Ayrılık

51 9 0
                                    


     Merhaba, yine ben.  Merak etme bu sefer "Yine ben" cümleleri kurmayacağım sayfalar dolusu.  Ayrılığımız geldi aklıma bugün.  Sonra da tüm ayrılıklarım.  Hiç düşünmemiştim ayrılıklarımı daha önce.  Sanırım seninle umursamaya başlamışım.  Seninle üzülmeye, kum dökmeye başlamışım hasret denizine.  Sevilmemek ihtimali ilk seninle yakmış canımı, özlem seninle başlamış, kalp gidişinle dağlanmış ilk.  Bir çok isim geldi aklıma geçmişimden, sesli harfleri kayıp hepsinin.  Bir baktım sende birikmiş hepsi, eteğinde toplanmış minik kedi yavruları gibi.  Senin aşkınla ısınmış, terk etmişler sahiplerini.  Tüm ayrılıklarım bir harf etmiyor seninkinin yanında. Gördüm bugün.

     Uzak, kurak bir yol ayrılık.  Veysel misali yürüyor insanlar sıra sıra, el ele değdi mi biriyle, sapıyorlar ilk çıkışa.  En önde ben, yanı başımda minik adımların.  Bir bahaneyle değmiyor eller, olsun.  Seninle yan yana ayrılık yolu bile cennet, yürürüm elbet gündüz gece.

     Bazı ayrılıklarıma sevindiğim de oldu biliyor musun?  Özellikle de sonuncusuna, hani şu yedi senelik esarete.  Senden öncesine de seviniyor, düşündükçe mutlu oluyorum, sana bir adım daha yaklaştırdığı için beni.  Kim bilir, son adımdı bu esaret, yanı başındayım belki.  Artık sessizce beklemek var aklımda.  Elbet bir gün gelecek doğru zaman.  Gelmese de neye zarar, her anımda aklımda, yanımdasın nasılsa.  Her zaman sol yanımda, fikrime taçsın.  Ayrılığa olan pişmanlığı tattım seninle, uzunca zaman.  Bundandır her kahvemi acı, her çayımı demli içmem.  Duygusal şarkıları dinlememe sebebim de sensin.  Soğuk bir kış gününde sokakta içtiğim o sigaranın tadına senin yüzünden aşık oldum ben.  Yağmurda İstiklâl'de yürümekten nasıl vazgeçeyim, her adımımda aklıma sen dolarken?  Beni ben yapan sen iken, nasıl sileyim her bir hücremden?

     Ayrılığımızın en çok neyini sevdim bilir misin?  Farkındalığını.  Benim için neler yaptığının, kendine nasıl karşı geldiğinin, ne kadar güzel sevdiğinin, tüm bunlara rağmen neye mâl olduğunu yaptığım hataların, hepsinin farkına vardım yokluğunda. Hamlığıma, fevriyetime ve cüretkârlığıma mâl oldu bu farkındalık. Daha iyi bir insan olduğumu söyleyebilir miyim bilmiyorum ancak, daha çok o eski adam oldum, hani zamanında aşık olduğun.  Bunun artık bir önemi var mı, inan bilmiyorum.  Bilmemek de rahatsız etmiyor artık.  Eskisi gibi bilmemek vazgeçirmiyor artık beni.  Hem neler hissettiğimi bile bilmiyorsun, hiç bilmeyeceksin belki.  Ben seninle konuşuyorum, doluyorum, taşıyorum sana, daha çok aşık oluyorum ki kelimelerim akıyor kalemimin şelalesinden senin için.  Ömür boyu yetecek aşk biriktiriyorum sana.  Ayrılığımızın en sevdiğim yanı bu işte.  Bir gün olur da dönersen, kurak, yitik bir kalp yerine aşk bahçeme yuva kuran bülbüller, güller ile karşılaşasın diye.


     Ayrılık bu benim için. Anlattım; dilim döndüğünce, kalemim kıvrıldığınca.  Her anıma aşık olmamın sebebi sensin ya, ayrılığın, hasretin bile ayrı güzel aslında.  Merak etme aman, bir kül boyu bile soğumadı içimdeki ateşin.  Her anına razıyım ama;  Gel de, bitsin bu aşık olduğum ayrılık.

     Her ne olursa olsun, hiçbir şey sen değil çünkü.  Nasıl yarışsın senin aşkınla?

Hiç Kimseye MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin