Güney arabayı çok hızlı kullanıyordu.Çünkü konum maalesef şehir dışında bir yeri kullanıyordu.Şehrin mide bulandırıcı sabah trafiği yüzünden üç saatlik mesafe beş saate çıkmıştı.
Şu en gerekli anda motor yerine arabasında olduğu için içinden kendine küfretti.
Sabırsızlığı had safhadaydı.
Önünde ki arabalara deli gibi korna çalıyor ve sinir küpüne dönünce direksiyonu yumrukluyordu.Babasının ardından herkes ard arda onu arıyordu.
Hepsinin amacı Güney'i durdurmaktı.Ama Güney hiçbirini dinleyecek değildi.Sonucu ne olursa olsun Talya'ya ulaşacaktı.
Hâla kendisine nasıl ulaşabildiğine hayret ediyordu.
Gerçi her şeye kafa tutan birinden bahsediyoruz.Bunu Talya'dan başka biri yapamazdı.Kendini riske atmıştı.Ama farkedilmişse canını çok yakarlardı.Güney'in bu ihtimali düşünmesi sinir katsayısını artırınca kornaya daha fazla abanıp trafiği açmaya çalıştı.
Kimse sanki inadına bir gram hareket etmiyordu.Ercüment'e,önceki kavgalarına, kendisin yüzünden yaşadıklarına rağmen hâla bana seni seviyorum diyen birini bırakamam diye düşündü.
Telefonu ısrarla çalınca dayanamayıp kimin aradığına bakmadan açtı.Sesi duyunca Semih olduğunu anladı.
'Güney nerdesin!Herkes perişan burda!'
'Semih sende başlama!'
'Tek başına ne yapıcağını sanıyorsun abi!Ya kızı daha tehlikeye sokarsan!Polisler seni arıyor,suç işliyorsun şuan!'
'Umrumda değil Semih!Gerekirse canımı veririm ama onu orda bırakmam!'
'Tamam,tamam ben geliyim. Birlikte yapalım ne gerekiyorsa!
Nerdesin?''Semih kapatıyorum.'
Güney tam telefonu kapatacakken arkadan başka birinin sesini duydu.
'Kahramanlık yapmanın sırası değil Güney.Kuzenimin canını daha fazla tehlikeye atma.'
Ercüment'in acımasız sesini duyunca gözlerini sıkıca yumup söyleyeceklerini yuttu.Sonra telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattı.
Trafikte,Ercüment'te canını çok sıkmıştı.Sabırla beklemek çok zordu ama bunu yapacaktı.
...
Emre önüme bir masa getirdi.Üzerine bir kağıt serip su ve poğaça koydu.
Sonra başka bir sandalye çekip oturdu ve poğaçayı suratıma tuttu.'N'apıyım?Halay mı çekiyim bununla!'
'Başka şansın yok,açlıktan ölmek istemiyorsan aç ağzını.'
'İstemiyorum.'
'Anladık,gururlu birisin ama sabrım kalmadı sana artık!'
Açlık benim kırmızı çizgimdi.Ama bu durumda değil.O yüzden acımdan gebersemde onlardan bir şey yemiyecektim.
Zorla elindekini burnuma yaklaştırınca başımı kaçırdım ve Emre o anda suratıma bir tane patlattı.
Onur'la aynı tarafa vurduğu için burnum çok fazla sızladı ve dudaklarımın ıslandığını hissettim.
Başımı eğdiğimde kucağıma kırmızı damlalar dökülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DALGA🌊
Teen FictionBu hikayeyi anlatamam ama bir şarkıyla özetleyebilirim. Azer Bülbül-Her an her şey olabilir🤫 Şimdi devam edip tamamını okuyabilirsin.