Kavga

2.1K 182 37
                                    

Uzandığım yatakta rahatsızca sola dönüp gözlerimi sımsıkı yumdum, bir an önce uyuyup her şeyi unutmak istiyordum fakat balkon kapısından yüzüme vuran güneş ışınları buna izin vermiyordu. Sinirle yattığım yerde oturur vaziyete geçip ellerimle yüzümü kapattım. Öyle sinirliydim ki, bu odadaki, hatta bu evdeki her şeyi yıkıp dökmek istiyordum.

Cihangir denen herifin böyle bir boklar yediğini bilmediğim için kendime kızıyor, Cihangir'i dövme isteğimi içimde bastıramıyordum. Bu kadar korumanın olmasının nedeni şimdi ortaya çıkıyordu, Cihangir'in pis işleri yüzünden herkesin hayatı tehlike altındaydı. Dudaklarımın arasından sıktıntılı bir nefes vererek elimi siyah saçlarımın arasından geçirip, parmaklarımla geriye doğru taradım.

Bu evden gitmek istemememin, bazı şeyleri bu kadar abartmamın nedeni Gökhan'dı. Onu fazla özlemiştim, yedi yılda birbirimize öyle alışmıştık ki, kardeşimi kaybetmiş gibi hissediyordum. Mahalleyi de çok özlemiştim, teyzelerin pazar arabalarının sesini dahi arıyordum. Alt dudağımı dişlerimin arasına alarak komidine bıraktığım telefonumu ellerimin arasına aldım ve Gökhan'ın numarasını tuşlayıp telefonu kulağıma götürdüm. Bir kaç çalışın ardından karşıdan Gökhan'ın sesi gelince gülümsemiştim.

"Lan Kuti!"

"Gökhan'ım!"

"Napıyorsun aslanım, nasıl gidiyor?"karşımdaki neşeli ses beni de neşelendirirken gülümsemem daha da genişledi."Eh, senin nasıl?"

"Çalışıyoruz be oğlum."diye mırıldandıktan sonra arkadan bir kaç ses geldi fakat onlara aldırmadan konuşmaya devam ettim."Lan oğlum ben seni çok özledim."

"Ben de seni be, yokluğun öyle belli ki evde ses seda yok."içimdeki burukluk hissiyle yüzümü düşürüp dudaklarımın arasından sıkıntılı bir nefes alıp verdim. Bir süre konuşmadan öylece bekledikten sonra aramızdaki sessizliği Gökhan'ın neşeli sesi bozdu."Evde durumlar nasıl?"

"Eve mi geldim Kurtlar Vadisine mi düştüm belli değil amına koyayım!"diye söylendiğimde bir kahkaha patlattı, benim de dudaklarım istemsizce yukarı doğru kıvrılmıştı."Niye öyle diyorsun lan?"

"Bu Cihangir'i ben eli yüzü düzgün bir adam sanırdım, adamın peşinde bir sürü silahlı adam var. Geçen gün bunun mekanından çıkarken bizi tarıyorlardı."

"Siktir!"diye mırıldandı büyük bir şokla, görmeyeceğini bilsem de başımı salladım. Bir şeylerle uğraşıyor olmalıydı ki, telefonun diğer ucundan garip hışırtılar geliyordu."Herifin bi oğlu var bir de, benden nefret ediyor."

"Doğru söyle, bir şey mi yaptın çocuğa?"diye sorduğunda kaşlarımı çattım, o yürüyen cesete kim ne yapabilirdi ki?"Yapmadım bir şey, geldiğimden beri nefretle bakıyor bana."

"Boşver bulaşma sen."diye mırıldandı küçük çocuğunu tembihlermiş gibi, kıkırdayarak yatağa geri uzandım."Canın sıkılırsa atla gel mahalleye, Cihangir izin verir herhalde."

"Ondan izin isteyen kim?"

"Tamam, gel o zaman."

"Gelirim."diye mırıldandım, biraz daha mahalleden ve onun yeni işinden bahsettikten sonra telefonu kapattık. Şimdi biraz daha iyi hissediyordum, Gökhan'la sohbet etmek içimdeki sıkıntının toz bulutu olup uçmasına neden olmuştu. Gözlerimi kapatıp huzurlu bir nefes aldım, bunun üzerine rahat bir uyku çeksem tadından yenmezdi.

"Gidemezsin!"dışarıdan duyduğum bağırışma sesiyle gözlerimi hızla aralayıp yattığım yerden doğruldum. Zaten huzur neydi ki? Huzur haramdı bana. Merakıma yenik düşüp odamdan çıktığımda koridorda Cihangir ve Barış'ın tartıştığını gördüm. Bakışlarımı korkuluklardan aşağı indirdiğimde tüm herkesin korkuyla onları izlediğini görünce bedenim gerildi.

"Sikmişim evini de kurallarını da!"diye kükredi adeta Barış. Onu ilk kez böyle görüyordum. Genelde sinirlenirdi fakat hiç bağırmazdı, o sinirlenmiş haliyse bu neydi? Kavgada olsa bir adım gerilememe neden olurdu bu herif.

"Düzgün konuş benimle, Barış!"Cihangir işaret parmağını kaldırmış tehdit edercesine oğluna sallarken Barış'ın umrunda değil gibi görünüyordu. Öyle öfkeliydi ki, Cihangir'in yerinde olmayı asla istemezdim."Gideceğim baba, engel olmaya çalışma!"

"Noluyor amına koyayım bir huzur vermediniz, ne bu tantana?"diye bağırdığımda ikisinin de bakışları bana döndü. Cihangir'in yüzü bir saniyeliğine yumuşar gibi olsa da sert ifadesi hâlâ oradaydı. Barış delici mavi gözleriyle beni süzdükten sonra mavilerini kahvelerime çevirdi. Şimdi tüm sinirinin odak noktası ben olmuşum gibiydi, az önce ona engel olan, ona bağıran babası değil de, benmişim gibi bakıyordu bana. Bakışlarından ürksem de kendimden taviz vermeden başım dik bir şekilde gözlerimi ikisinde gezdirmeye devam ettim.

"Sen içeri geç, Kutay."Cihangir'in sesiyle ellerimi cebime sokup zincirimi çıkarttım ve parmağıma dolayarak sallamaya başladım. Cihangir'in bakışları zincirime inerken, Barış hâlâ yüzüme ters ters bakıyordu."Huzur vermiyorsunuz ki geçeyim içeri."

"Otel mi lan burası?"Barış'ın korkutucu sesiyle dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı, her ne kadar bu hallerinden ürksem de onu çıldırtmayı seviyordum."Herkes odasına geçsin!"Barış, Cihangir'in bu emrini duymamış gibi hızla merdivenlerden inmeye başladığında Cihangir arkasından bir küfür mırıldanıp ardından o da aşağı inmeye başladı. Keyifli bir şekilde sırıtırken korkuluklara yaklaştım ve başımı aşağı inerek ikisini izlemeye devam ettim. Cihangir alt kattaki odasına doğru ilerlerken, Barış dış kapıyı sert bir şekilde çarparak evden çıkmıştı.

Elimdeki zinciri keyifle sallarken, aşağıda olayları şaşkınlıkla izleyen Sevim ablaya bir ıslık çaldım. Başını kaldırıp benim keyifli suratıma bakınca kaşları çatıldı fakat ardından onun da yüzü yumuşadı."Ne oldu zevzek?"diye mırıldandı, bunu yüksek sesle söyleyememişti çünkü Cihangir'in bir tepki vermesinden korkuyordu.

"Keyif çayı koy kız, geliyorum."diye mırıldandığımda gözlerini kocaman açıp dudaklarını oynatarak 'çok ayıp' dedi fakat gülmeden de edemedi.

Bugün, buraya geldiğim andan itibaren yaşadığım en keyifli gün olabilirdi.

Hikayenin gidişatı nasıl bilmiyorum umarım güzel gidiyordur. İkisinin bu hallerine ayılıp bayıldığımdan dolayı bunları bir türlü yakınlaştırasım gelmiyor, sonsuza dek bu şekilde yazsam ne yapabilirsiniz ki ahalahqşshaşahsşqbiajai

Yorumlarınız benim için önemli, belirtmeyi unutmayın

Çokça sevgii

Karanlık Cennet | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin