EVLENME TEKLİFİ 💫

4.4K 288 45
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💫

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

25.Bölüm 💫

Yamaç
Sadece birkaç saat içinde bütün hazırlıklar bitmişti. Şeyda'yla ben romantik ortam hazırlarken, Beyza yemekleri yapmıştı ve sadece çiçek siparişi kalmıştı geriye. Feza da gelince herşey tamam olacaktı. Tabi heyecandan kalp krizi falan geçirmezsem... Beyza'yla Şeyda henüz evden çıkmadan çiçekçiye doğru yola çıktım. Çiçekçinin önüne geldiğimde daha arabadan inmeden telefonum çalmaya başladı. Baktığımda Ali arıyordu. Feza'nın eniştesi. Bekletmeden açtım telefonu hemen.

"Alo, Yamaç. Ben Feza'yı daha fazla oyalayamayacağım. Sabahtan beri kaç tane avm gezdik. Sinirleniyor. İşiniz bitmedi mi daha?" dedi.

"Bitti sayılır. Ben şimdi çiçekçiye geldim işte. Evde hazırlıklar tamam. Gelebilirsiniz." dedim. Adam cidden iyi iş çıkarmıştı.

"Hah. Tamam o zaman. Biraz daha bir şey beğenmezsem dayak yiyeceğim yoksa." dedi.

"Çok sağol abi. İyi iş çıkardın." dedim gülümseyerek.

"Mükafatı da sizin mutluluğunuz olacak. Neyse ben gidiyorum şimdi. Feza şüphelenmesin görüşürüz."

"Sağol abi. Görüşürüz." dedim ve telefonu kapattık. Arabadan inip çiçekçiye girdim. Güzel bir gül buketi yaptırdım ve bir kâğıda not yazıp, küçük zarfın içine koydum. Zarfı da güllerin arasına bıraktıktan sonra ödemeyi yapıp arabama binip eve döndüm.

Eve girdiğimde gül demetini girişteki portmantonun önüne bırakıp odaya girdim. Gördüğüm manzara, Şeyda ve Beyza yorgunluktan bitmiş şekilde biri bir koltuğa, diğeri öbür koltuğa yayılmıştı. Beni görünce sadece bakışları bana döndü. Harekette bulunmadılar.

"Abi herşey hazır. Bitirdik. Ama bizde bittik." dedi Şeyda yorgun sesiyle. Bu hâline gülümsedim. Ayaklanıp konuşmaya başladı. "Bak abicim. Kamera burda. Şarja takılı olduğu için kapanma gibi bir sorun olmayacak." dedi duvara monteli rafın üstündeki kamerayı alıp. "Feza abi gelmeden çalıştırmayı unutma. O güzel teklif anını izlemek için sabırsızlanıyorum." dedi ellerini çırparak heyecanla.

"Merak etme. Herşey çok güzel olacak." dedim. Içim içime sığmıyordu. Beyza'nın sesiyle ona doğru döndük.

"Yemekler burada hazır hepsi. Masanızda hazır." demesiyle masaya doğru adımladım. Şeyda dediği gibi yapmış, incileri ve gül yapraklarını masaya gelişi güzel serpiştirmişti. Abartmamıştı da. Gerçekten harika görünüyordu. Şık şamdanlar, gümüş renkli mumlar, gümüş renkli peçeteler ve iki kişilik romantik ambiyanslı bir yemek masası. Gözlerim parlamıştı resmen.

"Harika görünüyor." dedim sesimdeki hayranlığı gizlemeden.

"Biliyorum abicim. Beraber yaptık Beyza ablayla." deyip elini Beyza'nın omuzuna attı. Beyza da gülümsüyordu.

"Çok teşekkür ediyorum kızlar. Herşey mükemmel görünüyor." dedim ve ikiside gülümsedi sadece. Yorgunlukları yüzlerinden okunuyordu. "O zaman hazırlanın sizi eve bırakayım." dedim ama Şeyda hemen atıldı.

"Aa olur mu hiç abi? Feza abiyle Ali abi gelir birazdan. Sen kal biz taksiyle gideriz." dedi ve yanağıma öpücük kondurup evin çıkışına doğru gittiler Beyza'yla. Onları geçirdikten sonra odaya geri döndüm. Saate baktığımda 7 ye geliyordu. Birazdan gelirlerdi. Gül demetini portmantonun ordan alıp masaya bıraktım. Mumları yaktım ve ceketimi giyip beklemeye başladım.

Yaklaşık 10 dakika kadar bekledikten sonra kapıdan sesler duyunca Feza'nın geldiğini anladım. Koltuktan kalktım ve gül demetini elime alarak masanın başında beklemeye başladım. Feza seslense de cevap vermedim ve kumandayı elime alıp romantik bir şarkı açtım. Feza yavaş adımlarla odaya girdi ve adımları kesildi bıçak gibi. Kelimenin tam anlamıyla donup kalmıştı. Çok şaşkın görünüyordu ve çok sevimliydi. Ondan hareket gelmeyince gül demetini masaya koyup yanına gittim ve elini tutup avuç içini öptüm. "Hoşgeldin Feza'm." dedim ve az önce masaya bıraktığım gül demetini ona verdim. "Senin için." dedim gül demetini ona uzatıp. Sonunda gülümsedi ve titreyen sesiyle cevap verdi.

"Teşekkür ederim." dedi gülleri koklayarak ve birkaç saniye sonra tekrar devam etti. "Yamaç... Bunlar..." dedi ama çok heyecanlıydı. En az benim kadar.

"Sana sürpriz yapmak istedim. Gel bitanem." deyip elinden tutarak masaya götürüp sandalyeyi çektim oturması için. O oturunca bende karşısına geçtim. Şaşkınlığını birazda olsa atmıştı. Ortamda sadece fonda çalan romantik müzik sesi vardı. Benim duyduğum diğer bir ses ise deli gibi atan kalbimin sesiydi.

"Herşey harika görünüyor." dedi etrafına bakarak. Gülümsüyordu. Bende gülümsüyordum. Gerçek anlamda mutluydum. Sevdiğim adamla beraberdim ve az sonra evlilik teklifi edecektim. Elim ceketimin cebine gitti ve kutunun varlığını hissetmek ister gibi yokladım cebimi. Yüzüklerimiz cebimdeki kadife kutunun içindeydi. Gülümsedim sadece dediğine karşılık. Bir süre bir şeyler yemeye çalıştık. Çalıştık diyorum çünkü ben çok heyecanlıydım. Yemek yiyecek durumda değildim. Feza da pek bir şey yiyemiyordu. Bir süre sonra Feza'yı dansa kaldırmak için yanına gidip elimi uzattım. Elini avucumun içine bırakıp ayağa kalktı ve ellerini omuzlarıma koydu. Bende ellerimi beline koydum. Şu anda, şu dakikada ölsem gözüm arkadaş kalmayacaktı ve dünyanın en mutlu insanı olarak ölecektim. Sevdiğim adamın kollarında.

Bir süre dans ettik. Gözlerimiz kapalıydı. Gözlerimi hafifçe açtığımda Feza'yla burun buruna geldiğimi farkettim. Ne ara bu kadar yakınlaşmıştık? Bilmiyordum. Kalbim ağzımda atıyordu. Feza hâlâ gözleri kapalı şekilde kollarımdaydı, yavaş yavaş dans ediyorduk. Dudaklarımı dudaklarına sürttüm. Aralandı güzel dudakları. Nefesi dudaklarıma çarptı. Içim titredi nefesiyle. Bütün bedenim ürperdi. Hiçbirşey demeden dudaklarına öpücük bıraktım. Artık dayanamayacaktım. Teklifi bir an önce gerçekleştirmem gerekiyordu. Yavaşça çektim kendimi. Gözlerini açıp merakla bana bakıyordu.

"Sana söyleyeceklerim var." dedim ve ellerini tuttum. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım. "Feza... Feza'm... Aslında ben pek beceremem böyle şeyleri ama bazı şeyleri içimde tutmak istemiyorum. Feza, sen hayatıma girmeden önce herşey siyah beyazdı. Sen yağmurdan sonra çıkan gökkuşağı gibi doğdun hayatıma ve herşey renklendi. Siyah beyaz dünyama gökkuşağı oldun. Sen benim gökkuşağımsın. Feza, her geceye benimle uyumak, her sabaha benimle uyanmak, her mutlu ve üzgün anında yanımda olmak, heyecanlarını ilk benimle paylaşmak ister misin? Benim eşim olur musun Feza?" dedim ve yüzük kutusunu çıkardım cebimden. Şaşkınlıkla gözleri büyürken dolan gözlerindeki yaşları tutamadı daha fazla.

"Yamaç ben..." dedi titreyen sesiyle. Gözünden yaşlar düşerken dudaklarımı bastırdım yanağına.

"Feza, eşim olmayı kabul ediyor musun?" diye fısıldadım. Iç çekti derin bir şekilde ve aralandı güzel dudakları.

"Evet, eşin olmayı kabul ediyorum." demesiyle benim de gözümden yaşlar düşmeye başladı. Ellerini yüzüme doğru getirip göz yaşlarımı sildi. Mutluluktan ağlıyordum ilk kez... İlk kez bu kadar mutluydum. Yüzüğü Feza'nın parmağına taktım. O da diğer tekini benim parmağıma taktı ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Mühürlemek istercesine...

Oldu sonunda. Yorumlarınızı bekliyorum o zaman.

Sizleri seviyorum 💜

Diğer bölüm final olacak ama yeni kurgular gelmeye devam edecek 🤗

GÖRÜCÜ USULÜ (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin