Bölüm 3

11.1K 1.1K 3.1K
                                    

Extreme
More Than Words (1990)

Bölüm 3

      Bütün gözler düello için karşı karşıya gelen ikilinin üstündeydi. Herkes büyük bir dikkatle izliyordu. Normal şartlarda bile Draco ve Harry'nin karşı karşıya gelmesi fazlasıyla ilgi çekici olurdu. Şimdiyse durum çok daha farklıydı. Bir tarafta büyülerin işlemediği Draco Malfoy vardı; diğer tarafta ise Sağ Kalan Çocuk... Şimdiye kadar Draco'nun gerçekten zarar görüp görmediğini test eden çok kişi olmuştu, sonuç ise hiç değişmemişti.

      Düellonun başlamasını bekleyenler yoğun bir sessizliğe gömülmüştü. Salondakilerden çıt sesi bile çıkmıyordu. Ancak düelloya hazır bir şekilde bekleyen ikiliden bir hamle gelmiyordu. İkisi de öylece birbirlerine bakıyor, karşısındakinden hamle bekliyordu.

      Sonunda Draco, "Korktun mu, Potter?" diye sordu.

      Harry cevap vermedi. Profesörün kontrolünde bile olsa Draco'ya asa doğrultmak hoşuna gitmiyordu. Üstelik Draco'nun laneti Harry'yi huzursuz etmiyor değildi.

      Draco bekleyişe daha fazla dayanamadı ve derin bir iç çekişin ardından asasını salladı. Harry, Draco'nun atakta bulunduğunu son anda fark edip bir kalkan büyüsüyle karşılık verdi; ancak karşı atakta bulunmadı.

      Draco bir saldırı büyüsü daha gönderdi. Harry bu defa daha hazırlıklıydı, kolayca savuşturdu. O sırada Draco'nun yeniden saldırmaya hazırlandığını fark etti ve refleks olarak salladı asasını. Harry'nin sersemletme büyüsü Draco'nun göğsüne çarptı ve Draco ne olduğunu anlamadan geriye, platformun sonuna doğru savrulurken buldu kendini.

      Harry'nin büyüsü Draco'yu geriye savurduğu anda kalabalıktan fısıltılı uğultular yükselmeye başlamıştı. Herkes şaşkındı. Profesör Flitwick, öğrenciler, Harry... Ancak şaşkınlığın en büyüğü Draco'ya aitti. Düştüğü yerden Harry'ye bakarken yüzündeki şok ifadesi salonun en uzak köşesinden bile fark edilebilir cinstendi.

      "Nasıl?" diye sordu; ancak sesi uğultular arasında kaybolup gitmişti. "Nasıl yaptın?" diye sormaya çalıştıysa da sesi yine tam olarak duyulmamıştı.

      Şaşkınlığından kurtulamayan Harry, Draco'ya doğru hamle yaptığında Ron onu kolundan tutup engel oldu. Harry başını çevirip Ron'a bakarken onu geriye doğru çekmesine izin vermişti.

      "Nasıl oldu?" diye sordu şaşkınca.

      "Bilmiyorum dostum, bilmiyorum. Gel hadi."

      Harry platformdan inerken bir anlığına dönüp Draco'ya baktığında Blaise'in elini tutup ayağa kalktığını gördü. Kafası soru işaretleriyle doluydu. Draco'ya hani büyü işlemiyordu? Harry nasıl istisna olabiliyordu?

      Aynı soru işaretleri Draco'nun kafasında da dolaşıyordu. Uzun zaman sonra acıyı hissetmek Draco'yu allak bullak etmişti. Harry'nin ne yaptığını, nasıl yaptığını bilmek istiyordu. Neden zarar görmediğini uzun süre araştırdığı halde bir açıklama bulamamış, çıkmaza girmişti. Şimdiyse başka bir ipucu bulmuş gibi hissediyordu. Belki de çözümsüz değildi.

      Profesör Flitwick yaşanan şaşkınlığa rağmen çalışmaya devam etmenin daha doğru olduğuna karar vermişti. Nathaniel ile Seamus eşleşti. Daha sonra Pansy ile Neville, Ginny ile Blaise, Hermione ile Cho... Bu eşleşmelerin ardından kulüp toplantısı bitmiş, öğrenciler yatakhanelerine dönmüştü. Bu arada Büyük Salon akşam yemeğine hazır hale getirilmişti.

A Living Death | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin