Bölüm| İki Kişilik Dünya

655 39 25
                                    

Doğum günüme dakikalar kalmıştı. Evdeydik, şu sıralar çoğunlukla evdeydik.

Yine şu sıralar geç yatıyorduk, kendimize zaman ayırmamıza fırsat oluyordu. Belirli endişelerimiz vardı ama biraz dinlenmeye, eğlenmeye ve rahatlamaya da özen gösteriyorduk.

Ben koltukta yayılırken Yoongi hyung da diğer koltuktaydı, telefonuna bakıyordu. Jin hyung yanında uyuklamaya başlamıştı bile. Bu aralar çok fazla uyuyordu, gerçekten, çok fazla. Bulduğu her an uyuyordu desem yeriydi. Namjoon hyung odada bir şeyler çalışıyordu en son, Hoseok hyung, Tae ve Jungkook'sa bir süredir içerideydiler.

Boş boş oturduğum birkaç dakika sonra içeriden Hoseok hyungun çığlık sesi duyuldu. Kutlama çığlığı olduğu belliydi neyse ki, yoksa hepimizin kalbine inerdi. Jin hyung sesle beraber irkilerek uyandı. Yoongi hyung tepki bile vermedi.
Oda zaten karanlıktı. Hoseok hyung ve Taehyung içeri girdiğinde, hyungumun elinde bir şey vardı. Ardından Jungkook elinde mumlarla parıl parıl parlayan bir pastayla içeri girdi.

Yine Hoseok hyungum tüm pozitifliğiyle cıvıldarken doğum günü şarkısı söylemeye başladı. Yoongi hyung ağzının ucuyla mırıldanırken Jin hyung sonunda uyanmıştı ve Namjoon hyung da odaya girmişti. Jungkook elinde pastayla iyice bana yaklaştığında ayağa kalkmış ve kocaman gülümsüyordum.

Sürpriz yapılacağını her zaman bilirdik, yine de her seferinde mutlu hissettiriyordu işte.

Bir ağızdan söylenen doğum günü şarkısı sırasında Hoseok hyung havaya konfeti patlatıverdi. Her yer rengarenk kağıtlarla dolduğunda her şey çok güzeldi. Kook'un tuttuğu pastaya eğildim yavaşça. Gözlerim gözlerine değerken üyeler dilek dilemem için acele ettiriyorlardı.
Namjoon hyung, "Hadi Jimin-ah, güzel bir dilek dile!" dediğinde gözlerimi kapatmıştım.

Üyelerle, ailemle ve sevgili Jungkook'umla mutlu, başarılı ve sağlıklı bir ömür diliyorum.

Sonunda mumları üflediğimde alkışlar koptu. Jungkook'a baktığımda kocaman gülümsüyordu. Odada göz gezdirdiğimde herkes çok mutluydu. Taehyung muhtemelen video kaydı alıyordu. Tebrik ettiler bir sürü. Her seferinde sanki ilk doğum günümmüş gibi coşkuyla kutluyorlardı.

"Ne oldu Jimin-ah, sevgilin bana yaşlı diyordu ama sen de benim yaşıma yaklaşıyorsun!" dedi Jin hyung komik komik yüz ifadeleri yaparken. Ben sağlam bir kahkaha atarken herkes gülüyordu.

Jungkook pastayı tek eliyle tutarken diğer eliyle Jin hyungun omzuna bir tokat geçirdi.
"Jin hyung istediğin kadar ağlayabilirsin, her zaman yaşlı olan sen olacaksın." dedi Jungkook. En büyük abisiyle uğraşmak için deliriyordu.

"Velet seni, ben Worldwide Handsome Kim Seokjin, unuttun mu?" dedikten sonra bir öpücük yolladı Jin hyung.

"Yakında Worlwide Injured Kim Seokjin olacaksın, hyung." Yoongi hyung da konuşmaya böylece katılmış oldu.

"En büyük abinizi kıskanmaya devam edin ezik veletler!" Herkes çok eğleniyormuş gibi görünüyordu. Ve herkes birbirine laf sokuyordu tabii. Üyeler birbirine girmişken Jungkook kulağıma eğildi.

"Pasta keseceğiz şimdi. Yarım saat kadar sonra çıkalım, evimize gidelim Jiminie." demişti. Güzel.. Güzel bir fikirdi. Üyelerin sorun edeceğini sanmıyordum.
"Olur, Kookie." Gülümsüyordum ışıl ışıl.

"Haydi haydi, pasta yiyelim! Çok lezzetli görünüyor, bekleyemem! Kes pastanı Park Yaşlanmakta Olan Jimin." Şöyle cümleleri aşırı ciddi bir yüz ifadesiyle söylediğinde Jin hyung, sahiden daha bir komik oluyordu.
"Kilo almayasın sonra hyung, malum yaş ilerledikçe-" Jungkook cümlesini tamamlayamadan hyungundan sağlam bir şaplak yedi.

Night and Night | KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin