Bölüm 8

10.1K 1K 2.5K
                                    

Tom Odell
Heal (2013)

Bölüm 8

      Harry'den nasıl bir cevap beklediğini bilmiyordu; ancak böyle bir cevap beklemediği kesindi. Aşıktım, demişti. Seviyordum, değerdin... Beklenmedik bu itiraf Draco'yu altüst etmişti. Oturduğu yerde dizlerini kendine çekmiş, kollarını etrafına sarmıştı. Saklanmak, kaybolmak, mümkünse yok olmak istiyordu. Birinin onu bir çıkarı olmadan, iyi hislerle koşulsuz koruduğunu öğrenmekti belki de bu kadar yaralayan. Sadece suçluluktan olduğunu düşündüğünde her şey daha basitti. Şimdi nasıl hissedeceğini, ne düşüneceğini bilmiyordu.

      Harry, Draco'nun bakmakta zorlandığını fark ettiğinde yerdeki kazağını alıp giydi. Sonra ona yaklaştı ve ayaklarının önünde yere oturdu.

      "Bana kızmanı anlıyorum," dedi sakince ve anlayışlı bir tonda. "Gerçekten anlıyorum."

      Draco ağlamasını durduramadığı ve Harry'nin yüzüne bakmakta hala zorlandığı için başını eğip dizlerine yasladı.

      "Bir tür koruma büyüsüydü yaptığım," diye devam etti sözlerine Harry. "Geri dönüşü olmayan ve bir kez yapıldığında ölene kadar devam eden türden bir büyü," diye tane tane açıklamaya çalıştı. "Bunu lanet olarak gördüğün için gerçekten üzgünüm," derken ses tonunun değişmesine engel olamadı.

      Draco'nun duyduklarını sindirebilmesi için zaman tanımak ve kendisine de cümleleri toparlayabilmek için fırsat vermek için biraz duraksamıştı.

      "Ben sana zarar vermeyi hiç istemedim. Bilmediğim bir büyüyü kullanmak aptallıktı ve ben gerçekten aptalca davrandım. Sana bir daha zarar vermeyi göze alamazdım. Bir daha acı çekmeni, bir başkasının sana zarar vermesini istemiyordum. Sadece korumak istedim. Bunu vicdanımı rahatlatmak için değil; seni sevdiğim için yaptım."

      Draco başını kaldırdığında Harry'yi gözyaşlarını silmeye çalışırken gördü. Bakışlarını kaçırmak istediyse de yapamadı. Burnunu çekti, nefesini yavaşça bıraktı.

      "Yapmamalıydın," dedi çaresizce.

      "Üzgünüm," dedi Harry gülümseyerek. "Ama yine olsa yine yaparım."

      "Potter-"

      "Sen lanet olarak görsen de ben seni koruyabildiğim için memnunum. Bütün o acıları hissetmediğini bilmek bana iyi geliyordu. Güvendeydin ve ben bir kez olsun pişman olmadım."

      Harry'yi dinlerken Draco'nun aklından tonla düşünce geçiyordu. Bunlardan en baskınıysa Harry'nin ona nasıl aşık olabildiğiyle ilgiliydi. Geçmişlerini düşününce, hele de altıncı sınıfta... Draco'yu sevebilmesi için delirmiş olması gerekirdi. Kötü şeyler yapmış, kötü şeylere sebep olmuştu. Buna rağmen nasıl aşık olabilmişti? Onun yerine acı çekmeyi göze alacak kadar nasıl sevebilmişti? Kendini sevilmeye layık görmeyen birinin bunu anlayabilmesi hiç kolay değildi. Anlayamıyordu.

      Harry uzanıp ellerini Draco'nun dizlerine koydu. "Ayrıca bütün bu izler için kötü hissetmene gerek yok. Ben sana yaptığımdan sonra hepsini hak ettim. İnan bana, hak ettim."

      Draco bir süredir ilk kez tepki vererek başını iki yana salladı. "Kimse öyle acı çekmeyi hak etmez," dedi. "Kimse."

      Harry gülümsedi. "Sen de etmiyordun ve çekmedin, önemli olan bu."

      Draco yeniden sessizleşti. Yüzünü kazağının koluna silip gözyaşlarından kurtulmayı denedi, kısmen başarılı olmuştu. Sonra yutkundu ve bakışlarını başka tarafa çevirip konuştu.

A Living Death | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin