Teneffüsün başından beri sınıfta duran Hyunjin'i izliyordu Seungmin. Dün kim olduğunu bilmediği hwaaa99 ile konuşurken aslında gerçekten de özür dilemenin ve teşekkür etmenin sorun yaratmayacağını düşünüyordu.
Saçmalama Seungmin. Sen mi istedin dikkatini dağıtmasını?
Ama dün o yokken kendimi bok gibi hissettim. Her gün olan şeyden daha farklıydı...
Yine de özür dileyecek kadar büyük mü? Unutma, Hyunjin onların sana böyle bakmasını sağlayan kişi.
Kaşlarını çattı ister istemez. Doğruydu. Hyunjin her yere yaymasaydı insanlar ona bu gözle bakmayacaktı.
Evet ama niye benim peşimde gezdiğini anlayamıyorum. O olaydan beri benimle geziyor. Bazıları onun da delirmeye başladığını düşünüyor.
Hyunjin sadece vicdanını rahatlatmaya çalışıyor.
Kafasını sallarken hâlâ sert bakışlarını çekmediği Hyunjin ile göz göze geldi. Tuhaf olan, Hyunjin'in bakışlarını çekmeyip gülümsemeden ona bakmasıydı. Sanki meydan okuyor gibi.
Buna dayanamayıp ayağa kalktı Seungmin. Hyunjin'in gözlerine baktı. "Benimle gel Hyunjin."
Geleceğine emin olduğu için arkasını dönüp sınıftan çıktı. Bir süre sonra arkasında hissettiği bedenle rahatlamıştı. Eğer peşinden gelmeseydi sınıfta gülünç duruma düşecekti.
Şu saatte kimsenin olmadığı bodrum kattaki spor salonunda durdu ve arkasını döndü. Bir şeylerin netleşmesi gerekiyordu.
"Sorun ne?"
Hayır, sanki onu izleyip bir sorunu olup olmadığına 837483 saat kafa yormuş gibi sordun. Gerizekalı.
Gözlerini sıkıca kapatsa da kollarını kavuşturup geri adım atmayacağını belirten dik bakışlarını yolladı uzun olana.
Alışılmışın aksine, Hyunjin de ona aynı şekilde bakıyordu.
Ve boy farkından mıdır bilinmez, Seungmin kendini Hyunjin'in kontrolünde gibi hissetmekten alıkoyamamıştı.
"Bir sorun olduğunu nereden çıkardın?"
"3 yıldır her gün yanımda bitiyordun. Dün n'oldu?"
"Dün yanına gelmediğim için bir sorun olduğunu mu düşündün?" Seungmin ciddi ses tonuyla kollarını çözdü. Alaycı bir şekilde sırıttığını görebiliyordu fakat gözlerinde de yakan bir ateş vardı Hyunjin'in. Sinirliydi. "Hayatım sana bağlı falan mı sanıyorsun Kim Seungmin? Bana senden uzak durmamı söyledim. Yapıyorum işte. Asıl senin sorunun ne?"
"Ben-Benim bir sorunum yok! Aniden öyle davranınc-"
"Rahatsız oldun çünkü varlığımı yanında istiyorsun."
Gözlerini kırpıştırdı Seungmin. "Ne.?"
Hyunjin ona daha da yaklaşırken geri adım atmak istemedi, kafa tuttuğunu belirtmek için geri çekilmedi. Tabii bu yaptığı aralarındaki boşluğun azalmasını sağlamıştı, Seungmin yandığını hissediyordu.
"İtiraf et kendine. Ben olmayınca kötü hissettin değil mi?"
"Seninle ilgisi yok Hyunjin. Ben her gün kötü hissediyorum zaten!"
"Yalan söylemeyi bırak. Dün daha kötüydün." O anlar aklına geldiğinde Hyunjin küçük olanın şirinliğine güldü. "Beni gördüğün an öldürecek gibi bakıyordun. Dünyanın en şirin şeyi gibi olduğunu bilmeden."
Seungmin kendisine edilen iltifatla şaşırdı. Fakat belirtmek istemeden Hyunjin'i iki eliyle göğsünden itti. "Kes saçmalamayı! Neden yanıma gelmediğini çözmeye çalışıyordum sadece!"
"Tüm gün mü?" Hyunjin daha da üzerine gitti küçük boylunun. Baş parmağıyla pembeleşmiş yanağı okşadı. "Tüm gün beni düşünmeni sağlayacak kadar önemli biri miyim senin için?"
Seungmin ağzını açmak istese bile şu durumda hiçbir şey yapamamıştı. Midesi tuhaftı. Sanki içinde dışarı çıkmak için karnını mahvetmek isteyen filler ve zürafalar var gibi. Kalbiyle aynı anda zıplıyorlardı.
Ama, ilk defa bir insanın yakınlığından iğrenti duymamıştı.
Karşısındakinin ufak kıkırdamasıyla odağını Hyunjin'i vermeye çalıştı.
Yanlış bir karar.
Hemen dibinde gördüğü dolgun dudaklarla gözlerini kapatıp var gücüyle itti Hyunjin'i. Tüm gücünü kullandığını sanmıştı fakat Hyunjin bir-iki adım geri gitmişti yalnızca. Aptal Hyunjin, düzenli spor yapıyordu.
Bir süre rock müzik kadar heyecan verici atan kalbiyle kıkırdayan Hyunjin'e baktı. Sonra da çatık kaşlarıyla koşarak ayrıldı oradan.
Arkasındakinin son cümlesini duymamış gibi davranmıştı.
"Çıkışta beni bekle güzelim! Hyunjin hayatına geri döndü."
××××
_kimseungm
seni dinlemek yaptığım en büyük hataydı!hwaaa99
en büyük doğruydu diyecektin sanırım
gördüm sizi
hyunjin'i kıskanmadım değil
ama mutluyum
çünkü bir insanı o yakınlıkta itmemen mucize_kimseungm
kapa çeneni
REZİL OLDUM HYUNJIN'E
BENİ SIKIŞTIRDI
SANKİ BENİM GÜCÜM YOK GİBİ
WTFhwaaa99
hey hey
sakinleş seungminnie
bunları bana anlattığına göre
yakınlaştığın ikinci insan sayılırım değil mi
DEĞİL Mİ
💘💝💖💗💓💞💕💟
❣️❤️🧡💛💚💙💜🖤_kimseungm
kalpleri gördükçe aklıma hyunjin geliyor
[bu mesaj silindi]
değil
aptal
of utandım biraz
ama hyunjin çocukluk arkadaşı gibi bir şey
ama asla arkadaş değildik ki
özür bile dilemedim zaten
HEPİNİZ APTALSINIZ
ÖZELLİKLE SEN
SENİ DİNLEYİP ONU SPOR SALONUNA GÖTÜRDÜMhwaaa99
en azından artık sorun çözüldü
hyunjin yanında olacak_kimseungm
hayır
artık daha büyük bir sorunum var
neden beni oraya sıkıştırıp öyle laflar etsin ki
salak hyunjin
aptal gerizekalı şapşal öküz
mal hyunjinhwaaa99
gıybet kötü bir şeydir minnie :(_kimseungm
kes sesini
aptalhwaaa99
peki
:(
[görüldü, 15.58]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
misanthrope, hyunmin ✓
Fanfiction"Konuşmamaya yemin falan mı ettin?!" "Tek istediğim beni yalnız bırakman!" "Bu yüzden her gün rutin olarak sana geliyorum bebeğim." Seungmin karnının yamulduğunu hissederken yüzünü ekşitti. "Midemi bulandırıyorsun." "Sen de aklımı." "Ne?" "Dersim...