Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıcak...çok sıcak...
Dumanlar aldığın her nefese karışıp ciğerini zehirliyor.
Ve aydınlık...çok aydınlık...
Aydınlık nasıl kör ederdi insanı...
Isıdan patlayan cam parçaları üzerine düşerken yüzünü korudu iç güdüyle. Yükselen alevlerin ısısı gözlerini yakıyordu. Ceketinin içiyle yüzünü korudu ama yetmiyordu.
Bir yandan kendi korurken bir yandan önünü görmeye çalışıyordu. Güney'i arıyordu. Külleriyle karşılaşmaktan ödü kopuyordu.
Dışarıda ki gürültü yüzünden ne kadar bağırsada sesi duyulmuyordu.
Burada ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu.Tek bildiği tüm duyuları Güney'i bulmak için alarma geçmişti.
Biraz daha ilerledi yanmamaya çalışarak. Nerdeyse imkansızdı ama hızlı hareket etmeye özen gösterdi.
Ciğerleri öksürmekten patlayacak gibiydi. Her nefes alış verişi,bir sonraki ni zorlaştırıyordu.
Sancak hızlı hızlı etrafa bakındı. Ve o an yerde bir şey fark etti.
Güney'in ayakları olduğunu anlayınca koşarak o tarafa ulaşmaya çalıştı. Bayılmış olmalıydı.Ama ayaklarının üzerine bir varil düşmüştü.
Sancak öksürük krizine girince ona adım bile atamadı. Yere çömelip kendine gelmeye çalıştı ama nefes almak imkansız gibiydi. Alevler hızlanınca Güney'in zehirlenme ihtimalinden korktu.
Kendini topladı ve günlerdir kendini onun için feda eden dostunu kurtarmaya çalıştı.
Varili tüm gücüyle bacaklarının üzerinden ittirdi. Yere çöküp Güney'in bilincini kontrol etti.
Nefes alıyordu ama buradan çıkmazsa devam edemeyecekti.
'Hadi kardeşim dayan.Talya için dayan Güney..'
Güney'i tüm gücüyle yerden kaldırdı ve sırtına almaya çalıştı. Öksürük krizine girince bir an sendeledi.Ama ceketiyle yüzünü tutamazdı çünkü Güney'i bırakamazdı.
Tüm gücüyle nefesini tuttu ve geldiği yöne doğru yürüdü.
Herkes kapıda alevlerin arasında ki mucizeyi bekliyordu. İtfaiyeler gelmişti ve yangını dört bir yandan söndürmeye başlamışlardı. Ambulanslar hazırdı ama Talya tedaviyi kabul etmiyordu. Ercüment'in kucağında yere çökmüş ciğeri patlayana kadar ağlıyordu.
