Harry alarmın sesiyle uyandığında saatin kaç olduğunu artık ezbere biliyordu.
06.22
Tek kişi için fazlasıyla büyük olan yataktan kalkmadan önce bir süre tavanı izledi. Saatin 6.30 olduğundan emin olduktan sonra yataktan kalktı ve Esther'le olan fotoğraflarına baktı. İçini yine bir sinir doldurmuştu. Orospu çocuğu onların fotoğrafını mahvetmişti.
Parmaklarını Esther'in gülümseyen yüzünde gezdirdikten sonra odasının içindeki banyoya gitti ve yüzünü yıkadı. Dolabından her gün giydiği o pahalı takım elbiselerden birini çıkardı.
Bu hayatı ona Zayn sunmuştu.
Gömleğinin düğmelerini bir bir kapatırken aynadaki görüntüsüne bakıyordu.
Dışarıdan her ne kadar ilgi çekici görünse de içi boştu onun. Yanında güneşi olmadığı zaman hayattan zevk almıyordu.
Onu bırakırken bu kadar üzülmemişti oysaki.
Onu kaybedince değerini anlamıştı ve her gün biraz daha anlamaya devam ediyordu.
Bu evde, şu an hemen yanında yatsın isterdi, onu uyandırmamak için sessiz hareket etmeyi ve işe gitmeden önce Zadia'nın saçlarının arasına öpücük kondurmak isterdi.Bunların hiçbirinin gerçekleşmediği odaya baktı ve üzerine ceketini de geçirdi, telefonunu alıp alt kata indiğinde koca evde tek bir ses bile yoktu.
Bu sessizlik onu delirtecekti.Mutfakta ağzına birkaç atıştırmalıktan attı ve daha sonra arabasına atlayıp iş yerine kadar sessiz bir şekilde arabayı sürdü.
Artık araba yolculuklarında müzik dinlemiyordu, düşüncelerini böldüğü gibi dikkatini de dağıtıyordu çünkü.
İş yerine kadar düşüncelerle gitti. İçinde dosyalarının olduğu çantayı aldı ve beklemeden kapıdan geçti.
"Günaydın Bay Styles.""Günaydın." dedi genel sekreter Orwy'e.
Odasına kadar bir sürü insana günaydın diledi ve odaya girer girmez kendini büyük sandalyesine attı.
Derin bir nefes verdi ve güne başladı.Saatler geçti ve akrep 7'yi gösterdiğinde Harry başını elleriyle sıkıştırdı ve evrak çantasını alıp ofisinden çıktı.
"İyi akşamlar Bay Styles."
"İyi akşamlar." dedi hiçbir duygu barındırmayan bir yüzle. Orwy Harry'den çok hoşlanıyordu, Harry bunu adı gibi bildiği halde bilmiyormuş gibi davranıyordu.
Arabasına geçti ve beklemeden oradan ayrıldı.Evine gelmeden önce bir markete uğramış ve biten tüm içkilerin yenisini alıp geçmişti.
Evinin önüne arabayı park etti ve ışıkları kapalı olan evi bir süre izledi.
Nefret ediyordu burada tek başına olmaktan, o bir zamanlar çok istediği hayatı yaşıyordu ama fark etmişti ki istediği hayat bu değildi. Zayn'in hayatını bile bu hayattan daha fazla istiyordu.
Paranın, itibarın onun için artık hiçbir önemi yoktu.İçkileri alıp eve geçti ve kravatını koltuğun başına attı gömleğinin düğmelerini açtı ve koltuğa bıraktı kendini. Günlerdir orada duran bardağını aldı ve kendini hissedemeyene kadar içti.
İçiyor, içiyor, ve daha sonra biraz daha içiyordu, düşündüğü tek şey Esther ve onun kızıydı.Telefonunda bir aramanın olup olmadığına baktı ve daha sonra saatin geç olduğunu fark edip pek düzgün olmayan adımlarla üst kata, odasına çıktı. Gömleği üzerinden çıkarıp attı ve yatağın tam ortasına bıraktı kendini.
Hiç iyi hissetmiyordu, o hayatına tekrar girdiğinden beri ne başka biriyle birlikte olabiliyor ne de başka bir şey düşünebiliyordu. Onun hayatına kendisi girmişti ama bunu yaparken yerle bir olacağını bilmiyordu.
Telefonuna uzandı ve onun bu haline çözüm bulacağına inandığı ilk kişiyi aradı.
Telefon çaldı, çaldı, çaldı...
Açmadığında tekrar aradı, açana kadar tekrar ve tekrar aradı."Harry?" arkadan gelen yüksek ses gittikçe azalmıştı. "Bu saatte neden arıyorsun?"
"Gemma." dedi Harry buruk bir sesle. "Ben yaşayamıyorum."
"Neden?" dedi Gemma cevabı aslında çok iyi bildiği halde.
"Aklımdan çıkmıyor. Yemin ederim, yemin ederim her gün biraz daha ölüyorum. Her gece üç veya dört kez nefes alamayarak uyanıyorum."
"Ne yapmamı istiyorsun?" dediğinde Harry şakaklarına doğru akan sıcak bir sıvıyı hissettiğinde gözlerini kapattı.
Uzun süredir ağlamıyordu, şimdi ağlayabilmesinin tek nedeni ise aklının onu ağlatacak kadar ona yakın olmasıydı.Gemma'nın arkasından gelen tüm sesler kesilmişti, sadece nefes alışverişleri duyuluyordu.
"Buraya gelmeni ve onunla eskisi gibi konuşmanı istiyorum.""Olmaz." dedi Gemma.
"Ölüyorum diyorum!" diye bağırdı Harry telefona. "Eğer ona eskisi gibi bir şeyler anlatıp tekrar benim olmasını sağlamazsan gerçekten öleceğim!"
"Evli." dedi Gemma sadece. "Evli ve bir çocuğu var, tıpkı dediğin gibi. Kendine gel Harry."
"Umrumda değil." diyebildi Harry sadece. "İkisini de kendi evimde istiyorum."
Uzun bir sessizlik oluştu.
"Tamam." Gemma derin bir nefes verdi.
"Yarın geleceğim oraya."Harry rahatlamış bir nefes verdi ama kalbi hala kırıktı. Tam şu an, kendinden başka kimsenin nefes almadığı bu evde sevgiye çok ihtiyacı vardı.
-
ŞEY DERMİŞİM HARRY SEVMEYEN HERKES BÖLÜME OY VERSİN LDMDLDLS
GEMMA GELİNCE NELER OLACAK ONU KONUŞALIM BAKALIMMM
HADİ SİZİ SEVİYORUM
OYLAR YORUMLAR CANLAR GEMMA GELİNCE NELER OLACAĞINI MERAK EDİYORSUNUZDUR (; Bİ DE ZADIA OLAYINI ;')