Shawn Mendes
Mercy (2016)Bölüm 9
Draco'nun sorusu Harry'nin yüzüne yarım bir gülümseme yerleştirdi. Aklından ne geçtiğini her görüşmelerinde daha çok merak eder hale gelmişti. Şimdi de Draco'nun neden sevmek istediğini, bu fikrin aklına nasıl girdiğini merak ediyordu.
"İstemezsin," dedi gülümseyerek. "Neden isteyeceksin ki? Bana karşı kötü hissettiğin için mi?"
Draco kaşlarını çatarak, "Ne demek istiyorsun?" diye sordu.
"Yaralarımı gördün, bir zamanlar sana aşık olduğumu da biliyorsun. Vicdanını rahatlatmak mı istiyorsun?"
"Saçmalamayı kes, Potter."
Harry hafifçe güldü.
"Ne gülüyorsun?"
"Saçmaladığımın farkındayım," diye cevapladı. "Birini vicdanını rahatlatmak için sevemezsin. Bazı şeyler vicdanı rahatlatmak için yapılmaz."
Draco, Harry'nin ne söylemeye çalıştığını anlayınca göz devirdi. "Anladım, laf sokuyorsun."
"Hayır, sadece kafanda soru işaretleri kalmasın istiyorum."
"Tamam, anlıyorum."
Harry önüne dönüp gölü izlemeye başladığında Draco bir süre yüzüne bakmaya devam etti, sonra Harry gibi önüne döndü. Uzun bir sessizliğin ardından konuştu.
"Hep böyle mi olacak yani?" diye sordu.
"Nasıl?"
"Yani hep benim yerime sen mi acı çekeceksin?"
Harry omuz silkti. "Evet," dedi. "İkimizden biri ölene kadar böyle olacak."
"Peki bu koruma büyüsü," diye girdi konuya, "ölümü de kapsıyor mu? Yani biri bana öldüren lanet yapmaya kalksa-"
"Ben ölürüm," diyerek sözünü kesti.
"Harika," dedi oldukça imalı bir tonda. "Nasıl rahat hissettim anlatamam."
"Bunu düşünmene gerek yok, Malfoy. Okuldan sonra güvenli, huzurlu bir hayat sürersin ve yaşlanıp ecelinle ölürsün."
"Ölene kadar senin korumanda kalmaya niyetim yok, Potter. Öldüren lanetten sağ çıkan biri olarak büyücülük dünyasının sırlarla dolu olduğunu en iyi senin bilmen gerekirdi. Eminim bunu da değiştirmenin bir yolu vardır ve ben onu bulacağım."
Harry gülümseyerek, "Bol şans o halde," dedi. Geriye doğru iyice yaslanıp gözlerini kapattı. Hava yavaştan kararmaya başlamıştı. Rüzgarla yüzüne çarpan akşam serinliği kısmen üşüten cinstendi ama Harry sorun etmedi. İyi hissediyordu; sessizlik güzeldi ve Draco yanındaydı.
Draco'nun daha fazla kalması için bir sebebi yoktu; ancak Draco son zamanlarda sebepsiz şeyler yapmaya alışmıştı. Burada kalmak da onlardan biri olsa ne olurdu sanki? Zaten şimdi kalkıp gitse muhtemelen yerine Hufflepuff otururdu, ne gerek vardı ki?
Uzunca bir süre konuşmadılar ve kıpırdamadılar. Birbirlerinin misafirliğinde, kendi zihinlerinde uzun bir yolculuğa çıkmışlardı. İkisinin de ayrı ayrı düşünecek ve birbirleriyle paylaşacak çok şeyleri vardı. Ancak konuşmayı henüz öğrenememişlerdi. Onlar için ortak noktada buluşmak, hislerini birbirlerine açmak ve düşüncelerini dile getirmek pek kolay değildi. Gerçi Harry'nin bu konuda Draco'dan iyi olduğu kesindi. Yine de onun da söyleyemediği şeyler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Living Death | Drarry
FanficSekizinci sınıfta geçecek olan bir Drarry kurgusu. Fazla detay vermeme gerek yok, bana güveniyorsanız buyurun okuyun. Buraya ne yazarsam spoiler olur gibi geliyor, her şeyi okurken öğrenin istiyorum. Not: Burası smutsuz hava sahası, smut beklentisi...