1.2

1.9K 164 69
                                    

sanki aklımı yitirmiş gibiydim, o günden sonra sağlıklı düşünemiyordum. hiç olmadığım kadar sakin oluyordum bazı zamanlarda ama bazense her yeri birbirine katasım geliyordu ki, bir kere de buna kalkışmıştım ama Hoseok beni durdurmuş, sakinleştirmeyi başarmıştı. ona her şeyi anlatmıştım çünkü ondan başka anlatacak kimseye sahip değildim, o benim en yakın dostum olmuştı kısacık zamanda.

şimdi ise yatağımda oturuyor, Hoseok'un gelmesini bekliyordum. o günün üzerine tek lokma yemediğimi bildiğinden bana yemek getirmeye karar vermişti. sessizce beklerken aklımdan geçen tek şey Jeongguk'u bulup onu yumruklamaktı. mahvetmek istiyordum onu ama bunu yapmama bile değmezdi.

yine de kendi iyiliği için karşıma çıkmamalıydı.

odanın kapısı açıldığında elindeki poşetle içeri giren Hoseok'a bakmıştım, üzerine öylesine geçirdiği kıyafetler bile onu iyi gösteriyordu ve o, güzeldi. benden bir yaş büyük olsa bile yüzü öyle masumdu ki bana on yaşındaki çocukları hatırlatıyordu.

elindeki poşeti bana uzatıp dizleri ğzerine eğilmiş, bir elini dizimin üzerine koyup konuşmuştu. "karnını doyurabileceğin şeyler getirdim, ayrıca artık sabah ve akşam öğünlerini beraber yemekhanede yiyeceğiz." dudaklarım biraz öne doğru büküldüğünde yemekhane parasını henüz ödemediğimi söyleyecektim ki Hoseok yükselip alnıma bir öpücük bırakmış, saçlarımı geriye atmıştı. "hallettim, bunu kafana takma. önemli olan sağlığın."

dediği beni güldürse bile mahcup hissetmiştim. öyle çok az bir para değildi yemekhane.. sonuçta üç öpün yemek veriyorlardı. "teşekkür ederim." poşetten çıkardığım muzlu sütün pipetini takıp masaya bırakmış, hazır sandviçi de elime alıp kağıttan çıkarmış ve acıktığımı o an daha fazla hissederken bir dizimi kendime doğru çekmiş, yemeye başlamıştım. ayaklanıp odanın içinde gezinen Hoseok test kitaplarının başına geçtiğinde gözlerimi bir süre ondan çekmemiştim, çok çalışkandı ve sınavları her zaman yüksekti. onun aksine benimkiler berbattı. gözleri benim olduğum tarafa döndüğünde ona baktığımı görse bile hızlıca önüme dönmüş ve sandviçten büyük bir ısırık alıp yanaklarımı doldurmuştum, hep filmlerde görürdüm bu olayı ve gerçekten utanç vericiydi.

muzlu sütümden büyük bir yudum aldığımda duyduğum çakmak sesiyle o yöne dönmemiştim ancak odayı sigara kokusu sardığında elimdeki yarım kalan sandviçi alıp boş süt kutusunu da çöpe atmış, Hoseok'un yanına ilerlemiştim. çalışma masasındaki kitapları yana iteleyip oraya oturmuş ve sigara içerken ona bakmıştım. aslında ilk görüşte hiç böyle kötü alışkanlıkları olduğunu düşünmemiştim ama sigara içtiğini biliyordum hatta bağlı sayılırdı.

geceleri sigara için kalkıyordu.

elimdeki sandviçi yeniden ısırdığımda dumanı üflemişti bana doğru. elimi kaldırıp bana gelen dumanı savururken kaşlarımı çattım. "yapmasana şunu." dediğimde dudaklarının arasına yeniden yerleşen sigarayı parmaklarıyla sıkıştırmıştı.

"sinirliyken komik oluyorsun."

kaşlarım hızlıca çatılırken ayağımı Hoseok'a doğru atmıştım ama o hızlı bir hareketle ayağımın bileğini tutup kendine çekmiş, beni korkutmuştu. masadan düşeceğim sanmıştım, bunu yapması biraz daha yayılmama sebep olmuştu.

ayağımı tutan parmakları gevşediğinde bitirdiğim sandviçin kağıdığını buruşturmuş ve karşımdaki bedene fırlatmıştım. onu alıp bana yeniden fırlattığında güldüğünü görüyor, ben de gülüyordum.

sigarasını söndürüp ayaklandığında masada oturan bedenimi karşısına geçmiş, kağıdı tuttuğum elimin üzerine elini yerleştirip parmaklarıyla bileğimi okşamış, onu elimden almıştı. ilk kez bana karşı böyle bir yaklaşım göstermesi ister istemez gerilmeme sebep oluyordu ve heyecanlanıyordum. üzerine eğilen bedeniyle birlikte ellerimden biri sırtına yerleşip tişörtünü sıkmıştı. sırtım masaya tamamen yaslanırken dudaklarını kulağıma dayamış, parmaklarını bileğimden dirseğime doğru kaydırmıştı. tam konuşacağı sırada dışarıdan gelen sesi duymuştum, kapı tıklanmıştı. "girebilir miyim?"

fleur offensée | taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin