Dünyanın en yetenekli bilgisayar korsanı Lord Tanrı ismini verdiği yapay zeka tarafından kötü adam olarak yüzlerce kez yeniden doğmak üzere starnet ağına hapsedildi.
Her dünya onun için bir çıkmazda sona erdi. Her son trajikti.
Sonunda 'Kötü adam si...
Shen Yi Bin, Shen ailesinin tek oğluydu, bu yüzden çok şımartılmıştı, yediği ve giydiği her şey o dönem için birinci sınıftı. Zhou Yun Sheng, Shen ailesinin evine döndükten sonra, birkaç gün mutlu bir hayat sürdü ve bugün kalktıktan hemen sonra İmparatorluk Muhafızları tarafından hapse atılmayı beklemiyordu.
Shen babası, imparatorun yakın bir bakanı olarak doğal olarak sınav sorularına erişme fırsatına sahipti. İmparator Tian Chen, Shen babasının da dolandırıcılık davasına katıldığından şüphelendi, bu yüzden imparatorluk muhafızlarına onu da alıkoymalarını emretti.
Baba ve oğul şimdi kokuşmuş hücrede çömeliyorlar, gözleri siyah ve solgun ve çok bitkin görünüyorlardı.
"Annem bize ne zaman akşam yemeği gönderecek? Uzun zamandır bir Babao ördeği yemedim, biri için gerçekten kaşınıyorum." Zhou Yun Sheng'in ağzından sarkan bir saman çöpü vardı ve tahtayla dövülmüş kıçını ovuşturuyordu. Neyse ki, yeni bir dünyaya girdiğinde vücudunu güçlendirme alışkanlığı vardı. Aksi takdirde, uzun zaman önce dövülmekten iç yaralanmalara sahip olurdu.
(Hımm, Bölük böcük yiyorlar diyoruz ama bazen de iyi tarifleri var)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Shen'in babası henüz kovulmamıştı, bu nedenle imparatorluk mahkemesi tarafından atanan bir memur olarak, onun tahta atışı oğlununki kadar şiddetli değildi, ama kalbinin acısı işkence görmekten yüz kat daha fazla acı vericiydi. Oğlunun kulaklarını tuttu ve öfkeyle azarladı, "Seni asi evlat, hala şu anda yemek yemeyi mi düşünüyorsun? Acele et ve daha fazla işkence görmemek için sorularını cevaplayan kişiyi çabucak itiraf et!"
"Bu benim kendi yazım, nasıl itiraf edebilirim?" Zhou Yun Sheng mağdur görünerek kulaklarını kapattı.
Shen babası, onun bu durumda bile pişmanlık duymadığını gördü ve yardım edemedi ama nefes darlığı ve göğüs ağrısı hissetti, yumruğunu kaldırıp ona iyi bir vuruş yaptı.
Bu sırada Shen annesi, Yedinci Prens'in cariyesi olan kızını ziyaret ediyordu.
"Anne lütfen geri dön. Ben de şimdi nehri geçerken kendini çamurdan koruyamayan bir Bodhisattva gibiyim. Babamı ve kardeşimi kurtarmak için nereye gidebilirim? Birkaç kez beni davet etmesi için birilerini gönderdim ama Yedinci Prens beni görmeyi reddetti. Belki de onu arama amacımı önceden görmüştü, çünkü beklenmedik bir şekilde anne imparatorluk cariyesini kınama için saraya çağırdı. Şimdi, dışarı çıkmam yasak ve hangi ayda veya yılda özgürlüğümü geri kazanacağım bilmiyorum." Shen Qiao Dan konuşurken ağladı, ifadesi çaresizliğini gösteriyordu.
Bodhisattva(Budist düşüncede kendini tüm duyarlı canlıların Budalığa ulaşmasına yardımcı olmaya adamış bir kişidir.)
Shen annesi aniden anladı, bir anlık sessizlikten sonra içini çekti, "Yani, Yedinci Prens boşta durmaya mı niyetli? Bu mantıklı, kardeşinin bu yaşamda bu çıkmazdan kurtulma umudu yok ve babanın kariyeri de mahvoldu, Shen ailemiz doğal olarak onun için yararsız. Kızım, hiç çocuğun yok ve gözden düştün, gelecekte ne yapacaksın? Bunun olacağını bilseydim, sana huzurlu bir yaşam sunmak için seni sıradan bir aileye verirdim."
