29

1K 115 171
                                    

"Anne?" Zadia'nın uykulu sesi geldiğinde Esther gözyaşlarını sildi. "Buradayım bebeğim."

"Uyandım. Korkuyorum." Esther onun seslerden dolayı uyandığını tahmin etmişti.
Zayn belki de ilk defa bağırmıştı kendisine, ama sonunda bir şey söylediği için mutluydu Esther.
"Geliyorum." yaslandığı duvar dibinden kalktı ve onun odasına girdi. "Korkacak bir şey yok."

"Babam neden kızdı?" Zadia asıl merak ettiğini sormuştu. Yatağına uzandı ve gece lambasının ışığı annesinin yüzüne vurduğunda sordu.
"Kızmadı bebeğim, nereden çıkardın?"

"Neden ağlıyorsun o zaman anne?"

"Ağlamıyorum, sadece babanla bir film izledik. Duygusaldı. İstersen yarın seninle de izleriz."

"Olur." annesinin elini tuttu. "Biraz burada durabilir misin?"

"Tabii ki dururum." Esther onun eline uzun bir öpücük kondurdu.

"Babam gitti değil mi anne?"

"Evet bebeğim, işten çağırdılar."

"Biliyor musun?" Zadia heyecanla konuştu. "Ben onun işini gördüm, odasına gittim."

"Öyle mi?"

"Evet. Senin fotoğrafını da gördüm."

"Ne güzel." ona gülümsedi ama söylediklerini duymuyordu bile. Aklında düşünceler vardı. Gidip Harry ile konuşacak ve olanları hiçbir kısmı saklamadan anlatmasını isteyecekti.
Şimdilik bunu erteledi ve küçük kızına istediği şarkıyı söyleyip uykuya dalmasını bekledi.

O uyuduktan sonra belki de son günlerini geçireceği odaya girdi ve o büyük yatağa uzandı.
Tek başına uykuya dalmayı bekledi.

Zayn ile konuşmaları aklında bazı soru işaretleri oluşturmuştu ama Harry'e sormadan da karar vermek istemiyordu.
Kendisini uyumak için uzun süre zorladı ama bunu başaramadı.
Sabah olduğundaysa artık dayanamamış ve uykuya dalmıştı.
Kızının onun kolunu tutmasıyla uyandı. "Anneciğim, günaydın."

"Günaydın bebeğim." Esther uyandı ama gözleri çok acıyordu. "Okula gidecek miyiz bugün?"

"Gideceğiz. Kahvaltı yapalım önce."

Esther yataktan kalktı ve lavaboya ilerledi, saçını güzel bir at kuruğu yaptıktan sonra yüzünü yıkadı, dişlerini fırçadı. Odaya dönüp güzel bir elbise giydi ve havanın ilkbahar olduğunu bildiğinden her an rüzgarın sertçe esebileceği için üzerine bir gömlek geçirdi.

Zadia için bir kıyafet seçti ve ona giymesini söyleyip mutfağa girdi, mısır gevreğini Zadia'nın çok sevdiği ayıcıklı tabağına boşalttı ve üzerine sütü ekledi. Kendisi bir elma ile kahvaltıyı geçiştirmeyi planlıyordu, zaten canı hiçbir şey yemek istemiyordu.

Zadia kahvaltısını bitirdikten sonra çantasını taktı ve aannesiyle birlikte okulun yolunu tuttular. Zadia annesine baktı, onu üzen bir şeylerin olduğunun farkındaydı. Dün babasıyla konuşmalarının bir kısmını duymuştu.
"Anne?" diye seslendi kendini tutamayarak. "Ben dün duydum. Babam bir daha eve gelmeyecek değil mi? Ondan bu kadar üzgünsün." Esther eğildi ve onun bebek yüzünü elleri arasına aldı. "Hayır bebeğim, tabii ki baban gelecek. Bu öyle bir şey değil. Ben hepsini sana sonra anlatacağım ama önce okula gidip biraz daha büyümen gerekiyor."

Zadia yine anlamadığı şeyleri onaylamak zorunda kaldı. Annesini ve babasını anlamlandıramıyordu.
Aşık olan iki insan birbirlerine küsmez veya bağırmazdı, ama annesiyle babası birbirlerine çok bağırmıştı dün gece.
Bunu içine atmaya karar verdi ve okul bahçesine geldiklerinde annesine el sallayıp okula girdi. Esther onu binanın içine girene kadar beklemişti o içeri girdikten sonra telefonunu çıkardı ve Harry'i aradı.

secrets | zm-hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin