"Kutay, biraz gelir misin?"
Bakışlarımı önümdeki büyük ekran televizyondan ayırarak oturduğum koltukta arkaya doğru döndüm. Barış ve Cihangir yemek masasına oturmuş, dikkatle bana bakıyorlardı. Kaşlarımı havaya kaldırarak bir süre ikisine garip bir bakış attım, ardından oturduğum koltukta doğrularak yanlarına ilerledim. Barış'ın karşısındaki sandalyeye yerleşirken bakışlarımı onun üzerine diktim. Mavileri dikkatle kahvelerime kilitlenmişti, her zamanki soğuk ifadesi yerli yerinde duruyordu.
Sarhoş olduğum ve onun boynunu öptüğüm geceden sonra bir daha hiç yüz yüze gelmemiştik, bu durumun benim için rahat ve huzurlu geçeceğini düşünürken hiç tahmin ettiğim gibi olmamıştı çünkü sürekli karşımdaki bu mavi gözlere bakmak istemiştim. Bunları hissettiğim için artık kendimi yumruklamak, kendime kızmak, sinirlenmek istemiyordum, bir şeyleri akışına bırakmayı düşünüyordum. Artık Barış'a karşı olan felsefem ne olacaksa olsundu.
Bir süre daha evin sıcaklığa nazaran soğuk olan gözlerini yüzümde gezdirdikten sonra bakışlarını babasına doğru çevirdi. Birazdan konuşacağımız konu ilgisini çekiyor olmalıydı çünkü normalde Cihangir'i dinlemek için bu kadar hevesli görünmezdi. Önemli bir şey olduğunu düşünerek kaşlarımı çatıp ben de bakışlarımı zorlukla karşımdaki maviden ayırdım ve Cihangir'in mavilerine çevirdim.
Cihangir tüm dikkatin üzerinde olduğunu anlayınca olduğu yerde biraz kıpırdandı. Dirseklerini masaya koyarak rahat bir pozisyon aldıktan sonra dudaklarının arasından sıkıntılı bir nefes verdi. Onu ilk kez bu kadar gergin gördüğüm için şaşırmıştım.
"Peşimizde bir adam var."diye mırıldandı Cihangir bakışlarını benden ayırmadan, anında kaşlarım çatıldı."Peşimizde derken?"diye sordum ve dudaklarıma alaycı bir gülümseme yerleştirerek olduğum yerden rahatsızca kıpırdanıp karşımdaki Barış'a kaçamak bir bakış attım."Peşimde demek istedin galiba?"
"Seni benim veya Barış'ın yanında görmüşlerse senin de peşindeler Kutay."diye konuştu büyük bir ciddiyetle. İşte şimdi tüm tezlerim doğru çıkıyordu, tam olarak Kurtlar Vadisi dizisinin içine düşmüştüm. Barın orada arabamızı tarayan adamlar aklıma geldikçe kanım donuyordu, şimdi ise Cihangir karşıma geçmiş peşimizde adamlar var diyordu."Niye peşindeler bu adamlar senin?"diye sordum büyük bir merakla ve ciddiyetle. Cihangir, Barış'a kaçamak bir bakış attı, Barış Cihangir'e nazaran oldukça sakin ve rahat duruyordu. Daha öncesinde de böyle şeylerle karşılaştığı çok belliydi. Soruma cevap alamayınca Cihangir'e bakarak başımı salladım.
"Babam o adamın erkek kardeşini öldürttü."Barış'ın duygusuz ses tonu ve kurduğu cümle kanımı dondururken şok içinde yanımda oturan adama baktım. Bu söylenenlerin, yaşananların birer şaka olması için kendimce dua ederken yutkunarak bakışlarımı katilden kaçırdım. Bir adamı öldürtmüştü."Neyin içine düştüm lan ben?"diye sordum oturduğum sandalyeyi itip ayaklanarak. Dudaklarımın arasından sinir bozucu bir kahkaha dökülürken hâlâ duyduklarıma inanamıyordum."Mafya mısın oğlum siz?"Barış mavilerini benden ayırmazken, Cihangir başını masadan kaldırmıyordu.
"Onlar da bizden birini vurmuştu."
"Polis var bu ülkede, hiç duydun mu?"diye sordum başımı Cihangir'e doğru eğerek. Cevap ondan değil, karşı sandalyede oturan Barış'tan gelmişti."O zaman babamı da içeri alırlardı."evet, kumarhane işletmecisini içeri almaları gayet normaldi. Dudaklarımın arasından sıkıntılı bir nefes verdikten sonra bir kaç dakika hiçbir şey söylemeden öylece bekledim, ardından sakinleşip masaya oturarak bakışlarımı tamamen Cihangir'e çevirdim.
"Ne yapacağız?"Cihangir böyle bir şeyi benden beklemiyormuş gibi başını kaldırıp tepkilerimi ölçtü, ardından yutkunarak sandalyede arkasına yaslandı ve çenesindeki sakalları kaşıdı."Bir süre ortalıklarda görünmeyeceğiz, dışarı çıkacaksanız bile beraber olacaksınız."diyerek eliyle bir beni bir de Barış'ı işaret edince bir kez daha Barış'la bakışlarımız kesişti. Onun gözlerine bakarken iç çekmemek için kendimi zor tutuyordum. Beyaz teni, tüm kadınları kıskandıracak derecede görünen kırmızı dudakları, derin mavileri...iç çekmemek elde değildi ki. Bakışlarım o gece öptüğüm boynuna kayınca bir kez öperek teninin kokusunu ciğerlerime çekmek istedim.
![](https://img.wattpad.com/cover/244221636-288-k430870.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Cennet | bxb
Roman pour Adolescents"Meleğe benziyordu, karanlık bir cennetten düşmüş meleğe." küfür, argo, şiddet içerir.