Bölüm| Bul Beni

239 14 57
                                    

Bu bölüm, bağımsız bir JiKook kurgusu içermektedir.

Bilincimi uyanmaya zorlayan bir şeyler vardı. Kıpırdandığımı hissedebiliyor, huzursuz hissediyordum. Kalp atışlarım çok yüksek, nefeslerim ağır ve gözlerim halen kapalıydı.

Uyanmak için zorluyor fakat uyanamıyordum. Kabus görür gibi hissediyor fakat yaşananın gerçekliğiyle sarsılıyordum.

Saç diplerimde ter birikmişti.

Sanki göğsümden bir şey koparılıp alınmış gibi hissettiğimde haykırarak gözlerimi açtım. O haykırış bana mı aitti, ben başka biri miydim algılayamadım. Aklım karmakarışıktı.

Soluk alamadığım anlarda yutkunmayı denedim. Ağlamak üzereydim vücudumun dolduğu huzursuzluktan.

Karanlık odayı taradı gözlerim acele acele.

"Jimin? Sen misin?" Şüpheyle sordum. Odayı ayrıntılarla inceliyordum.

Yutkunuşum sessiz odada yankılandı. Kalp atışlarımı öyle hissediyor ve algılıyordum ki bu korkutmaya başladı.

"Jimin?" Yeniden teyit etmeyi denedim.

Yatağın kenarı çok hafifçe çöktüğünde bir çığlık attım. Heyecanlı bir çığlıktı bu.

"Jimin! Aman Tanrı'm, buradasın!" Gözyaşlarım bir bir dökülmeye başladığında dizlerimin üzerinde doğrulmuştum bile.

Elim, heyecanla ağzımı kapatıyor, düzenleyemediğim nefesim daha da bozuluyordu. Ne yapacağımı kestirmeli ve hızlı davranmalıydım.

Yutkundum yeniden. Ellerim titrerken orada olduğunu düşündüğüm varlığına doğru konuşmaya başladım.

"Burada bekle, hemen boyayı kapıp geleceğim. Tamam mı? Bekle." Hızla yataktan ayrılıp kapıya ulaştım.

Bana cevap veremezdi, buna rağmen sormuştum.

Yan odaya, duvar boyası kovalarıyla dolu odaya, gittim. Belki de ışığı açmam uygun olmazdı. Bu yüzden karanlıkta seçebileceğim bir renk bulmalıydım.

Beyaz. Beyaz, en iyisiydi.

Ağır kutuyu taşımakta zorlansam dahi şaşırdığım bir güçle onu odaya taşıdım. Yatağın kenarındaki çöküklük yerini koruyor muydu? Fark edemedim.

Ayırt edemedim. Ama şansımı denemek zorundaydım.

Heyecanla titremeye devam ederken gözyaşlarım artık kendini fark ettirmiyordu bile.

Kovanın içindeki zımbırtı yardımıyla büyük bir miktardı boya alıp deneme amaçlı yatağın kenarına doğru döktüm. Yatağın bir kısmı boya olurken kalan kısmı buradaki varlığını boyamıştı.

Tanrı aşkına! Gerçekten buradaydı! Vücudunun küçük bir kısmı boya ile belirlenirken heyecanlı bir çığlık kopardım.

"Buradasın! Lanet olsun, sonunda!"

Muhtemelen bu evden de kovulacaktım ama sorun değildi.

Acele ile dönüp kovayı elime aldım. Ağırlığı artık beni etkilemiyordu. Görünmeye başlayan varlığının üzerine beyaz boyayı dökmeye başladım.

Kafası, gövdesi ve vücudu neredeyse tamamlanmıştı.

Kovayı fırlatıp dizlerimin üzerine düştüm. Kan ter içinde kalmış, yorulmuştum. Mutluluk ve özlem içinde ağlıyordum.

"Jimin.." Acıyla sızlandım.

Beyaz silüeti ayaklandı, yavaşça önüme geldi. Güç kontrolü yapmakta zorlanıyor olmalıydı.

Night and Night | KookMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin