28 Kasım..
'23 Ağustos tarihinde, su kanalında bulunan kadın cesediyle alâkalı tutuklu bulunan sanık (R.R.), çıktığı mahkemece 6 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılarak, kapalı cezaevine gönderildi." (Solcu Gazetesi)'
Elimdeki gazeteyi indirdim. Camı açık pencerenin önünde okumayı bıraktığım sayfayı, katladım. Yatağın üzerine atar gibi bıraktım.
Kahvaltıdan sonra getirdiğim çay bardağı, pencere önünde soğumuştu. Okurken, içmeyi es geçmiştim am soğuduğunu fark edince, içmekten vazgeçmedim. Aksine bir kerede içip, bitirdim.
Camı kapattım. Dışarıda duyulan, kalabalık sesleri işitmek istemiyorum. Buraya geldiğimden beri, benimle olan defterin kapağı açıktı. Biraz önce altıncı sayfada ismini karaladığım cinayet dosyası, artık kapandı. Pınar sevcan.
Kapağı açık kalan defteri kapatıp, yataktan kaldırdım. Komodinin ilk çekmecesine koydum.
Tahmin ettiğim gibi baş şüpheli olsa da, kasti bir müdahale tespit edilemediği için, iyi hâl indiriminden yararlanabildi.
Avukatı iyiydi. Hatta savunmasının çok iyi olduğu, emniyet kollarına kadar duyulmuş. Avukat istemesi, cezayı bu kadar etkileyeceğini ön görmüyordum.
Tüm detayları, Zafer'le ilk kez dün konuşma fırsatı buldum. Bana başta doktor mahkemesini ardından, yanık kadın cesedi ile alakalı detayları anlattı.
Yanık kadın cesedine ilişkin test sonuçları, eğer o fotoğrafı bulmasaydık çok yanıltıcı olurdu.
Zafer'in anlattığına göre arabada, cesede ait dna tespit edilmiş. Gelen raporda, eşleşmeler var. Böyle olunca ruhsat sahibi, ikinci kez emniyete çağrılmış. İki şüphelinin de, iki saate yakın ifadesi alınmış. Yalan ifade olmaması için, çapraz sorgu yapılmış.
En nihayetinde, buraya bir görgü tanığı olarak gelen fotoğrafçı, bu cinayetin azılı katilini olduğunu kendi itiraf ediyor.
Dün Zafer'le sigara içerken, bana bu detayları durulmuş bir sesle anlattı.
*
"...Bu ruhsat sahibi o gün aracını, iki saat için iş yerinde, ustasına veriyor. Ustası da bu fotoğrafçının kuzeni. İşi olduğunu söyleyip aldığı aracı, fotoğrafçıya, teslim ediyor. Kısacası cesedi taşımak ve cinayeti bir başkasına yıkabilmek için bir başkasının aracını kullanmış."
"Arabayı kendisine getiren adam da, işin içinde miydi?"
"Kendim planladım, haberi yoktu. Dedi. Sadece kendisi üstlendi, kimseyi olayın içine çekmedi."
"İtiraf etmeye nasıl ikna oldu?"diye sordum bu gece sorularım, bitmeyecekti.
"Sorgu odasında çok sıkıştırdık. Farkında olmadan panik yapıp, yalan söylemeye çalıştı hatta, çok yanlış ifadeler verdi. Biz buna inanmadıkça da, endişesi arttı. En sonunda, fotoğrafı görünce, inkâr etmeyi bıraktı. İnkâr etseydi de bir şey değişmezdi. Ona DNA testinde herşeyin çıkacağını söyleyerek, korkutma yeterli olurdu. Zaten ziyadesiyle korktu."
Arşiv odasında sırtımı dayadığım raf çok rahatsızdı ama ayaklarımı uzatmak çok geldi. Zafer'i dinlemeye devam ederken, odanın gittikçe sigara dumanıyla dolduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMONLU KAHVE
Misterio / SuspensoUzun yıllardır Gazetecilik yapan Cihan, bir gün çalıştığı kurumun talebiyle Hatay'da yer alan Kızılçam Genelevi'ne, haber yapması için gönderilir. Genelevdeki sır ölümler ve kadınların yaşadığı ağır şartları yakından gözlemleme fırsatı bulur ama coğ...