Önceki bölümü atlamayın lütfen...
11.Bölüm 💫
Feza
Yamaç içeri girdikten sonra bende içeri girdim ve ayakkabılarımı çıkarıp ayakkabılığa bıraktım. Yamaç'ın önüme bıraktığı terlikleri giydikten sonra Yamaç'a baktım."Biseyler yiyelim mi aç mısın?" diye sordu. Birşeyler yemek iyi olabilirdi çünkü saatlerdir hiçbirşey yememiştim ve benim yerime guruldayan midem cevap verdi. Yamaç gülümsedi ve tekrar konuştu. Tabi ben o sırada utançtan yerin dibindeydim. "Hadi gel bakalım neler yapabiliriz?" diyerek elimden tutup mutfağa çekti beni. Yine elimi bırakmadan beni mutfak masasının sandalyesine oturtturdu. Bense onun bana temas etmesinden dolayı hızla atan kalbime mani olmaya çalışıyordum o sırada. Açıkçası işe de yaramıyordu. "Ne yemek istersin?" dediğinde düşüncelerimi bırakıp ona döndüm.
"Bilmem. Ne yapmak istersen yap. Ben sana uyarım." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi ve konuşmak için aralandı güzel dudakları.
"Pekâlâ. Kahvaltılık biseyler hazırlıyorum o halde. Kahvaltı her saatte yapılabilir bence." dedi o muhteşem ötesi gülümsemesiyle. Dolaba yönelip zeytin,peynir,domates falan çıkardı. O hazırlarken ben onu seyrediyordum. Her ne kadar yardim etmek istesem de kabul etmedi çünkü. Onu izlemek o kadar güzeldi ki gözümü alamıyordum.
Herşey hazır olduğunda çayları doldurup yerine oturdu. Omletten biraz alıp tabağıma koydum. Bir yandan sohbet edip bir yandan yemek yiyorduk. Tam o sırada mutfaktan içeri esneye esneye Şeyda girdi. Bizi fark etmedi ve yarı açık gözleriyle üst raftan bardak aldı. Yine yarı açık gözleriyle tezgahın üstündeki cam surahiden bardağına su doldurdu. Daha doğrusu bir kısmı bardağa bir kısmı tezgaha dökülmüştü suyun. Biz onu izliyorduk,o bizi henüz fark etmemişti. Bardağı çalkalayıp tezgahın üstüne ters bir şekilde bırakıp arkasını döndüğünde fark etmişti bizi ve uykulu gözlerle bakıp konuştu.
"Abi sonunda Feza'yı kaçırmışsın." diyerek esnedi. O lafindan sonra Yamaç içtiği çayı püskürttü ve öksürmeye başladı. Şeyda kapıdan çıkmadan önce tekrar konuştu. "Güzel hareket." dedi ve odasına gitti. Dediğiyle gülmemek için kendimi zor tutarken, Yamaç'ın yüzü kırmızının bilmem kaçıncı tonuna boyanmıştı. Hemen kalkıp su doldurup su verdim bir yandan da sırtına vuruyordum. Kendine geldiğinde teşekkür etti, bende yerime oturdum ama kendimi tutamayıp kıkırdadım. Şeyda'nın dediği hoşuma gitti. Çünkü öyle dediyse altı boş değildir değil mi? Yoksa durduk yere neden öyle desin ki?
Bir süre sessizce oturduk. Elimde olmadan esnedim. Uykum geliyordu yavaştan.
"Hadi gel yatalım. Uykun geldi." dedi Yamaç ve mutfaktan çıktı. Peşine takılıp onu takip ettim. Odasına çıktık. Dolabından temiz pijama takımı çıkardı ve bana verdi. "Sen yatakta yat. Ben şurada yatarım." dedi koltuğu gösterip. Rahat görünüyordu koltuk ama orda uyursa içim rahat etmezdi. Benim bisey dememe fırsat vermeden konuştu tekrar. "Ben çıkıyorum. Sen giyin. Birazdan gelirim." dedi ve çıktı odadan. Bende hemen pijamaları giydim.
Aradan on dakika kadar geçtikten sonra geldi. "Mutfağı toparladım da." diye minicik bir açıklama yaptıktan sonra dolaba yöneldi tekrar. Yine pijama takımı alıp çıktı odadan. Birkaç dakika sonra eşofmanla girdi odaya. Gri eşofman çok güzel duruyordu üstünde. "Gece lambasını yakayım mı? Ben genelde tercih etmiyorum da." diye sordu.
"Hayır gerek yok." dedim ve lambayı kapatıp koltuğa geçecekti ki odaya vuran sokak ışığının izin verdiği kadarıyla görerek kolundan yakaladım. "Yanımda yatsan?" dedim. Gözümüz karanlığa alıştığı için seçebiliyordum.
"Orda,koltukta rahat edemezsin. Yatak büyük. Ikimiz rahat sığarız." dedim hızlıca ve kolundaki elimi çektim."Ben biraz deli yatarım. Rahatsız etmek istemem seni." dedi masum şekilde.
"Hayır. Rahatsız olmam. Orda yatarsan rahatsız olacağım asıl. Lütfen Yamaç." dedim. Nefesini dudaklarımda hissettim bir an. Ne ara o kadar yaklaşmıştık birbirimize.
"Feza..." dedi fısıltı gibi çıkan sesiyle.
"Yamaç...." diyerek karşılık verdim aynı şekilde. Birşey demedi ama saniyeler içinde elini yüzümde hissettim. Baş parmağı elmacık kemiğimi okşuyordu. Gözlerim kapandı istemsizce. Bayılacaktım nerdeyse.
"Hadi gel." deyip elimden tutmasıyla sanki hipnoz olmuş gibi itiraz etmeden pesinden gittim. Yatağa yatırdı beni,üstümü örttü özenle,nazikçe. Kendisi de diğer taraftan dolanıp yatağa girdi. Ona sırtımı dönmek istemediğim için yüzümü ona doğru döndüm. O da yüzünü bana doğru döndü. Bir süre bisey demeden bakıştık. Birbirimizin ruhunda gezindik. Göz kapanlarım ağırlaşmaya başlayınca daha fazla direnemedim ve son anda bir,"Iyi geceler." döküldü dudaklarımdan. Yamaçta iyi geceler diledikten sonra yavaş yavaş uykuya çekilirken, beni saran kollara karşı gelmedim. Birkaç saniye içinde de o harika kokuya, artık yuvam olarak belleyeceğim göğüse sığındım.
💫💫💫💫💫💫💫💫
Ay çok soft oldum ya 😍😍
Bu çifte aşırı aşırı yazasım geliyor ❤
Umarım beğenirsiniz 🙏
Sizleri seviyorum 💜
İyi okumalar 💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜCÜ USULÜ (B×B)
RomansKime niyet kime kısmet... Kız görmeye gittiğimiz evin oğluna aşık olmuştum... Eşcinsel hikayedir,ona göre gelin. 22.07.2020-16.10.2020 #gayaşk etiketiyle 2. sırada.