Bölüm 16

8.3K 960 1.7K
                                    

Sergei Rachmaninoff
Vocalise, Op. 34 No. 14 for Violin and Piano 

Bölüm 16

      Kulüp toplantısının bitmesini beklemeden Büyük Salon'dan ayrılan Draco, odasına uğrayıp anı şişesini aldıktan sonra bir zamanlar Profesör Dumbledore'a ait olan, artık Profesör McGonagall'ın kullandığı odada aldı soluğu. Harry, Draco'ya yaptığı koruma büyüsünden bahsederken Draco'nun bir ara Düşünseli'ni kullanmak için uğrayabileceğinden bahsetmiş, profesörden izin vermesini rica etmişti.

      İçeri girdiğinde ne yapacağını ya da söyleyeceğini bilemeyerek öylece profesörün yüzüne bakmaya başladı Draco. Harry'nin profesöre tam olarak ne kadarından bahsettiğini bilmediği için yanlış bir şey söylemek istemiyordu.

      Aralarındaki sessizlik daha fazla uzamadan önce, "Seni yalnız bırakayım," dedi Profesör McGonagall. Daha sonra odanın bir köşesindeki Düşünseli'ni gösterdi. "Dikkatli kullan," diye ekledikten sonra odadan çıktı.

      Draco odada yalnız kaldığında bile ne yapacağını bilemiyor gibiydi. Bir yanı anıları görme konusunda hâlâ kararsızdı. Diğer yanıysa daha az önce Harry'nin düştüğü durumu hatırlatıyordu. Yapmak zorunda olduğunu biliyordu.

      Aldığı nefesi sakince bırakırken bakışlarını odada gezdirmeye başlamıştı. Duvarların her yerini kaplayan portrelere bakmaya başladığında dikkati odanın en büyük tablosunu bulmakta gecikmedi. Profesör Dumbledore'a ait olan tablo boştu. Diğer tabloların çoğu dolu olmasına rağmen oda gereğinden fazla sessiz gibi geliyordu. Bu sessizlik ise Draco'nun iyice gerilmesine neden oldu.

      Tablolardan ayırdığı bakışları sonunda Düşünseli'ni bulduğunda burada olma amacını bir kez daha hatırlayarak o tarafa yürümeye başladı. Süslü bir şekilde oyulmuş, taştan Düşünseli'nin önüne geldiğinde durdu, elinde sıkıca tuttuğu şişeyi kaldırdı. Artık kaçışı olmadığını çok iyi bildiğinden fazla düşünmeden tıpasını açtı ve Harry'nin anılarını Düşünseli'ne akıttı. Ardından bir süredir kaçmakta olduğu anıların içine karıştı.

      Görüntüler Harry'nin içeri girişiyle başladı. Aralarında geçen kısa diyalog çabucak düello halini almıştı. Aslında her şey Draco'nun bildiği gibi ilerliyordu. Sonra ikilinin asaları aynı anda birbirlerine doğrultuldu.

      "Cruc-"

      "Sectumsempra!"

      Harry ne işe yaradığını bilmediği büyüyü kullandıktan sonra Draco'nun bedeninin ıslak zemine düşüşünü gördü. Titreyen bacaklarıyla güçlükle attığı adımları onu Draco'ya yaklaştırdığında az önceki büyü kendisine uygulanmışçasına bir acı hissetti. Draco orada öylece yatıyordu. Gözleri kapalıydı. Harry'nin sebep olduğu yaralardan akan kan, tuvaletin zeminindeki suya karışarak her yeri kırmızıya boyuyordu.

      "Hayır-"

      Harry'nin dudaklarından dökülen ilk kelime 'hayır' oldu. Sesinin doğru düzgün çıkmadığının farkında değildi. Şoktaydı. Mrytle'ın bağırışlarını bile duymayacak kadar şoktaydı.

      "Malfoy-"

      Ortamdaki bütün sesler uğultu ve çınlamalar halinde ulaşıyordu Harry'ye, asasının yere düşme sesi de uğultuların arasında kaybolmuştu. Harry'ye saatler gibi gelen birkaç saniye içinde Draco'nun yanında dizlerinin üstündeydi.

A Living Death | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin