30) FINAL

1.7K 135 574
                                    

Dakikalar geçti ama duyulan tek şey duvardaki saatin sesiydi.
Tik tak tik tak.

Hepsi gergindi ve ne konuşacaklarını bilmiyorlardı. Bu süre boyunca Zayn ve Harry'nin bakışları birbirlerine değmiyordu bile. Esther ise birkaç dakika birine bakıyor ve diğer birkaç dakikasını da diğerine bakarak geçiriyordu.
Saat ise ilermeye devam ediyordu.
Tik tak tik tak.

Esther en sonunda gözlerini ellerine çevirdi. Harry derin bir nefes alıp verdiğinde bakışları ona döndü.

"Konuşalım mı artık?" Esther her ne kadar birazdan duyacağı şeyleri duymak istemese de bu anın gelmesi gerektiğini biliyordu. İki saat sonra küçük kızı okuldan çıkacaktı, onu almaya gidecekti ve olayların bir an önce çözülmesi iyi olurdu.
Tik tak tik tak.

Zayn ayağa kalktığında Esther'de fırladı. "Gitme lütfen."
Zayn ona döndü ve başıyla onayladı. "Gitmiyorum."
Önüne döndü ve duvardaki saate uzandı. İçindeki pilleri çıkardı ve onu masanın üzerine koydu. Demek ki bu sesten rahatsız olan sadece Esther değildi. Tekrar yerine oturduğunda Harry onu baştan aşağı süzdü.

"Yaran nasıl?" Harry'nin aklına onu eve götürdüğü gün geldi ve sordu. "Beni öldürmeyecek kadar iyi." Zayn gözlerini Harry'nin hemen arkasındaki pencereye kilitledi.
Ortada küçük, yerden birkaç karış yüksek bir masa vardı. Bu masanın ince olan bir başında Harry'nin koltuğu varken diğerinde Zayn'inki vardı. Esther masanın uzun kenarını önüne alan ikili koltuğa oturuyordu. Zayn solunda ve Harry ise sağındaydı.

Harry'nin telefonuna mesajlar gelirken telefona uzandı ve sesini kapattı. Esther'in bakışları Harry'e dönmüştü. "İşle ilgili, acelesi yok." Zayn'in de bakışları Esther'e dönmüştü. Kendisine mesaj gelince hiç böyle umursamazdı Esther, ama ona gelen mesajları umursuyordu demek.

"O gece." Esther boğazını temizledi ve bakışlarını ortadaki masaya çevirdi. İkisinin de gözü Esther'deydi ve ilk defa ikisi de aynı şeyi düşündü.
Bu kadın çok güzel.

"Kate ve sizin içki içtiğiniz gece." Zayn başını eğdi. "Tam olarak ne oldu, o günün başından itibaren ne yaptığınızı bilmek istiyorum. Ne zaman yemek yediğinizi bile anlatın lütfen."

Harry boğazını temizledi. Düşünebildiği an iyi konuşurdu, inandırıcıydı bir kere, avukattı kötü konuşması imkansızdı.
"Çok iyi hatırlıyorum o günü. Planı önceden yapmıştık, uyandığımda güzel bir gün olacağını düşünüyordum. Seni aradım, biraz konuştuk ve birlikte dışarıda kahvaltı yapmaya karar verdik. Sizin eve geldim ve annenle biraz lafladıktan sonra ikimiz arabaya geçtik."
Zayn Esther'in annesiyle neredeyse hiç tanışmamıştı bile, oysa Esther'in annesi Harry'i çok severdi.
"En sevdiğin yere, Happy Bears'a gittik. İstediğin her şeyi sipariş verdikten sonra dondurma yedik -"

"Sikeyim, bu kadar detaylı anlatmana gerek yok." Zayn araya girmişti.

Harry'nin gözleri Zayn'e döndü ve kaşlarını kaldırdı. "Her detayı duymak istediğini söyledi. Kadınları dinlemede ve istenileni yapmada bir problemin var sanırım."

Zayn sinirli olduğunu belli etmemeye çalıştı ve koltuğa yaslandı Harry gözlerini Esther'e çevirdi ve tekrardan anlatmaya başladı.
"Sonra tekrardan size geçtik, babanla biraz masa tenisi oynadım. Annenle kahve içtik ve ben eve döndüm, sen ders çalışacaktın." Zayn sıkıntılı nefes verdi.
Ne sikime geldim ki?
Diye geçirdi içinden, zaten olan olmuştu, evlilik kurtarılamayacaktı. Bir de gelip bu saçmalıkla uğraşıyordu.

"Eve geldiğimde onunla konuştuk." Harry çenesiyle Zayn'i gösterdiğinde Zayn'in kaşları dalga geçer gibi havaya kalkmıştı. Esther Zayn'den havaya saçılan gerginliği resmen görebiliyordu.
Elini onun dizine koydu ve başını hafifçe yana eğdi.
Lütfen.
Demişti bakışlarıyla.

secrets | zm-hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin