Quickly Wear the Face of the Devil

Bölüm 3.6

Zhou Yun Sheng Doğu Sarayı'na çağrıldığında, Veliaht Prens büyük bir aynanın önünde duruyor, kasvetli ve öngörülemeyen bir bakışla vücudunu inceliyordu.

Cüppesini ve iç kıyafetlerini çıkarmıştı ve sadece ince iç çamaşırı giyiyordu. Sırt ve göğüs kasları çok sağlamdı, hatları zarif ve pürüzsüzdü. İki denizkızı çizgisi kasık kısmına doğru giderek gizleniyordu, güneş ışığı altında parıldayan bronz teni, inci gibi sıralanmış sıkı karın kaslarını belirginleştiriyordu. Bu patlayıcı ve baştan çıkarıcı bir vücuttu, sadece bir bakış bile insanları derinden etkileyebilirdi.

Varis cüppelerini tutan iki saray hizmetçisi zaten çoktan utangaç bir şekilde kızarmıştı, ama yine de üzerine gizlice sıcak bakışlar atmaya engel olamadılar.

Zhou Yun Sheng şakın şaşkın baktı, sonra hemen selam vermek için eğildi, daha fazla bakmaya cesaret edemedi. Güçlü ve yakışıklı erkekleri severdi ve Veliaht Prens onun en sevdiği türden bir erkekti.

"İşte buradasın," Veliaht Prens görevlileri gönderdi ve yavaşça karın kaslarını okşayarak sordu, "Bu vücudun mükemmel sayılabileceğini düşünüyor musun?"

Zhou Yun Sheng hızla ona baktı ve başını evet anlamında salladı.

Veliaht Prens soğuk bir şekilde güldü, "Ne yazık, dışarısı mükemmel ama içi hiçbir şey kalmayana kadar zaten aşınmış."

Bundan bahsederken, Veliaht Prens'in gözlerinde gizlenen acımasızlık, nefret, çaresizlik, delilik ve diğer olumsuz duygular serbest bırakıldı, kademeli olarak havayı sıkıştırarak nefes almayı zorlaştırdı.

Zhou Yun Sheng gözlerini kapadı ve usulca, "Majesteleri HanShi San'ı bırakıp birkaç yıl boyunca düzgün bir şekilde tedavi edilebilirse, vücudunuzun hala iyileşme olasılığı var." dedi.

"Sadece bir olasılık mı?" Veliaht Prens cüppesini giydi ve yavaşça yürüdü. Tam on santimetrelik yükseklik farkı ve doğuştan gelen güçlü aurası, Zhou Yun Sheng'i biraz keyifsiz hissettirdi.

"Bırakmazsanız, susuzluğu gidermek için zehir kullanmaya eşdeğerdir. Beş yıl kullandıktan sonra, Majesteleri kesinlikle ölecek." Zhou Yun Sheng hormonal radyasyonunun menzilinden çıkmak için iki adım geri gitmek zorunda kaldı.

Veliaht Prens uzun süre sessiz kaldı, sonra sonunda elini salladı ve "Öyle olsun, bırakacağım" dedi.

Zhou Yun Sheng eğildi ve ellerini kavrayarak ciddiyetle rica etti, "Öyleyse, Majesteleri lütfen bu rehabilitasyon döneminde, bu küçük memurun size karşı eylemleri ne kadar saygısız görünse de, bu küçük memuru bu suç için cezalandırmayacağınızı belirten bir yönerge belgesi verin."

Veliaht Prens cevap vermedi, ona sadece derin ve öngörülemez gözlerle bakıyordu.

Zhou Yun Sheng devam etti, "Majesteleri bir kaza geçirirse, bu küçük memur Majestelerine Sarı Pınarlara kadar eşlik edecek." Bunu söyledikten sonra başını kaldırdı ve su gibi berrak gözlerle baktı.

Veliaht Prens ondan etkilenmiş gibiydi, donuk ifadesi hafifçe ısındı, bir süre sonra başını salladı, "Kalem, kağıt ve mürekkep taşı getir."

(Fırçaya kalem diyorlar:( yapacak bir şey yok.)

——————

Göz açıp kapayıncaya kadar yarım yıl geçti,  bugün Zhou Yun Sheng, Veliaht Prens'in uzuvlarını bağlayan ipek bağları çözdü ve karanlık bir nefes verdi.

"Majesteleri nasıl hissediyor?" Adamın şişmiş ve iltihaplı bileklerine nazikçe merhem sürdü.

Veliaht Prens elini dizinin üstüne koydu, nazik hareketlerine bakarak yorum yapmaktan kaçındı. Nasıl hissettirdi? Güçlüyken, bir kez daha zayıf oldu, doğal olarak çok rahatsız hissetti, yarım yıldır yaşadığı kemiklerini ezen ve kalbini delen şiddetli ağrıdan bahsetmeye bile gerek yok. Ancak hantal vücuduna kıyasla, zihni daha önce hiç olmadığı kadar ayıktı. Geçmişinden her türlü şeyi gözden geçirmişti ve bu derin bir rüyadan uyanıp dünyaya geri dönmek gibiydi.