A Living Death | Drarry

Bölüm 6

HAEVN
We Are (Symphonic Tales)

Bölüm 6

      Günlerdir hissettiği suçluluk tamamen kaybolmuş değildi; ancak biraz olsun hafiflemişti. Madam Pomfrey iyi olacağını söylemiş olsa bile Harry'nin kendine geldiğini görmek kadar etkili olmamıştı. Şimdi onunla konuşabildiği, gülümsediğini görebildiği için daha iyi hissediyordu. Sonuçta gerçeği bilmiyor olsa bile Harry'nin bu duruma gelmesinde payı vardı.

      Harry gözlerini açtığında Draco'yu görmeyi beklemediği için şaşkındı. Tam olarak ne yaşandığını, buraya nasıl geldiğini ya da ne kadar zamandır burada olduğunu bilmiyordu. Yine de uyandığında Ron ve Hermione'yi görmeyi bekliyordu.

      "Bana ne oldu?" diye sordu zar zor konuşarak.

      Draco tek kaşını kaldırdı. "Sana ne mi oldu?"

      "Evet?"

      Harry'nin bakışlarındaki tuhaflığı fark edince uzanıp gözlüğünü aldı ve yavaşça yüzüne yerleştirdi. "En son beni ektiğin için seni öldürmeyi denedim ama... Ölmüyorsun, ne yapayım?"

      Harry gülmek istedi ama bu deneme göğsünde hissettiği acı yüzünden suratını buruşturmasıyla sonuçlandı. "Ekmiş miyim?"

      Draco başını salladı. "Hufflepuff ile Quidditch oynamak için-"

      "Ah... Hatırladım. Şey- süpürgeden düştüm..."

      Draco dikkatle yüzüne odaklandı. "Ondan önce ne oldu?"

      Harry birkaç saniye duraksadı. "Seni ekmeyecektim bu arada," diye açıkladı. "Oradan yanına gelecektim."

      "Sorumun cevabı bu değildi."

      "Ne sormuştun?"

      "Düşmeden önce ne oldu?"

      Harry gözlerini kapatıp bir süre duraksadı. Dinleniyor gibi görünüyordu. "Bilmiyorum."

      "Öyle mi?" diye sordu Draco. "Ben biliyorum."

      Harry gözlerini açıp Draco'nun yüzüne baktı. "Biliyor musun? Ne biliyorsun?"

      "Ne bildiğimi düşünüyorsun?"

      "Bana ne olduğunu?"

      "Bence sen de biliyorsun."

      Harry kararsız bir duraksamanın ardından, "Ne olmuş?" diye sordu.

      Draco hafifçe gülümsedi. Harry'nin çabasının farkındaydı. "Quidditch'te o kadar da iyi olmadığını kabullenip kendini aşağı attın, değil mi?"

      "Tüh, yakalandım."

      Draco kısa süren bir gülümsemenin ardından ciddileşti. "Ne olduğunu biliyorum, Potter, büyülerin sana işlediğinden haberim var."

      Harry'nin yüz ifadesi hızla değişti. Anlık şaşkınlığın yerini ciddiyet aldığında bakışlarını kaçırdı. "Harika," dedi. "Nasıl öğrendin?"

      "Konumuz bu mu?"

      Harry cevap vermedi.

      "Detayları bilmem gerekiyor, bana neden söylemediğini bilmek istiyorum."

      Harry sakince, "Kaç gündür buradayım?" diye sordu. "Ayrıca seni bu hale getirecek kadar kimi kızdırmış olabilirsin?"

      "Bu detayları arkadaşların anlatır. Sen benim sorularımı cevaplamaya ne dersin?"