Bölüm 4

10.3K 1.1K 2.5K
                                    

Firehouse
I Live My Life for You (1995)

Bölüm 4

      Saat ilerledikçe yatakhaneye dönmeye niyetlense de bir şekilde oturmaya devam ederken buluyordu kendini. Düşünmesi gereken çok şey var gibiydi; ancak önemsiz detaylara takılmaktan asıl meseleye odaklanamıyordu. Harry ona yardım etmeyi kabul etmişti, bu iyi haberdi. Odaklanması gereken şey buydu; ancak Draco havada kalan eline bakıp duruyordu. Elini havada bırakmak Harry'nin bir tür hobisi falan mıydı?

      Somurtkan suratı ve çatık kaşlarıyla bir süre daha oturduktan sonra bir şekilde kendini ikna ederek yerden kalktı. Gece yarısı olmak üzereydi, daha fazla gecikirse Blaise'in aramaya çıkacağını biliyordu. Draco'nun aşık bir Hufflepuff'ı olmayabilirdi ama arkadaşı vardı sonuçta, değil mi?

      Gecenin soğuğundan korunmaya çalışarak cüppesinin önünü iyice kapattı ve hızlı adımlarla yatakhaneye döndü. Sekizinci sınıflara ait ortak salona girdiğinde iki Ravenclaw dışında kimseyi görmedi. Orada oyalanmayarak odasının olduğu dar koridora yöneldi. Köşeyi döndüğündeyse aniden biriyle karşılaşınca durup geri çekildi.

      "Neredesin sen? Aramaya çıkıyordum."

      "Buradayım?"

      Blaise göz devirerek, "Hadi ya?" diye sordu. "Pansy odada, seni bekliyordu. Onunla bir dakika daha yalnız kalasım yok, yürü."

      Draco cevap vermeden arkadaşının yanından geçip odaya ilerledi. Kapıyı açtığında Pansy'yi kendi yatağında otururken gördü.

      "Çok çabuk oldu," dedi Pansy.

      "Kapıda karşılaştık."

      "Ben de bir an için işe yaradın diye umutlanmıştım," dedi söylenircesine. "Neredesin sen? Konuşalım diye geldim, dırdırı bitmedi."

      "Burası benim odam, rahatsız oluyorsan gidebilirsin."

      Draco cüppesini çıkarıp güzelce yerine astı. Sonra sandalyesini tuttu, arkadaşlarının ikisini de görecek şekilde çevirip oturdu.

      "N'aber?"

      "Neredeydin bu saate kadar?" diye sordu Pansy.

      "Hava alıyordum," dedi Draco. "Başıma bir şey gelir diye mi endişelendiniz yoksa?" diye sorarken daha alaycı bir tavrı vardı.

      "Bir şey olacağından değil, sinirinin bozulmasını istemediğimizden," diye cevapladı Blaise.

      "Potter seni yere yapıştırdığından beri- ne? Ne sırıtıyorsun?"

      "Ne zamandan beri dedin?"

      Blaise, Pansy'ye baktı. "Aramızdaki tek deli sen olmalıydın."

      "Kes sesini," dedi Pansy. "Potter seni yere yapıştırdığından beri dedikodular aldı başını gidiyor."

      Draco ciddileşerek derin bir iç çekti. "Bu sefer ne diyorlar?"

      "İşte taraf değiştirmek için ödüllendirildiğin doğruymuş da... Ödüllendiren Potter'mış da o yüzden büyüsü işlemiş de..."

      Draco dayanamayarak gülmeye başladı. "İyiymiş, başka?"

      "Voldemort tarafından ödüllendirildiğini düşünenler de Voldemort'u öldüren Potter olduğu için böyle olabileceğini düşünüyorlar."

      Draco bu defa daha sesli güldü. "Gittikçe yaratıcı oluyorlar," dedi ve birkaç saniye duraksadıktan sonra bir anda ciddileşti. "Mümkün olabilir mi?"

A Living Death | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin