FİNAL 💫

6K 265 172
                                    

Umarım beğenirsiniz 🙏🏻

İyi okumalar 💫

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Yamaç
Düğün günümüz gelmişti. Evet ciddi ciddi düğün yapacaktık. Çünkü neden olmasın? Sadece iki aile arasında yapacaktık. Belki kağıt üstünde evli olmayacaktık ama o sorunu da daha sonra çözecektik. Feza ve ben aynı giyinmeye karar vermiştik. Siyah takım elbise içine beyaz gömlek giyecektik ve papyon takacaktık. Feza'nın elinde bir demet çiçek olacaktı. Dışarıdan bakıldığında aile yemeği gibi görünse de aslında bizim için çok önemli bir gündü. Damatlık fotoğraflarımız için fotoğrafçı bile ayarlamıştık. Feza'nın fotoğrafçı bir arkadaşı gelecekti fotoğraf çekimi için.

Aynadan kendime baktığımda hazır olduğumu gördüm ve odamdan çıktım. Aşağıya indiğimde salonda, pudra pembesi elbisesi ve maşa yapılmış saçlarıyla Şeyda ve mor elbisesi ve topuz yapılmış saçlarıyla annem vardı. Tabi annem beni böyle görünce yine duygusala bağlamıştı.

"Ooo hanımlar çok güzel görünüyorsunuz." dedim gülümseyerek. Şeyda ışıl ışıl gülümseyerek cevap verdi.

"Sende çok şık olmuşsun abicim. Çıkıyor muyuz? Feza abiyi aradın mı?" diye sordu. Aramamıştım. Heyecandan herşeyi unutup duruyordum.

"Off aklımdan çıkmış. Hemen arıyorum." dedim ve dış kapıya doğru yönelip Feza'yı aradım. Çok beklemeden açıldı telefon.

"Feza'm hazır mısın? Biz çıkacağız birazdan." dedim heyecan dolu sesimle.

"Hazırım hazırım da... Yamaç ben acayip heyecanlıyım ya. Öleceğim heyecandan." dedi. Sesinden bile okunuyordu heyecanı.

"Sakin ol Feza'm. Belki şimdilik cidden nikâhımız kıyılamayacak ama resmi olarak herkes birbirimizin olduğunu bilecek." dedim. Ona sakin ol diyordum ama ben sakin olamıyordum ki.

"Şu an bu konuşman bana hiç yardımcı olmuyor." diye söylendi huysuzca. Gülerek cevap verdim bu kez.

"Tamam bitanem o zaman daha fazla bir şey demiyorum. Biz birazdan çıkacağız. Siz ne zaman çıkıyorsunuz?" diye sordum.

"Bizde birazdan çıkarız. Amcamlar yeni geldiler daha." dedi. Feza'yla ben ayrı ayrı gidiyorduk. Böylesi daha uygundu.

"Tamam o zaman. Orda görüşürüz güzelim." dedim.

"Görüşürüz hayatım." dedi ve kapattık telefonu. Feza'nın yakın akrabaları ve bizim yakın akrabalar olacaktı. Cidden bir düğün salonu tutmuştuk. Annemle Şeyda'ya seslendikten sonra dışarı çıktık. Çıkar çıkmaz evin önünde üç araba birden dizildi arka arkaya. Amcamlarla dayımlar gelmişti ve beraberlerinde altı kuzenim. Üç kız üç erkekti. Kızlardan ikisi amcamındı. Arabadan iner inmez yanımıza geldiler. Sıla ve Ela'ydı isimleri. Sıla 17 yaşındaydı ve lise sona gidiyordu. Ela 15 yaşındaydı lise bire gidiyordu. Sıla neşeyle konuşmaya başladı. O da şeker pembesi bir elbise giymişti ve saçları dağınık topuzdu.

"Yamaç abiii. Çok heyecanlıyım ya. Sonunda evleniyorsun ha." dedi ellerini çırparak. Deli kız yine yerinde duramıyordu.

"Kağıt üstünde olmasa da öyle sayılır." dedim gülümseyerek. Ela lafa girdi sonra.

"Hadi bir özçekim yapalım. Düğün özçekimi." diye cıvıldadı neşeyle. "Selfie çubuğu arabada. Hemen alıp geliyorum." dedi ve arabaya koştu bir metre topuklularla. O sırada diğer kuzenler de geldi. Onlarla da sohbet ettik bir süre. Kuzenler olarak düğün özçekimi yaptık ve arabalara doluştuk. Kısa süren bir yolculuğun ardından salona gelmiştik. Çok büyük bir salon değildi. Bize de zaten büyük bir yer lazım değildi.

GÖRÜCÜ USULÜ (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin