarım vardı tabii. Onlara bir şey olacak diye korkuyordum. Endişe duygusu kıvrılarak bileklerime dolanıyor, korku bütün vücudumu sıkıştırıyordu. Kalbim yorgun atıyor, nefeslerim boğazıma diziliyordu. Onlar da tıpkı bizim gibi evlerine geniş güvenlik önlemleri almışlardı. En azından bir nebze içim rahattı.

"Okula gitmek istediğine emin misin?" diye sordu babam. Bu soruyu belki de ellinci kez soruyordu. Bizi düşündüğünü biliyordum ancak sürekli aynı soruları sormasına gerek yoktu.

"Eminim, baba. Ben bu kadar güvenliğin altında öylece otururken, katilin ortaya çıkmasını bekleyemeyiz. Bence o kadar aptal ya da dikkatsiz değildir." diyerek omuz silktim.

"Siz evde otururken polisler boş duracak değildi herhalde. Çevredeki güvenlik kameralarından kayıtları almışlar. Birazdan polis arkadaşlar gelecek. Odandaki parmak izlerinin örneklerini alacaklar. Bu konuda çok titiz çalışıyorlar, Jennie. İnan bana evde olsan bile yakalanacak."

imprisoned captive eyes • jenkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin