yirmi birinci bölüm

1.1K 97 119
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir peri kızı varmış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir peri kızı varmış. Gözleri nemli, hayatı siyahmış. Kalbi yanıp tutuşunca, küllerini saklarmış. Attığı her adımda savrulan küllerini yarasına bastırırmış.

Kim dermiş ki küçük peri kızı aslında hiç küçük olmamış. Kaderine atılmış çizik, kor yangınları başlatmış. Balkabağından arabalar yapmazmış, küçük peri kızı büyülü zamanın sihrini avucuna bırakırmış.

Siper ederdi kalbi kendini, mesken tutardı ateşlerin avlusunda. Bir dilek sunardı hayat, karşılığında kalbini yakardı. Bir dilek hakkın vardı, bir ömür yanacaktın. Ruhun sızlayıp kemiklerin parçalanacak, gökyüzü kararıp siyaha boyanacaktı. Başını omzuna yaslayabileceğin kimse olmayacaktı. Soğuk mermere dayayıp başını, tutacaktı ellerin kara toprağı. Bileklerine çizikler atacak, kanadıkça kanayacaktın.

Asla ölemeyecektin. Zihnini tilkiler gezerken, kalbini düşünceler kemirecekti.

Topukların kırılıp parçalanacaktı. Yaşadıkların sinsi bir yılan gibi seni zehirleyecekti. Yavaşça silinecekti zaman, dünya kayacaktı ayaklarından. Bir bakmışsın gözlerinde perdeler oluşmuş, bir bakmışsın uyuyan güzelsin. Sen, hayatın tutsağı, hayallerinin kölesisin.

Hastane kokusunun sarmaladığı odanın içerisinde yalnız başıma yatıyordum. Gözlerimi kapatmış bir şekilde katilimi bekliyordum. Komiser Dong Ho, ölmediğim için katilin beni yeniden öldürmeye teşebbüs edeceğini söylemişti. Bu yüzden gözlerimi kapatmış, gerginlikten terlemiş bir şekilde yatağıma uzanmıştım. Bir an önce gelse iyi olurdu çünkü çok stres olmuştum. Her an yataktan kalkıp bağırabilirdim.

Böyle bir şey yaparsam plan bozulurdu. Sessizce yatmaktan başka bir çarem yoktu. Polis memurları etrafa dağılmıştı. Bazıları hastane çıkışlarında, yangın merdivenlerinde ve gizli yerlerde duruyordu, bazıları da benim odama yakın yerlerdeydi. Hasta kıyafetleri giyip yan odamda yatan bir polis memuru bile vardı. Her yer polislerle kaynıyordu. Korkulacak bir şey yoktu ama yine de korkuyordum.

Babam beni tek başıma bırakmayacağını söyleyip biraz sorun çıkarmıştı fakat Komiser Dong Ho babamı bir şekilde ikna etmişti. Eğer ben bu odada tek başıma kalmazsam katil gelmeyecekti. Katil gelmezse bir daha yakalanmazdı. Bana hayatı zehir etmesini istemiyordum. Bir süre ortalıktan kaybolup beş yıl sonra tekrar ortaya çıkmayacağını bilemezdim. Katil bana kafayı takmıştı. Belli ki akıl sağlığı pek yerinde değildi.

imprisoned captive eyes • jenkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin