"Görüşürüz Hyunjin!"
Jisung'a kısaca el sallayarak sınıftan çıkmasını bekledi Hyunjin. O da çıktığında sınıfta tek kalmıştı. 15 dakikadır 11-1 sınıfının dersi bitirmesini bekliyordu. Jisung da onu tek bırakmak istememiş, onunla beklemişti fakat annesi arayınca gitmek zorunda kalmıştı.
Yeni okula geçeli bir hafta oluyordu. Jisung ile çok iyi anlaşıyordu Hyunjin. Fakat Seungmin ile olan ilişkisi ilerleyeceğine geriliyordu sanki. Tıpkı ilk gün gibiydi. Aldırılmıyordu bile.
Şimdiyse Seungmin'in sınıftan çıkmasını bekliyordu işte. Hyunjin, kapıları kapalı olduğu için ders olduğunu düşünüyordu. Öğretmen sesi de geliyordu zaten. Diğer türlü Seungmin illaki yanına gelirdi sonuçta. Gelirdi, değil mi..?
Aklındaki tereddüt hüzünlü bir nefes verip ayağa kalkmasına neden oldu. Daha ilk haftaydı ve o bundan hiç memnun değildi. Oysa Seungmin çok iyi gidiyordu. Bir de Hyunjin'i görmezden gelmeseydi...
Yine kapalı olan sınıf kapısına doğru yaklaştı. Öğretmen sesi duymamıştı bu sefer. Yavaşça kapıyı araladı, gördüğü şey... Boş bir sınıftı.
Seungmin onsuz mu eve gitmişti? Gözleri aniden dolarken bugün yaşadığı mutsuzluk ağır gelmişti sanki omuzlarına. Yalnızca Seungmin'in ona ilaç olacağını bilmesine rağmen yine de üzülmek istemedi.
Peki ne yaptı?
Bir umut lavabodadır diye tüm katlardaki lavaboları gezdi.
Evet, bunu yaptı.
Belki okul çıkışında bekliyordur deyip arka bahçeye kadar baktı. Okulun yanındaki parka gidip bakındı.
Yoktu.
Hiçbir yerde yoktu.
Aramalarına veya mesajlarına cevap da vermiyordu.
Onu ararken bir yarım saat daha geçirmişti ve telefonuna düşen hiçbir mesaj veya arama yoktu. Chan da aramıyordu, çünkü Seungmin'in evinde kalacağını biliyordu. Telefonunu kapatmak üzereyken ekranda yazan isimle gülümsemeye çalıştı. Arkadaşı onu merak etmişti anlaşılan.
"Efendim Jisung?"
"Şehir merkezine yakın mı oturuyordun sen Hyunjin?"
Yeni kaydoldukları okul şehir merkezine biraz uzaktı. Jisung'un evi de okula yakındı, şehir merkezinden uzak.
"Evet. Bir şeye mi ihtiyacın var?"
"Oradaki kitabevlerinde sana resmini atacağım kitabı bulursan benim için alır mısın yarın? Söz sana öderim."
"Ödemeye gerek yok Jisung. Eve giderken alırım."
"Teşekkür ederim lan Hyunjin, adamsı- Bir dakika, ne demek eve giderken? Neredesin ki sen?"
"Seungmin'i aradım. Durağa gidiyorum şimdi. Sanırım eve gitti."
"Yuh! Abi saat 17.30, ne yapıyorsun ya sen? Seungmin'i mi bulmaya çalıştın 2 saat?"
"Ne yapayım kardeşim? Ya bir şey olduysa diye endişelendim işte."
"Mesajlarına da mı bakmadı?"
"Bakmadı."
"Hyunjin. Verdiğin değerle aldığın değerin eşit olmadığı ilişkileri devam ettirmeye çalışmak hiçbir boka yaramaz. Bu aklında bulunsun diye söylüyorum."
"Bulunsa ne olur? Aklımdaki Seungmin onların hepsini yok eder zaten."
"Fena aşka düşmek bu herhalde."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
misanthrope, hyunmin ✓
Фанфик"Konuşmamaya yemin falan mı ettin?!" "Tek istediğim beni yalnız bırakman!" "Bu yüzden her gün rutin olarak sana geliyorum bebeğim." Seungmin karnının yamulduğunu hissederken yüzünü ekşitti. "Midemi bulandırıyorsun." "Sen de aklımı." "Ne?" "Dersim...